Bugün öğleden sonra torunlarımı kültür parkına götürmeye karar verdim. Temiz bir hava almış olacağım hem de torunlarımı kapalı ev ortamından uzaklaştıracaktım. Torunlarımı eğlendirerek tatlı bir zaman geçirmiş olacağı düşüncesiyle bilgisayarın başından kalkarak evden dışarıya çıktım. Arabaya binerek torunlarımı evinden aldım. ilk olarak babasının iş yerine götürdüm. Orada bir çay molası verdikten sonra saate baktım ikindi namazına az kalmıştı. Çocukları babasının yanında bırakarak, camiye en kısa yoldan gitmek amacıyla Ofis kültür parkın içinde yürümeye başladım. Parkta; yaşlılar, belediye tarafından konulmuş banklarda oturuyorlar, torunları da parkta bulunan salıncaklarla ve diğer oyun aletleriyle oynuyorlardı. Kimileri de parkın içinde yürüyüş yapıyorlardı. Bende ikindi namazına yetişmek amacıyla hızlı bir şekilde yürümeye başladım. O sırada gözüm bir pankartta ilişti. Ben o sırada pankartı geçmiştim. O bende merak uyandırdığı için tekrar geri döndüm, üç kızın önünde bulunan pankart ve broşürlerin önünde durdum. Pankarttaki yazıyı okudum ve kızlara baktım akranları parkta oyunlar oynayıp eğlenirken bu kızların vakur içinde o pankartın manevi havasına bürünmüşlerdi. O şekilde insanların pankarttaki yazıları okunmasını istiyordu. Ağzı süt kokan bu çocukların pankarttaki yazılan yazıların ağırlığını içinde hissettiklerini yüzlerine yansıyordu. Parkta diğer insanların hiçbir şey olmamış gibi eğlenmesine devam ediyorlardı. Pankarttaki yazıyla özdeşleşmiş bir şekilde duruşları beni etkilemiş olacak ki bu kısa yazıyı kaleme almayı kendime bir zorunluluk olarak hissettim.
Parkta oynayarak eğlenmeleri gerekli olan bir yaşta olmasına rağmen onlar vakur bir şekilde pankartı tutmaları ve o sorumluluğu taşımaları, Siverek halkı üzerinde farz-ı kifaye’ yi yerine getirerek bizleri bu sorumluluktan kurtardıkları için onlara binlerce teşekkür ettim.
Pankarttaki yazılar dikkatimi çekti. Yazıları okudum. Ortada bizim bayrakla, Filistin bayrağı vardı. Üste şu yazı vardı. “Yalnız İsrail ve yandaşları değil, duyarsız Müslümanları da protesto ediyoruz!!!” Bayrakların altında da şu yazı vardı. “Filistin özgür olmadıkça hiçbirimiz özgür değiliz. “
Bugün ABD ve Avrupa ülkelerindeki üniversite öğrencilerine Rabbim hidayet versin. Onlar; insanlık adına bedel öderken bizim üniversiteler deve kuşu gibi başını kuma gümmüşler, ne insanlık adına ve nede Müslümanlık adına sesleri çıkmıyor. Acaba üniversitelerimizde hala Siyonist kültürü ve batının değer yargıları mı hâkim. Bilemiyorum ama göstergeler onu söyletmektedir. Çünkü Siyonistlerin okulunda okuyan ve sonra Milli Eğitim Bakanı olan zat! Alman Nazilerinden kaçan Siyonist Yahudilerinden 150 kişiyi öğretim görevlisi olarak almıştır. Milli kültürüne bağlı öğretim görevlilerini de istifaya zorlamıştır. İşte böyle bir Türkiye’den geliyoruz. Hiçbir şeyimizi sağlam bırakmamışlar. Gıdalarımızı ve neslimizi bozmuşlar, İslami anlayışımızı kendilerine göre yorumlamışlar. Kısacası Siyonistlerin istediği kıvama gelmişiz, Birliğimizi, gücümüzü ve hem de inancımızı kaybetmişiz. Bu üç faktörü kaybedenler özgürlüklerini de kaybederler. Allah sonumuzu hayır eylesin.
Ali LALE
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort