Dostlar bugün bir rüya gördüm, Allah hayırlara vesile etsin. Rüya da bir grup siyasetçiyle söyleyiş yapıyordum. Onlara söylediğim sözler” Arkadaşlar bu yol aşk yoludur. Vatanına, milletine ve ülkenin gelişmesine âşık olacaksınız.” Yatarken böyle bir düşüncem yoktu. Sabah uyandıktan sonra, rüyamı biraz düşündüm. İşte bizim aradığımız siyasetçinin karakteri bu olmalıdır. Diye düşündüm. 

                           Bugün siyaset arenasında en büyük eksiğimiz ülkeye, vatana olan bağlılığımız ve bu milletin inancına, kültürüne, tüm değerlerine âşık olmayışımızdır. Bunu başarmadığınız sürece, siz bu millet için değil başkaları için siyaset yapıyorsunuz demektir. O da bu millete gözyaşı, kan, fakirlik ve bağımlılık olarak geri döner.

                             İktidar olmadan başörtünün anayasa güvencesi altına almak istemiyorsanız, o zaman siz bu milletin içine tefrika koymuş olursunuz. Başı açık olan insanın kişisel yaşamın temel hakkıysa ona zorla başını kapat diyemeyeceğiniz gibi kapalı olana da başını aç deme saygısızlığını gösteremezsiniz. Gösterdiğiniz zaman hem o insanın temel hakkına tecavüz etmiş olursunuz, hem de Allah’a karşı düşmanlık yapmış olursunuz. Çünkü Müslüman kadına, bu emir Kur’an’da ayetle sabittir. Bu emir üzerine başını örten bir insanın başörtüsüne karşı olduğunuz zaman bu hem insanlığın temel haklarından inandığı gibi yaşama hakkına tecavüz etmiş olursunuz ve hem de Allah’a karşı savaş açmış olursunuz. O zaman bu milletten oy alamazsınız. Çünkü bu milletin inancına, değer yargılarına, insanların temel hak ve özgürlüklerine saygınız yoksa o zaman bu millet için siyaset yapmayıp, başkaları için yapmış olursunuz. Eski Türkiye den bunun örnekleri çoktur.  İnsanların inandığı gibi yaşamaya tahammülünüz yoksa bu milletten oy isteyemezsiniz.

                           Bu milleti yönetmeye talip olanlar, bu milletin tüm değer yargılarına saygı duyacağı gibi bunu özümsemiş olmalıdırlar. Bu gibi temel hak ve özgürlüklerin koruyucusu ve yaygınlaşmasını sağlamalıdırlar. Milletini ve vatanını sevecek, Ülkenin bağımsızlığı ise birinci öncelliğiniz olmalıdır. İktidar olmadan şimdiden çatlak sesler gelmeye başladı. Ülkeyi bağımlılıktan kurtaran gözü Türkiye üzerinde olanların gözlerini korkutan, SİHA’LARA VE İHA’LARA şimdiden gözdağı vermeleri, bu da eski Türkiye özlemi içinde olduğunun bir ifadesidir. Eski Türkiye’de yerli savunma araçları geliştirmeyerek, bağımlı olmayı tercih etmişlerdi. Bu da milli değil küreselcilerin emrine girmiş demektir. Bugün paramızla bize savunma araç vermeyen batı, terör örgütlerine ise bedava araç gereç ve eğitim vermektedirler. Böyle bir süper güce nasıl bağımlı kalabilirsiniz. Bunu derinden düşünmeye davet ediyorum.

                           Bu ülkeyi yönetmeye talip olmak demek, vatanını, ülkesini ve milletini ve ona karakter veren inanç ve kültürel değerlerine seven ve saygı duyanlar demektir. Aksi takdirde bu millet onlara yönetme şansını bugüne kadar vermediği gibi bundan sonra da vermeyecektir. Bu millet barış ve kardeşlik içinde yaşamak ister. Bunun tersi oluşumlar bu millete ve bu ülkeye fayda değil zarar vermektedir.

                                                                                                                           Ali LALE