2023 Mayıs ayındandaki seçimin üzerinden 5 ay geçti.

 Halk kendi tercihini yaptı.

 Bölgemizde ve Ortadoğu’da yaşanan olayları, yıllardır akan kanı herkes bilmekte.

İsrail’in dünyaya savaş hukukunda yeri olmayan katliamlarına dünya sessiz,  adalet hareketsiz, demokratlar ilgisiz, Araplar geçersiz konumda.

Acısını yüreğinde hisseden Müslümanlar tepkisiz kalmazken, diğer cenah " Araplar bizi arkadan vurdu" diyor, Araplar ise Filistin'i kendisinden saymayı yüz yıl reddediyor.

Dün Balkanlar-Rûmeli_ Kafkasya-Azerbaycan nasıl vatan toprağıysa kimi sünepeler, haramzadeler, besmelesizler Filistin'i bu bakîyeden saymıyor, tarihten habersiz, kendi Ergenekonlarından çıkmıyor.

Mazlumun, zulme uğramışın sesini duymak istemeyen kimisi, kıyı kentlerinde yaşamaya devam ediyor.

Kendisine demokrat, şahsına vatanperver olanlar, halen Yesilçam flimlerindeki "Pis Araplar " repliğini tekrar ediyor.

Arapların kendilerini arkadan vurmadığını bilmezler mi?

Bunun Lawrenslerin işi olduğunu inkâra yeltenme ne denli saçmalık!...

İsrail işgalini Ingilizlerin yaptığını bilmeyecek kadar ahmak oldukları kesin olanlar, İngilizlerin Kıbrıs'ta halen varlığını da bilmezler mi?

Diyarbakır'a dönelim.

Festival bitti, konsersiz ve müziksiz.

Geride tanıtım materyalleri kaldı.

365 Gün sonrasına tekrar üçüncüsü olacak.

"Diyarbakır kültürel etkinliklerle tekrar buluşacağının heyecanını yaşayacak" diyen de var, pazarda her şeyin ateş pahası olduğunu söyleyen de.

Anlayacağınız festival bitti.

Tanıtım afişleri bir toplanıp, sadece "2" yerine "3" rakamı yapıştırılsa iyi olur.

Nihayetinde bir yerde muhafaza kolay.

En azından tasarruf olur.

Gelecek yıl, 100 Konser verilsin de gençler kurtlarını döksün.

Yeterki savaş çıkmasın, pahalılık düşsün.

Biz vatandaş olarak konser verecek 100 Şarkıcı-Türkücü'nün sanatçı kimliğine halel getirmeyiz.

Onlar çok kazanmalı, iyi yaşamalı, hayat standardları yüksek olmalı ki yeni parçalarla sanatlarını devam ettirsin, halka müzikleriyle yön versin.

Hem 100 Şarkıcı-Türkücü bir o kadar yardımcıları için Diyarbakırlı, esirgemez elindeki imkânları.

Onlar aç kalmaz, hiç bir şekilde.

Ciğerse, kebapsa, peynirse, paçaysa ve neyse...

Sadece ara varoş semtlere uğramasınlar.

Oradaki yokluğu ve yoksunluğu görmesinler.

75 Caddede gezdirilsinler...

Sur yeni mekânlarda dolaştırılsınlar...

Gazeteciler de davet edilsin...

Bir o kadar yazar daha getirilsin.

Onlar, şehrimizi tanısın, tanıtsın.

Onlar, şehrimizin tarihî ve kültürel yapılarıyla değerlerini yüceltsinler...

Kendilerine bol bol hediyeler verilsin.

Yemekleri istedikleri gibi kaliteli olsun.

Otelerinde eksiklik bulunmasın.

Havalimanı'na iner inmez hop transferle hemen şehir mekezine getirilmeli.

Aslında bir yer oluşturulmalı.

Burada her gelen misafir rahat etmeli.

Siz bir tatil köyü düşünün...

Hoş gelen deniz mi arayacak?

Yüzme havuzlu bir tatil köyü...

Hem otel derdi bitecek hem yeme ve içme.

Nihayetinde sadece festival-mestival, fuarla muar için değil.

Burası şehrin vitrini olmalı.

Her gelen misafir rahat etmeli.

Bu featival, kazasız-mazasız bitti de bir yanda katliamlar varken konserlerin iptal cephesinde olanları sanat düşmanı tarafında görenler olmadı değil. Kimileri halkçı davranıp halkın sesine kulak tıkadı. Devam edecek