Büyükşehir sistemi beklendiği gibi olmadı. Büyükşehir sistemine geçilmeden önce amaç yerel yönetimlerin güçlendirilmesi düşüncesi hâkimdi.  Ancak düşündüklerinin tam tersi gerçekleşti. Her yerde merkezi sistemin ağırlığını hissettirmeye çalışılarak ilçelerde halk tarafından seçilen belediye başkanlarını birer şube müdürü konumuna düşürdüler. Hareket kabiliyetini kıstılar. Bu da halka yapılan hizmetin azalması demektir.  Büyükşehir Belediye başkanı tarafından istemediği bir belediye başkanı halk tarafından da istenilmeyecek durumuna getirebilmektedirler. İlçeye istenilen hizmeti sunulmadığı zaman halk hoşnutsuz olacaktır. Halk bunu ilçe belediye başkanının hizmet yapmadığı kanaatine sahip olacaktır. İlçe belediye başkanların kaderi bir nevi büyükşehir belediye başkanına teslim edilmiştir. İlçe belediye başkanları ilçede hizmetlerin çoğundan inisiyatif kullanamadığı için işler büyükşehir belediye başkanların keyfine göre yürütülmektedir. İşte bu işin siyasette karşılığı yoktur. Seçilen belediye başkanların ellerini bağlarsan o halka verdiği sözü yerine getirebilir mi? Getiremez. Örneğin bütçesini kısma gibi büyükşehir belediye başkanların yapması gereken yerlerin zamanında yapılmaması gibi faaliyetler sonunda halka yapılacak hizmetin aksamasına sebebiyet verecektir. Bundan dolayı halk nazarında bu belediye başkanı hizmet etmiyor anlayışı hakim olacaktır. Bu siyaset yönetimine terstir. Siz bir belediye başkanı hizmeti başka bir belediye bağlı bırakırsanız bu bir nevi atama yapılan bir şube müdürü kadar inisiyatif kullanamaz. Özellikle büyükşehir belediye başkanı tarafından istenmiyorsa tamamıyla elleri bağlı kalır. İlçe belediye başkanlarına birer tuzaktır. Halka hizmetin gidilmesi istenilmeyen bir yönetim şekline dönüşebilmektedir.