Ümmet olarak biz bu hale nasıl geldik. Tüm dünyaya adalet götüren Osmanlı neden zayıfladı, durakladı ve yıkıldı? Bunları ben detaylı yazacak değilim ne ömrüm ona yeterli gelir nede mürekkep,  ben genel gidişatın ve sonuçlarına vurgu yapmaya ve bu güne nasıl geldiğimizi kısa bir şekilde anlatmaya çalışacağım. İnsan yapısı et kemik- ruh ve nefisten ibaret mucizevi bir varlıktır.  Bu varlığın dünyada huzur içinde kimseye boyun eğmeden Allah’ın kulu olarak barış içinde yaşaması için onu yaratan ve her şeyini bilen Allah’, ona göre kurallar koymuştur. Müslümanlar olarak bu kurallara göre hayatımızı dizayn ettiğimiz zamanlarda hem güçlü hem de güven içinde yaşamışızdır. Ne zaman ki biz bu emirlere sırt çevirdiğimiz de zayıf düşmüşüz ve bir birimize düşman kesilmişiz. 

                     İsrail’in bugüne gelişi ve Müslümanların bu duruma düşmeleri; Yahudiler bugünkü Avrupa dostları tarafından 1500 ve 1700 yıllar arasında işkenceye ve zulme maruz bırakırken Osmanlılar, o gün hangi anlayışla onlara merhamet göstermiş ve ülkenin en güzel yerlerinden oturma imkânlarını sunmuştu. Onlar öyle lanetli bir millet ki onları kucaklayan, Osmanlıları bağrından hançerlemişlerdi. Açtığı okullarda ilk etapta Yahudi çocuklarını okuttular, onlara kendi Yahudilik kültürünü aşıladılar. Daha  sonra Müslüman gençleri bu okullarda yetiştirdiler. Okullar en çok Selanik’te, İstanbul’da Osmanlı’nın her yerinden ot biter gibi bittiler. Okulda yetişenler sanki gizli bir el tarafından bürokrasinin en üst kademelerine çıkardılar. Onlar almış olduğu kültürün birer elçileri gibi davrandılar. Yahudiler isteklerine ulaşmak için her yolu mubah görürlerdi. İttihat ve terakki üyelerini birer Yahudi emir eri haline getirdiler. Onlar;  ülkenin her tarafına yerleştiler. Onların tek engeli İslam dini ve mensuplarıydı. Çünkü o dinin mensupları güçlü oldukça onlar isteklerine ulaşamayacaklardı. Filistin de bir Siyonist devlet kuramayacaklardı. Onun için tek yapacakları şey Müslümanları kardeş yapan bu din hassasiyetini ortadan kaldırmaktı. O zaman bunlara istediğini yaptırabilirdi. Onlara bugünkü Avrupa ülkelerin zulmünden kaçan ve kendisine insanlık muamelesini yapan bir milleti yıkmak için her türlü fitneliği ortaya koydular. Bunlar;  insanları kanına girerek, para, makam ve iktidar faktörleri ön plana koyarak, üst bürokratları birer oyuncağı haline getirdiler. Bugün para ve makamla satın alınamayacak çok nadir insan var. İşte onlar bunu kullanıyorlardı. Bu faaliyetleriyle Osmanlıyı yıktılar. Abdülhamid’i tahtan indirdiler. Ümmeti parçaladılar. Milliyetçiliği ve ulusal fikrini ortaya koydular. Osmanlıyı parçalamakla kalmadılar. Parçaları birbirine kırdırdılar. İşte ümmeti bugüne getirdiler. İslam dan   uzaklaştırdılar. İçi boş Müslüman toplumlar oluşturdular. İsrail Siyonist emellerine ulaşmak için bütün tedbirleri almaya devam etmektedir. Kendi dışında Müslüman toplukların zayıf bireylerin yetişmesi için içinde ki imanı kaldıracak mason erlerini devreye koydular. Her ülkede en üst seviyede görev yaparlardı. Nesilleri bozmak için gıdaları bozdular. Müslüman ülkelerin bir araya gelmemeleri için aralarına yeterince düşmanlıklar koydular. Müslüman ülkelerde İslam dışı her türlü davranışlar revaç buldu. Rüşvet, ırkçılık, adam kayırma, zina, insan haklarını dikkate almama, ehliyet ve liyakat son sırada yerini alması bunlar;  bilinçli olarak bu faktörlerdir devreye soktular.   Onun için bugün İsrail tarafından Filistin Müslümanlarına soykırım ve işgal  ederken bir çok Müslüman ülkeleri    İsrail’le ticaretini bile kesmemiş İşte bu bize neyi gösteriyor İslam dan kopmuş uşak ruhlu topluluklar oluşturulmuştur. Müslümanlar Allah’ın emrini yerine getirmiş olsalardı bu zillete düşmeyeceklerdi. İsrail şimdilik işini sağlama bağlamış kendisine karşı çıkabileceklerin hepsinin dişlerini çekmiştir. Onun için rahat rahat sırayla Müslüman ülkeleri vaat edilmiş topraklardan atıyor. Acıma yok, insanlık yok, vicdan yok. Uluslararası hukuk bitmiş, BM kartondan yapılmış yapı ya da bütün ülkeler Yahudilerin birer emir eri haline gelmişlerdir. Türkiye’de yetkilerin eliyle bizlere demokrasi, insan hakları, laiklik bunlar hepsinin işlevi Müslümanları dinden ve dini çağırım yapan bütün şekil ve davranışlardan uzaklaştırmaktı. Müslüman ülkeleri demokrasiyle, laiklikle kaldıranlar, onlarda bunların zerresi bile yoktur. Onlarda hem krallıklar var ve hem de şeriatla yönetilen İsrail var. İnsan; kölelerin tavırlarına ve davranışlarını bir dizayn vermek ister ya, işte onlarda bize o gözle bakmaktadırlar.