Yerel seçime  60 Gün  kaldı.

60 Gün.

 Diyarbakır kendi belediye başkanı seçecek...

 Kim belediye başkanı seçilirse seçilsin,  şu son 7 yılda yapılan Diyarbakır’a yapılan ihaneti yapmasın...

  Diyarbakır’a en büyük ihanet,  belediyelerin imkânlarıyla kimi kişi ya da gruplara, derneklere...

Duyumlara göre iç açıcı olmayan ortamda 2024 Bütçesi adeta erimiş...

Bütçe yıllık mı aylık mı?

Eriyen bütçe mi Diyarbakır'ın geleceği mi?

Bir başka parti belediyeyi kazanırsa...

Ne kayyum ne DEM olursa...

Hiç beklenmedik bir durum olsa...

Diyarbakır'da seçilecek belediye başkanları ne devralacak?

Bir başka partiye belediye geçse peşkeş çekme midir, ihanet midir?

Diyarbakır?,   her seçimde  siyasete kurban ediliyor...

Halk bu seçimde adayların liyakatine geçmişine bakacak.

Kör bir ideolojik kaygı olmayacak gibi.

Diyarbakır'ın seçeceği belediye başkanı,  ahlâka saygılı, siyaset oyunlardan uzak olmalı.

Diyarbakır, kendi inancına saygılı olan kadroları seçebilmeli.

Diyarbakır’da seçilen belediye başkanı, sağa ve sola ulufe dağıtmamalı, yetimin ve öksüzün, yaşlının ve hastanın, fakirin ve zayıfın, garibin ve garibanın, okuyanın ve yolda kalmışın hakkını kimi yerlere yardım adı altında dağıtmamalı.

İş ve âş imkânları sağlayacak, hak ve adaletle yönetecek, adil, dürüst adaylar seçilmeli.

Diyarbakır'ın derdi kaldırım değil.

Konser ve eğlence olmadı, asla.

Ramazan ve Kurban Bayramı öncesi tırlarla yardım kolileri olmadı.

Belli çevrelerin taleplerine göre şekillenmemeli, artık kimi istekler.

Adil ve dürüst yönetim.

Ne olursa olsun, şeffaf ve denetlenebilir yönetim.

Vatandaşın hakkına göz koymamalı gelen yeni yönetimler...

Yeni mağdur Harunlar olmamalı ve yeni Karunlar ortaya çıkmamalı.

Yeni yönetimin tüm araçları, belediyenin öz malı olmalı.

Kalkıp sayılmayacak oranda resmîyette pürüzsüz, vicdanda sıkıntılı, cüzdanda kelli-fellice şahsa ve daire başkanlarına, etkinliklere araç kiralanmamalı.

Yılda bir araca verilen kiranın, o aracın fiyatının tümü mü kaçta kaçı mı olduğu sorgulanmalı...

Diyarbakır'da Kayyum, bir halk ekmeği çıkaramadı.

Biri vatandaşın somun ekmeği sevmediğini mi söylemişti...

Bir duyum aldık.

Kuru ekmeğe muhtaç halde vatandaş, somunda ne kusur bulacak?

Ekmek dediğiniz, şimdi somunda 7-7.5 TL.

Açık Ekmek gramajına göre 15-20 TL.

Ramazan kapıda.

Siz görün 10 ile 25 TL'yi.

Her yere park, bahçe yap yığın yığın.

Vatandaşta takat kalmayınca ne yapabilsin?

Millet parkları varmış.

Bu şehir insanı ağaç ve yeşillik görmemiş insan mıdır?

Halkın son yıllarda yapılmayan hizmetleri yapılmış gibi gösteren adaylara ihtiyacı yok.

Hz. Peygamber( s.a. v)  bir hadisinde şöyle ferman buyurur: “…Bizi aldatan, bizden değildir.”

İş, ehline verilmeyince beklenen kıyamet olmalı.

Vatandaş, israfı gördü, savrulmuşluğu yaşadı.

Hem virüsü hem depremi gördü.

Hem Filistin'deki vahşetten haberdar hem cografyadan.

Son dönemde bir kaldırım aşkı depreşti.

Kaldırımlar, üç yılda, iki yılda bir mi yenilenir?

Bilinmez, her belediyenin kaderi böyle.

İster sağdan ister soldan isterse ortadan kim belediye başkanı olursa olsun, kaldırım tadilâtı yasaklansın.

Vatandaşın acil ihtiyaçları varken kimi parkların içinde, yeşil alanlarda hızlıca yapılan yapılar,  başka bakanlıklara altın tabakta hediye edilmesin.

Şeffaf bir yönetim adına, yapılan masraflar belirtilsin.

Daha önce de dün de bu günde....

Yarın kim ya da kimler gelirse gelsin, eskiler gönderildiğinde yeniler saltanatı devam etmesin.

Her yerde daire başkanlıklarına yenisi eklenmesin.

Hemen hemen her yerde birer daire başkanlığı tabelası ve geniş alanlarda yüksekçe binalar...

Başkan, başkan yardımcıları, şube müdürleri, şefler, memur, işçi, hizmetli vs...

Diyarbakır, İstanbul ve Ankara mı?

Hemen her başkanın özel şofürü ve kiralanmış hizmet aracı.

Kişi kendi aracıyla işine gelemez mi?

Maaş mı az?..

Her belediye çalışanı, kendince gelemez mi?

Yazık ve günahtır, bir çok yerden duyumlar almaktayız.

Tabir yerindeyse toplu iğne lazımsa yine ihàleyle mi alınacak?

Harcamalar harcamalar...

Seçimde belediyeleri hangi partiler alırsa belediyenin kasasını boş teslim etmeyin ki yarın hesap sorulsun.

Bizden değilse ihanet içindedir mantığı, oldukça sakat.

Yeniden Refah Partisi gelse ne olur?

Ittifaka destek vermedi mi?

Saadet, karşı ittifakta olduğu için kabul edilemez mi?

Siz, bu parti içinden çıkmadınız mı?

HUDA-PAR olsa ittifaka destek vermedi mi?

DEM, hiç bir yerde başkan çıkarmazsa yine kayyum mu gelir?

Komünist Parti kazansa ne olacak?

HAKPAR olsa ...

Gayemiz, inancımızın şekillendirdiği hak ve adalet ölçüsü...

Kim adaletle hukukla hakaniyetle yönetirse yeni belediyelere onlar gelsin.

Kayyum anlayışı, hükümetin devamıdır.

Vatandaş, kimi seçiyorsa yönetimini kabul ediyor.

Vatandaş adına hükümet karar vermez.

Verecek olan devlettir.

Biz devlet ile hükümeti karıştırmayalım.

O halde meclisteki %48 civarında iktidara muhalif kesim yok mu sayılacak?

Vatandaş, bir sürü deneyim sahibi oldu.

Demokrasi diyorsanız karışmayın.

Karıştıkça vatandaş adına güzel işler yanında çok yanlışlar yapılıyor.

Yeniden kayyum atanacaksa şu sorulara cevap verilmesi lazım:

- Eski tas eski hamam mı?

-Daire başkanları yeniden ithal mı?

 -Hesap ve denetim olmayacak mı?

Bakıyoruz ki bir çok çalışan kişi ve kişiler, farklı resmî kurum ya da kurumlardaki aslî görevine gitmiş...

Hak ve adalet üzre her işte varız, boynumuz kıldan ince.

Yalnız demokrasi sistemini kim koymuşsa onun da sıkıntıları olacak.

Halk Ekmek Fabrikaları'nı gelecek dönemde kim yapacaksa....

Halka hizmet için gelen bütçeyi öncekiler ve şimdikiler gibi konserlerde, etkinliklerde kim harcamayacaksa...

Sayıları bilinmeyen hizmet araçlarının kiralanma saltanatına kim son verecekse....

Dahası seçime 60 gün kalmış...

Yazılacak çok şey var.

Duyumlar farklı.

Biz, sadece soruyoruz, doğru olup olmadığını.

Biz ne hakimiz ne savcıyız....