Şimdi seçim olsa sorusu son günlerin en çok sorulan ve yanıtı hem kolay hem de zor suali. Muhallefet erken seçim söylemlerini her fırsatta dile getirirken hükümet ise erken seçimin olmayacağı yönünde telkinlerde bulunuyor. Peki. erken seçim olabilir mi? bence her an her şey olabilir. Olabilir şeylerin listesini yapmaya kalksam emin olun uzun bir liste haline gelir, manzara, gidişat, kumpaslar ve saman altından su yürütmeler bunu gösteriyor.

Mesela yapılan atamalar, geçici görevlendirmeler vesaireler farklı bir perspektif aralarken ekonomik gidişat ise apayrı bir frekans yayıyor. Sanki farklı, kötü, bed bir el her alana girmeye başlamış ve uğursuzluğunu zerk etmek için kolları sıvamış bile.

Hani durup izlemeye başladığımda ilginç, enteresan, Allah, Allah bu nasıl olur dedirten manzaralar ile karşılaşıyorum hem de bolca. Akıl ile izah bekliyorum, mantık ile bağlantı kurmak istiyorum, doğal akış ile bir denge oluşturmak istiyorum nafile. Öyle ilginç, enteresan, farklı bir durum.

Bir bakıyorsunuz hakkında yolsuzluk, envai türlü pisliğin olduğu beyan edilen, davalar açılan, emsalleri ile adeta suçüstü yapılan bazı kimlikler bir anda celse görmeden bir yerlere getirilirken, kimileride vakıf, cemat vesaire üçlemesiyle kendine dokunulmazlık kalkan oluşturmaya, geçmişin püskürttüğü namertleri bile yanına alır olmuş. İşte öyle sisli, puslu, kalleş bin hava var, hinlik kokusu alıyorum bolca.

Geçen hafta takip ediyoruz mahiyetinde Milli Eğitim Müdürlüğünü konu etmiştik, o alan biraz ilginçleşmeye başladı ki izlemedeyiz sakince.

Sokakta ciddi bir atmosfer kirliliği, bulanıklaşmış görüş açıları ve ne yapacağını şaşırmış bir seçmen kitlesi var siyasetten. Bir, iki figür taraftar yarışını bir tık daha ileri götürmek için mücadele ederken siyasetin asıl arenasındaki siyasal yapı, teşkilatlar ise ciddi polemikler oluşturuyorlar yada ölü taklidi yapıyorlar. Yani üye sayısını yada daha doğrusu ‘İNANAN ÜYE’ oranını artırmayı ilke edinmek ve bu kapsamda atraksiyon yapmak yerine hala lay, lay, lom dünyasındalar.

Siyaset dünyasını her saniyeyi değerlendirmek, seçmeni etkilemek adına yenilikleri kovalaması gerekirken PANDEMİ’yi gerekçe göstererek oturan boğa görünümündeler. Ey cemaat, muhalefet boşuna erken seçim demiyor, muhalefet boşuna kapı, kapı dolaşmıyor! Artık kalkıp samimiyetle bu davanın içinde yer alın. Hangi halıyı kaldırsak altında sizden bir parça bulunuyor ve o halılar hiç beklemediğiniz bir anda karşınıza çıkabilir, silkelenebilir ve her türlü pislik ortaya çıkabilir.

Ak Parti ilçe başkanlarının değişimi esnasında bazı değişen ilçe başkanları önceki dönemlerde ‘ENKAZ DEVRALDIK’ diye önceki Ak Parti İlçe başkanlarına koca, koca çamurlar atıyorlar. Bu partinin tüm nimetlerinden tıka basa doyana kadar ye kürküm ye diyenlerin önceki dönemlere çamur atarak kaybettirdikleri yüzde 20 oy oranının akıl ile izahı yoktur.

Ak Partinin Diyarbakır’da yüzde 35’lerden yüzde 13’lere oyunun düşmesinin sebebi basiretsiz İl ve İlçe teşkilatları ile birlikte bürokrasi içersindeki dengesiz ve ayarsızlığın olduğunu sağır sultanlar duyarken ayar tutmazlığın dozunun üst seğmentlere taşındığını görmemek için kör olmak gerekir. Yukarıda izahatını yaptığım izahatsızlıkların sandıkta ARTI değil EKSİ olarak karşımıza çıkacağını tüm katmanlara şimdiden duyururken bu memleket için çaba sarf eden GERÇEK DAVA ADAMLARINA da sahip çıkılması gerektiğini tekraren duyuruyorum. Aksi yüzde 10 bile zor alınır. Özellikle MEM bu anlamda Dinamo görevi görürken yerel dinamikler ise olağanüstü önemli. Kimlerin ne getirip, ne götüreceğini ya da götürdüğünü iyi hesap edin.

Özel bir not iliştirmek de isterim aslında DİPNOT olarak: herkes neyin ne olduğunu iyi biliyor. Reel ile sanalı birbirinden çok iyi ayrıştıran bir toplum var artık. Hiç kimse gerçekliğin düzlemini ters yüz edemez ama öyle sanabilir. İşte onun içindir ki ŞİMDİ SEÇİM OLSA… her şey ortaya çıkar.