Bugün toplumuzda meydana gelen ekonomik sıkıntılarımızın baş nedeni kirlenmiş siyasetten kaynaklanmaktadır. Siyasetçilerin genel itibariyle kul hakkına tecavüzleri artık kendine verilen hak olarak algılamaktadırlar.  Çuvalla paralar sayılmakta, bunlar nereden geldi? Hangi amaçla verilmiş? Karşılığında neler vaat edilmiş? Bu soruların cevabını verdiğiniz zaman şeffaf bir siyaset yapılmış olur ve halk peşinizden gelir. Ama ne yazık ki sorular bir şekilde geçiştirilip paraların hayali ürün olarak göstermekteler. Bu paralar halkın cebinden çıkacaktır. Bu paralar neyin karşılığından verildiğini biz bilemiyoruz ancak bildiğimiz bir şey var ki bu işin sonucu haksız ve adaletsiz bir uygulamaya neden olacaktır. Toplumun haklarını birilerine peşkeş çekmiş olacaksınız. Böyle kirli bir siyasi anlayışla ne ülkeye ne de millete hayır sağlayacaktır. Siyaset meydanlarından yapılan israfın haddi hesabı yoktur. Yapılan bu harcamaların paraları nereden çıkaracaklardır. Bu halkın cebinden çıkarılacaklar. Bu siyasetle ülkenin düze çıkacağına, refah seviyesinin yükseleceğine ve ülkede gelişmenin olacağına hiçte inanmıyorum. Kirli bir şeyle temizlik yapılamayacağı gibi şaibeli bir siyasetle de hizmet yapılamaz, bugün belediye seçimleri için yapılan bu kadar israf beyhudedir. Neden? Çünkü saymaya rakamların yetersiz kaldığı para miktarlarının harcamaları yapılmaktadır. Bu harcamalar milli hasılanın erimesine sebebiyet verilmektedir. Bu da ekonominin krize doğru bir eğilim içinde olacağının bir göstergesidir. Bu yapılan harcamaları yerine konuluncaya kadar, diğer seçim gelmektedir. Böylece Seksenler dizisinin oyuncularından Rasim Öztekin’e Allah rahmet eylesin, onun dediği gibi “düşünüyorum düşünüyorum sinirleniyorum ve kısır döngüye giriyorum” Bizim siyasette hep böyle kısır döngüye girmektedir. Türkiye ekonomisi bu israflar yüzünde krizlere girmekle beraber bizim kültür yapımıza uymayan kanunlarla yönetiliyoruz. Bir illeri iki geri olmaktadır. Seçimlerde yapılan bu israfla bir ülkenin kalkınması orda kalsın gerilemesine sebebiyet teşkil edecektir. Bu sürekli böyle kısır döngüyle siyasetin bir anlamı ve kıymeti kalmayacaktır.  Bu siyasi anlayış gelişmelerin önünü tıkamakta ve ekonomiyi krize götürmektedir. O çuvallarla sayılan paraların kaynağı hiçbir zaman tespit edilemeyecektir. Çünkü bu buz dağının görülen yüzü ya görülmeyen yüzü daha çok mide bulandırıcıdır. 

  Bu asırda siyasetçiler, eğer bu israfı önleyici bir çare düşünemiyorsa bunlarla yeni fikirlerde ve yeni atılımlarda yapılamayacaktır. 

Çözüm olarak topluma kültürümüzden ve inancımızdan kaynaklanan ahlaki yapıya ulaştırılması gerekmektedir. Bu milletin inancına, kültürüne ve ahlaki yapısına uymayan, değerlerden bir an önce kurtulmamız gerekir. Aksi takdirde size kim kültür değerlerini empoze etmişse siz onların birer kuklası olursunuz. Bugün İslam âlemin hali nicedir? Kimliği İslam ama içi batının değerlerini taşıyan kukla bir kişiliğe sahip bir topluluk oluşmuştur. İşte Filistin- İsrail savaşında bu tamamıyla açığa çıkmıştır. Küfür tek millet iken ümmet paramparça olmuştur. İslami ruh taşımadığı için seyirci kalmaktan öteye geçmemiştir. Bu çok acı bir tablodur.  İşte siyasetimizde, aldığımız kültürün bir parçasıdır.  

İsrafın önleyici çözüm; adaylara imkân tanıyarak, TRT kanallarında belli sürede halka kendilerini tanıtacaklar ve yapacağı faaliyetleri tablo şeklinde konuşarak yaptıkları ve yapacakların halka anlatacaklar. Böylelikle israf önlemiş olacaktır. Sosyal medyada kendini seçmenlere tanıtmış olurlar. Seçmen zaten bugün meydanlardan ziyade, sosyal medyayı takip etmekte ve burada kendine göre bir pay çıkarmaktadır. Hem ülkenin kaynakları israf edilmemiş olacak ve hem de adaylar fazla harcamada bulunmadan kendini seçmenlerine tanıtmış olacaklardır. Yapacakları hizmetleri rahatlıkla anlatacaklar, adayların fazla harcama yapmadan kendilerini halka tanıtması temiz toplum için bir ilk adım olacaktır. 

Ali LALE