İnsan toplumsal bir varlıktır.

Beraber yaşama mecburiyeti vardır. İhtiyaçlar karşılıklı olarak giderilmeye çalışılır.

Bu toplumsal olma kimliği coğrafyanın iklimin ve ekonominin ve bunun gibi etkileşim unsurlarının insan üzerinde etkileri vardır.

 Bu etkilerden kaynaklı insanlar katagorize edilerek toplum oluşur.

Bu farklılıkların oluşturduğu toplumsal tabakalaşma insanlığın başlangıcından bu güne devam etmiştir.

Her farklılık (tabakalaşma) zamana ve şartlara göre değişkenlik arz etmektedir. Hayat bu sürecin gözlenmesi ne müsait donelerle doludur.

Yer ve zamana göre toplumsal tabakalaşmalar da  farklılık gözlemlenebilir.

Bu farklılıkların (tabakalaşmanın) toplumlara etkisi ve belirleyiciliği dönemsel olarak değişkenlik arz etmektedir.

Bu insanlığın geçmişten bu güne değişkenlik ve ilerleme kaydetmek geliştiği görülmektedir.

Özellikle sanayi devriminden önceki tabakalaşma ile sonrasındaki durum farklılık   oluşturmaktadır.

Kölelik kadının ehemmiyetsizliği can güvenliğinin sorumsuzluğu sınıfsal farklılıkların oluşması dünden bu güne değişmiştir.

Toplumbilim ve sosyoloji bunu konu edinerek bu değişim ve dönüşümün toplusal ilişkilerini bir dizi kurallara bağlayarak ilmi bir zeminde bu tabakalaşmanın oluşumuna katkıda bulunmuşlardır.

Cağdaş bilim adamları bunu ilmi bir zeminden dünden bu güne ve yarına insanlığa etkilerini bir takım bilimsel çalışmalarla ilmi bir kimlik kazandırmaya çalışmışlardır.

Toplumsal tabakalaşma bir gerçeklik olarak karşımızda durması insanın her tabakadaki durumu ve bu tabakalar arası geçişlerdeki etkileri bir davranış ve topluma etkisi önem arz etmektedir.

Bir takım kural ve gerçeklikleri göz önünde tutarak sınıfsal farklılıkların ekonomik güçün  feodal gerçekliğin  dini kimliğin bu tabakalaşma ya etkileri düşünmeye değer ve bir gerçeklik olarak karşımızdadır.

Bunları göz ardı etmeden toplumun değerlendirilmesi sağlıklı sonuçlara bizleri götürecektir. Anlamak ve anlaşılmak tanımak ve tanımlamaktan geçer.