İsrail kuralları tanımayan terörist bir devlettir. Nasıl ki cep telefonlarına ve elektronik cihazlara bomba yerleştiriliyorsa, aynı şekilde üretilen gıdaya da insan vücuduna zarar verecek kimyasal maddeleri üretip yerleştirebilirler. Belki de yerleştiriyor, ondanda ayrıca haberimiz yoktur. Nasıl ki 1970-1978 sekizlerde hayvansal yağ zararlıdır deyip milletimize katı vita yağına yönlendirdiler. Bunun kampanyasını da satılmış sözde bilim adamları tarafında yapılmaktaydı.  Gaye dirençsiz ve aklı kıt bir nesil yetiştirmekti. Bunları unutmadık.  Çünkü onları bu kötü eylemlerden engelleyecek, insani ve ahlaki unsurlardan mahrumdurlar. Onlar gerçekten yırtıcı canavarlardan daha aşağı mahlûklardır. Bu yüzden toplum olarak gıdaların her çeşidini kendimiz üretmeye çalışmalıyız. Toprağımız var, suyumuz var, o işi yapacak emekçilerimiz vardır. Devletin bu konuda alt yapı çalışmalarına ağırlık verilmeli, köy topraklarını tamamıyla toplulaştırmayı bitirilmeli ve su sistemi tüm köylerden kurulmalı, bir taraftan su tasarrufu sağlanmış diğer taraftan toprağımızın verim kaybını önlenmiş olacaktır.  Tohumun; devlet tarafından koruma ve geliştirme konusunda gerekli hassasiyeti göstermelidir.  Canavarlaşmış batı dünyası karşısında da ayakta kalabilmek için devlet olarak gerekli tedbirlerin alınması hayati önem taşımaktadır. Ayakta durmanın bedeli de ucuz olmamalıdır diye düşünüyorum. 

                     İsrail ve işbirlikçileri kan yiyici ahtapotlardan farkı yoktur. Bunlar güçten başka hiçbir şeyden anlamazlar.  Arap baharı adı altında Araplar arasında kavga ve kaos oluşturarak istediğini oradan aldılar. Bunları yaparken kuzu postuna bürünmüş kurt misali, İnsan haklarından, demokrasiden dem vurarak halkı devlete karşı kışkırtılar.  Arap halkına hayali bir dünya sundular.  Onlara inanan zavallı halkın emdiği sütü burnundan getirdiler. Ne namus kaldı, ne can ve nede canan kaldı.  Bu yöntemi yalnız Arap halkına yönelik bir yöntem değil, bu yöntem tüm Müslüman coğrafyasına uygulamaktadırlar. Türkiye’yi İslam dininden ve ahlakından uzaklaştıran nesilleri bozan hepsini de küreselcilerin lokomotifi olan Siyonizm tarafından gerçekleştirilmektedir. Müslümanlar bu derin gafletten ne zaman uyanacaklar. Ya başlarına balyoz yiyecekler ya da ayakları zincirlere vuracak öylece uyanacaklar. O zamanda iş işten geçmiş olacaktır. Bugüne kadar batının bize hazırladığı tuzakları görmedik, kendi ayağımıza kurşun sıktık ama yine uyanamadık. Allah sonumuzu hayır eylesin, İsrail’in ve batının bu çirkef yüzünden sonra hala kendi değerlerimize dönmüyorsak kusura bakmayın biz her şeyi hak etmişiz vesselam.                             

 Ali LALE