Bugun...


Ali LALE

facebook-paylas
TÜRKİYE’DE Kİ ABD ÜSLERİ HALA DURUYOR MU?
Tarih: 08-11-2023 00:01:00 Güncelleme: 08-11-2023 00:01:00


  Türkiye’deki ABD üslerin kuruluşu 1952 yılına dayanmaktadır. O tarihlerde ABD Türkiye’nin NATO’ya girmesi için üslerin kurulmasını şart koşmuştu. 

    Üslerin ilk kuruluş amacı;  ABD karşı meydana gelecek bir savaşın ve ya tehlikenin ABD topraklarından ve halkından uzakta karşı koymaktır.  Bir nevi üslerin bulunduğu Türkiye’yi bir savaş alanına sokmak ve tüm tehlikeler Türkiye’nin topraklarından cereyan etmesi demektir.  Bir nevi Türkiye ilk olarak savaş alanının ortasında kendini bulacaktır. Ancak Türkiye’nin tüm bu fedakârlığının karşılığından ne vaat ediliyor, hiçbir şey, İşte bu insanı düşündürüyor. Çünkü bu üslerin hiç biri bugüne kadar Türkiye’nin yararına hiçbir faaliyet yapmamıştır.  1974 Kıbrıs Barış harekâtında ABD Türkiye’ye Ambargo koyduğundan dolayı ona tepki olarak 1975 tüm üsleri Türkiye hükümeti tarafından kapatılmıştı.   

Üslerin içinde ne gibi faaliyetler yürütüldüğü Türkiye tam olarak vakıf değildir. Öğrenmek istediği zamanda ABD askerleri tarafından problem çıkarmaktadırlar.  Üsler; Rusya tehlikesi geçtikten sonra ki amacı Türkiye’yi ve Ortadoğu’yu merkeze alarak çalışmalarını ona göre sürdürmektir. Türkiye’nin Osmanlı İmparatorluğun varisi olması hesabıyla diğer Müslüman ülkeler tarafından sözü dinlenir bir ülke olarak ABD tarafından bilinmektedir. Bu yüzden Türkiye’nin güçlenmesini istemezler. İşte üsler bugüne kadar birer fitne yuvası olarak görev yapmaktadırlar. ABD ve işbirlikçileriyle birlikte bugünkü terör faaliyetlerin meydana gelmesinden ön ayak olmuşlardır. Çünkü üsler Türkiye’nin sosyal yapısı üzerinde yaptığı araştırma ve projeler neticesinde 50 yıldır ki Türkiye’deki PKK olayların artmasını ve gelişmesini sağlamışlardır. Eğer bu terör örgütü olmamış olsaydı, ona yapılan maddi harcamalarla Yeni bir Türkiye daha inşa edilebilirdi. Ekonomide, sanayide, savunma teknolojisinde daha iyi durumda olabilirdik. Kısacası her yönde güçlü bir devlet olabilirdik. Ancak ABD’ nin üslere ayırdığı bütçenin yarısında fazlası Türkiye’nin sosyal ve siyasi yapıları üzerinde çalışmalar yapılmaktadırlar. Maraş olayları, Gezi Park olayları, Fetö terör örgütü, Türkiye’de her 0n yılda meydana gelen darbeler hepsi de ABD ve işbirlikçileri tarafından üsler üzerinde sevk idaresi yapılmıştır. Tüm bunları bilmemize rağmen görmemezlikten gelmenin elbette ki devlet nezdinde bir açıklaması vardır. Biz ancak gördüklerimizi ve bildiklerimizi söylüyoruz.   

  Ak Partinin ilk dönemleri Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümetleri arasında en parlak dönemiydi. İşte bu dönemde, Türkiye’nin güçlenmesi için 50 yıldan beri süren terör olaylarını sonlandırmak, ülkenin birlik ve bütünlüğünü ve kendi içinde sevgi ve kardeşliği pekiştirerek ülkenin geri kalışını ve gençlerin ölmesine sebebiyet veren terör olaylarına son vermek, Ortadoğu’da sözü geçerli bir ülke kılmak amacıyla barış süreci başlatıldı.  Bunu bütün millet candan istiyordu. Tüm bu olumlu havaya göre neden barış süreci gerçekleşmedi hiç düşündünüz mü?  Bu barış olayı tüm kesime iyilik ve fayda sağlayacağı halde neden olumlu bir şekilde sonuçlanmadı. Dikkat ederseniz soruyu iki defa tekrarladım hatta on defa tekrarlamak istiyorum. 

