Türkiye siyasetçilerin örgütsel benciliği ve hasedi, bu milletin huzurunu ve varlığını tehdit ediyor. Bugün Türkiye kişi başına düşen milli gelir düşükse, eğitimde kalite yoksa, sanayide istenilen seviyeye ulaşılmamışsa, hepsi tek sebebi kapasitesi düşük, haset ve benciliği üst seviyede olan siyasetçiler yüzündedir. 

 Hasedin bireysel ve ya örgütsel olarak gelişmeye karşı en büyük engel teşkil etmektedir.  Bugün Türkiye siyasetin yakın tarihine baktığımızda ülkenin gelişmesini engelleyen ve huzuru bozan dış güçlerin birer kuklası durumda olan siyasetçiler olmaktadır.

  Türkiye Özel teşebbüsü de bu siyasi anlayışın kurbanı olmuştur. Peki, bu kısır anlayış ve aşiret versiyonunda daha kötü olan bu anlayıştan kim zarar görüyor ve bu kısır siyasi faaliyetlerden kim kazançlı çıkıyor. Öncelikle herkes bunu adı gibi bilsinler ki burada zarar gören bu millet ve bu ülkedir. Kazançlı çıkan da Türkiye’nin gelişmesini istemeyen, Ortadoğu’da ki gelişmelere Türkiye’nin müdahil olmasını istemeyen zalimler, kâfirler ve haydutlardır.

  Bugün Türkiye’nin ekonomisine sermayesiyle katkı sunan, yatırım yapan Katar’ın Türkiye’ye yaptığı bu katkıdan en fazla rahatsız olan kimdir?. Katar’ın zenginliklerini hortumlamak ve boğmak isteyen ve Türkiye’nin gelişmesini istemeyen küresel güçler ve taşeronlarıdır. Katar’ın Türkiye ye neden bu kadar yatırım yapıyor? Bu yatırımda yalnız katar mı kazançlı çıkıyor?. Hayır, Türkiye daha kazançlı çıkıyor. Hem istihdam oluşuyor, hemde sıcak para piyasaya giriyor ve ekonomiye canlılık kazandırılıyor. Katar’ın Türkiye yardımı Türkiye karşı bir vefa borcu olarak görüyor ve seve seve yatırım yapmaktadır. Türkiye’den olmasaydı, küresel güçler ve taşeronlarıyla birlikte zenginliklerini hortumlayıp, bağrına hançeri saplayacaklardı. Türkiye o çakalları bertaraf ederek Katar’a nefes aldırdı. Bunu herkes biliyor.

    Fransa Cumhurbaşkanı Katar Emirini arıyor.  “ Türkiye’ye yardım etmemiş olsaydın ekonomik olarak Türkiye’yi çökertecektik.” Emirin verdiği cevap ise çok manidardır. Türkiye Halkı ve Cumhurbaşkanı Bana babalık yaptılar. Beni yok olmaktan kurtardılar, ama sizi o gün yanımızda görmedik. “ söyleyerek Türkiye’ye her zaman katkı sunacağını ve yanında olacağını ifade ettiler.

 Böyle bir ülkeyi Türkiye yaptığı yardımları kesmek için akla hayale gelmeyen muhalefetin faaliyetleri, küresel güçler için bir tehlike arz etmemiş olsaydı, muhalefet liderine madalya takardı. Çünkü Küresel güçlerin Türkiye üzerindeki emellerine ulaşmak için yapamadıklarını muhalefet yapmaktadır. Bu nasıl bir muhalefet anlayışı, size oy veren insanlar bunun için vermediler. İktidarı denetlemek ve daha aktif çalışmasını sağlamak vermişlerdir. İktidarın düşünemediği yada onların projelerinden daha iyi ve ülkenin gelişmesine katkı sunacak mega projeleri üretmektir. Sizler ancak lut kavminin deki karakteristik özelliklerini benimseyen kişilere özgürlük getirmek gibi bir çalışma dışında başka bir şey görmedik. Yazık değil mi size oy veren insanlara nasıl cevap vereceksiniz. 

    Bugün CHP’nin içinde ülkesini geliştirmek için, proje üretecek, ülkesini kalkındıracak kapasitede elbette ki şahsiyetler var. Ancak bu kısır döngü siyaset  örgütü de vurmuştur. Aktif insanları kısırlaştıran, demokratik olmayan bir sistem vardır. Bu sistem insanları kısırlaştırarak köleleştiriyor.  Kasetle getirenler; onu kullanabildiği kadar başta bırakacaklar, işine gelmeyince onu nasıl kasetle getirdiyse yine kasetle götürecekler. Çünkü kendiliğinde çekilemez. Allah için bu millette bu zulmü neden yapıyorsunuz. İktidar olsan ne olur olmazsa ne olur.  Çünkü Türkiye’ye düşman olan küresel güçlerle aynı taraftasınız. Bu ülkenin suyu, havası ve ekmeğiyle yaşamını sürdürüyorsunuz. Ama bu ülkenin düşmanlarına bilerek ve ya bilmeyerek katkı sunuyorsunuz.