Bence dünyanın en zor ve en şerefli mesleği öğretmenliktir. Çünkü bir toplumun inşası öğretmenler eliyle gerçekleşiyor. Toplumun geleceği, istikbali ve toplumun güçlü olması, öğretmenin eğitimdeki ince işleyişi ve kalitesine bağlıdır.

Buna bir örnek verelim. Bazı yöredeki inşaat firmaları, topluma öyle bir güven vermiş ki, birisi o firmanın yaptığı inşaat gurubunda bir daire alacaksa, sormadan araştırmadan gözü kapalı alır. Neden? O firmanın bir yanlışlığının olmayacağı yanı işçilikten, demirden, çimentodan, yer döşemesinden ve ince işlerinden bir kaçağı olmayacağına dair insanlara o güveni vermiştir. Onun için sorup soruşturmadan oradan ev alırlar. İşte toplumları toplum yapan, topluma karakter veren öğretmenlerdir.

 Eğer öğretmenlere tarihinden, kültüründen, inancından ve ahlakından oluk oluk akan sudan içirmişseniz, o da yetiştirdiği insanlara en ince ayrıntılarıyla eğitim sistemi kapsamında o öğrencilerine bilgiyle birlikte o kültürü aktaracaktır. Öğretmen yaşantısıyla ve eğitimiyle öğrenciye ve insanlara bir model teşkil etmelidir. Bunun için mesleğini severek yapmalıdır.

 Eğer öğretmen; helal ve alın teriyle kazancın kutsallığını, haram ve avantadan para kazanmanın haramlığını yüreğine işlemişse, o yetiştireceği insanların beynine de nakış edecektir. 

  Öğretmenlerin kendini eğitime ve öğrencilerine verebilmesi için, piyasa da bilgiyle donanmış bu insanların maddi yönünde de sıkıntı çekmeyecek şekilde dolgun bir maaş verilmelidir ki insanların örnek alacak bir model olsun.

 Ancak bugün toplumumuza baktığımızdan aldığı eğitimden mi? Aldığı kültürden mi? Nereden kaynaklandığını bilemiyoruz. Köşe dönme, adam kayırma, haksız talepte bulunma alışkanlıklarımız ve bunların sonucu adaletsizliğin yoğun olduğu bir topluma doğru hızlı bir şekilde akıp gidiyoruz. Bu sonu hayır olmayan bir gidişattır. 

 Toplumların doğruya; doğru dönüşümü sağlayacak öğretmenlerdir. Toplum olarak öğretmenlere ne vermişsek ancak onu isteyebiliriz. Demek ki toplum olarak öğretmenlere toplumun inşasında gerekli sağlam malzeme vermemişiz. Vermiş olsaydık doğru ve dürüstlükten, çalışkanlıktan ön sıralardan olmalıydık, helal ve haram kazanmada ki ayrım hususunda hassas olmalıydı. Menfaatten ziyade insanlığımız ön planda olmalıydı. Yanlışlarımız kul görmezse, Allah görür inancımız beyinlerimize işlenmeliydi. Demek ki biz toplum olarak öğretmenlik mesleğinin önemini anlamış değiliz. Nasıl ki Kenterleri; kentsel dönüşümle güzel bir kent görüntüsünü verebiliyorsak, toplumsal dönüşümle de daha iyi ve daha adaletli bir topluma dönüştürmesini sağlayacak öğretmenlerimizdir.

Tüm Öğretmenlerimize, 24 Kasım Öğretmenler günü kutlu olsun. Temennimiz odur ki bu günler bize öğretmenlik mesleğinin önemini kavramasına vesile olur.