Hiç düşünmüyoruz ABD’ nin üsleri ne yapıyor. 20 bin üzerindeki askeri personel ve siyasi ve strateji uzmanlarla bunlar orada hep spor mu yapıyorlar. İşte bunlar; üslerinden bulunan uzmanların Türkiye üzerinde ki siyasi, sosyal ve çeşitli yönde yaptığı çalışmalar neticesinden çıkardıkları raporlarla Türkiye üzerinde, 100 yıllık projeler hazırlamakta ve buna göre hareket etmektedirler. PKK olayı da böyle üsler tarafından hazırlanan projelerden biridir. Bunlar terörü bitirmek istemediklerinden dolayı,  barış süreci çözümle sonuçlanmadı. Bir yandan Türkiye’nin müttefiki olan bir ülke parayla bile Türkiye’ye silah vermezken diğer taraftan ona karşı eğittiği terör örgütlerine açık açık destek vermektedir. Terör örgütleri üzerinde Türkiye ile savaşıyorsa ve hala üsler burada her türlü pisliği Türkiye’ye yönelik olumsuz faaliyetlerine devam ediyorsa akıl almaz bir durum olarak düşünüyorum. 

Düşmandan daha çok zarar veren böyle bir devletin üslerin faaliyetlerine devam edilmesi iki düşünce insanın aklına geliyor. Birincisi hala bağımsız ve özgür bir devlet olduğumuza dair inancımızın zayıflandığının mesajı verilmektedir.  Bu nedenle üsleri kapatma cesaretini gösteremiyoruz. Yâda iç siyasetten korkarak İktidar; ABD karşısında kötü görünmemek isteğinden ileri gelebilir. Her iki düşünce de Türkiye’nin geleceğine prangaların vurulması demektir. 

ABD Türkiye’den istediklerini koparamadığı zaman zengin faiz ve diğer lobilere üsler üzerinden talimat vererek hükümetleri zor durumda bırakarak kendisine boyun eğmesini sağlamaktadır. Kısacası nereye bakarsanız bakın üsler Türkiye’ye zarar vermekten başka bir işlevi yoktur. Üslerin kaldırılması tamda sırasıdır. Halka verilecek bir işaretle üslere karşı mitingler düzenlenerek, hükümette ABD’ ye karşı zor durumdan kalmadan üsler kapatılır. Bizleri prangaya vuran yanı başımızdan büyük bir beladan kurtulmuş oluruz. 

  Çünkü üsler olmazsa ABD ‘nin CIA ajanlar istediği şekilde Türkiye’de istediği şekilde araştırmalar yapamazlar. Türkiye hakkında derin bilgilere sahip olamazlar ama bugün Türkiye’nin güçlü ve zayıf tarafını Türkiye yetkililerinden daha iyi ABD bilmektedir. Onun için sürekli problemlerimiz eksik olmuyor. Bir yeri düzeltiyoruz başka bir sorun çıkıyor. Ben sorunların %50’ sinden fazla ABD’nin üsleri üzerinden ve işbirlikçilerin faaliyetlerinden kaynaklandığını inanmaktayım. Hiç biri iyi tarafı olmayan sürekli bize kötülük yapan bu devletin üsleri hala neden topraklarımızdan atmıyoruz. Kötü insan, bizim için kötülükten başka bir şey düşünemeyen ABD’nin üslerinden ne kadar erken kurtulursak işte o zaman tam bağımsızlığımıza kavuşacağımızın inancı içerisindeyim. Devlet istihbaratıyla bunun az çok faaliyetlerine vakıf olmasına rağmen bu üslerin ülkemizin ve Müslüman ülkelerinin zararına faaliyet göstermesine nasıl rıza gösterebiliyoruz. Bugün bir avuç Filistin’e karşı ABD, Avrupa ve işbirlikçilerin kartallar gibi Filistin üzerine çullanmasına ne diyeceksiniz. Hiç olmazsa silahlı kuvvetlerimizle bu işe engel olamıyorsak üsleri sonsuzluğa kapatarak, mitinglerimizin ve sözlerimizin bir anlamı olsun. Devlet olarak İsrail’in mallarını satıyoruz. ABD’nin üslerin faaliyetlerine engel olmuyoruz.  O zaman bizde faaliyetlerimizle ABD’nin ve İsrail’in destekçisiyiz, sözlerimizle de onlara karşıyız. Bu anlaşılmaz bir tavır olmaz mı?   Bunun zararını yine devletimiz ve halkımız çekmektedir.  Ali LALE        



Bu yazı 5795 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI