Bir ülkede millet ve devlet arasında güven zedelenirse o ülkede gelişime yönelik söylenecek sözler hedefine ulaşmadan yanı yüreklere dokunmadan havada yok olurlar. Devlet ve millet arasında güven sarsılırsa ülkenin gidişatı dikiş tutmaz. Sayın Cumhurbaşkanımız seçimlerden önce bazı alanlar yada meslekler dışında mülakatın kaldırılacağını ifade etmişti. Sağlık bakanlığımız Cumhurbaşkanımızın sözünü yerine getirerek hem iyi bir alım yaptı hem de yaptığı alımı tamamen KPSS puanıyla yapmıştır Bu çok güzel bir uygulamadır. Ancak Öğretmen atamaları ile ilgili mülakatın kaldırılacağına dair hiçbir emare olmayıp hatta Sayın Milli Eğitim Bakanımız ısrarla mülakatın olmasından yanadır. Herkes şu konuda hem fikir mülakat haksızlıklara ve mağduriyetlere yol açıyor. Geçmişte yapılan mülakatların betimlemesi maalesef mağduriyet tablosu olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum milletin devlete güvenini zedelemektedir. Bugün mülakat olursa parası olan veya dayısı-torpili olan mülakatı geçer. Yani açıkça şunu söylemem gerekir; mülakatı geçenler bu hükümete oy veren, ülkesini ve vatanı seven, işin ehli olan kişi anlamına gelmemekte, Dayısı! ve torpili olan anlamı çıkmaktadır. Onun için mülakat adalet terazisini bozar, kul hakkına sebebiyet verir, milletin devlete olan güvenini sarsar. Bugün Yerel seçimde oy kaybında Milli Eğitim Bakanın da payını yok saymamak gerekir. Dün fetöcüler de her kurumda mülakat yaparak kendi adamlarını alıyorlardı. Ne oldu? İyi mi oldu? İyi olduğunu düşünüyorsanız devam edin. Yüce Rabbimiz “kul hakkıyla karşıma çıkmayın “ der.
Mülakat ancak belli kurumlarda yapılması uygun olabilir. O da bu şekilde yapılmaz, yani Genel Müdür arayacak bu adamımı al yada milletvekili arayacak şu yeğenimi alın şeklinde değil. Onun mülakatı güvenlik soruşturması ve detaylı araştırması yapılır. İş sorumluluğu iş ehli olup olmadığı ve devletine olan sadakati konularda araştırma yapılarak alınır. Bu da genelde Milli İstihbarat ve buna benzer kurumlarda nadir olarak mülakata tabi tutulması olağandır. O da bir iki soru sorarak değil belli konularda güvenli kişiler tarafından araştırma yapılarak bilgi-tecrübe noktasında olabildiğince objektif bir mülakat şekli gerçekleştirilebilir. Milli Eğitim Bakanının “mülakatı mülakat gibi yapacağız” demesi akla şu soruyu getiriyor daha önce mülakatı nasıl yapıyordunuz? Mülakatı nasıl yaparsanız yapın ucu torpile dayanacak ve sonucunda mağduriyetlere sebep olacaktır. Öğretmenlerimiz dört yıl eğitim fakültesinde okuyor, o süreç içerisinde okul deneyimi kazanıyorlar. Mezun olduktan sonra KPSS(Genel kültür-Genel Yetenek, Eğitim Bilimleri, Alan Sınavı)ye girerek yüksek puan alıyorlar sonrasında mülakat süreci başlıyor! Öğretmenlerimizin tüm bu süreçlerden geçerek başarılı olup olmadığını kabul etmeyip mülakatla mı başarılı olup olmadığına karar vereceksiniz? Bu tamamen yanlış bir sistemdir. Bakan Bey, yerel seçimlerde Ak Partinin oy kaybına sebebiyet verdiğine adım gibi eminim ama % sini bilemem. Bilinçli mi yaptı? Artık ne amaçla mülakat söylemlerinde bulunduğunu anlamış değilim ancak anladığım bir şey varsa, o da seçime Ak Parti açısından olumsuz olarak yansımasına neden oldu. Sayın Milli Eğitim Bakanı mülakatta neden bu kadar ısrar ediyor? Mülakat uygulamasının kul hakkına sebebiyet verdiğini düşünmüyor mu? Bu işe oy olarak da bakmak doğru değil sözlerim yanlış anlaşılmasın; Bakan Bey’in ısrarla mülakat yapacağım demesinin bir sonucudur Ak Parti’nin oy kaybetmesi. Bir de Cumhurbaşkanımızın bu konuda söylemlerine rağmen hiç dikkate almadan mülakat konusunda ısrarlı bir tutum sergilemesi milletin Cumhurbaşkanına olan güven ve samimiyetin sorgulamasına yol açıyor. Tüm bunlar muhalefete yaradı. Hiç kimse bunu inkâr edemez. Çünkü bu hem kul hakkına giriyor, hem de adalet terazisini bozuyor. Bu da milletin hükümete olan güvenini kaybetmesine neden oldu Hiç kimse milletin devlete olan güvenini sarsamaz. Kimse böyle bir hakka sahip değildir.
Ali LALE
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort