Bugun...


Abdurrahman SEVGİLİ

facebook-paylas
“VE TEAVENU ALEL BİRRİ VETTAKVA VE LA TEAVENU ALEL İثMİ VEL UDVAN” AYETİ ÜZERİNE 1
Tarih: 30-09-2024 00:01:00 Güncelleme: 30-09-2024 00:01:00


 

“Birr ve  takva konusunda yardımlaşınız, günah ve düşmanlık konusunda ise yardımlaşmayınız.” buyuruyor yüce Allah (cc). “Birr”  ve “takva”’da   yardımlaşmak bir ilahi emirdir ve ihmal edilmesi suçtur, itaatsizliktir. Peki “birr ve takva” ne demektir, hangi anlamlara  gelir, hangi fiiller, ameller ve niyetler” birr “ ve “takva”  kapsamına girmektedir. İşte sizinle  birlikte bu konuya cevaplar aramaya çalışalım  inşaAllah.

“ Birr” kavramı arapça tekil bir kelime olup çoğulu “ebrar” dır. Türkiye Diyanet Vakfı (TDF) ansiklopedisi, “Birr” kelimesini şöyle açıklar: “Dinin emir ve tavsiyelerine uyma, haram ve günahlardan kaçınma hususunda gösterilen titizlik” anlamında bir kavramdır. “Birr” kelimesi Kuranı Kerim de, her türlü iyilik, ihsan, itaat, doğruluk, günahsızlık anlamlarında kullanılmıştır.

“Takva” ise: Yine TDV ansiklopedisine göre, “Birr” kelimesi ile aynı anlama gelir. Yüce Allah’ın emir ve tavsiyelerine uymak, yasaklanan şeylerden de kaçınmak olarak ifade edilir.Kelime anlamı ise :korunmak, korumak, çekinmek, korkmak, itaat etmek gibi anlamlara gelir. Dini terim olarak ise  takva: “Yüce Allah’a karşı sorumluluk bilinci sahibi olmak, Rabbine karşı itaatkar davranmak, emir ve yasaklarına uymak ve bu konuda çok titiz davranmaktır.” Takva, “Allah’tan korkmak, daha doğrusu yüce Allah’ın sevgisini kaybetmekten korkmak” şeklinde de tanımlayabiliriz. Cuma günleri hoca efendiler şöyle bir emir  cümlesi kullanırlar:”İttekullahe ve etiuh” derler. Yani, Allah’tan korkun ve O’na itaat edin demektir. Allah’a karşı görevlerinizi hakkıyla yapın, muttaki olun, takva sahibi olun anlamına gelmektedir.

 “Birr” ve “takva” kavramlarından türetilen pek çok kelime ve ıstılahlar da vardır. Sizi bu teknik ifadeler içinde boğmak istemiyorum. Ancak dilimize de geçmiş “muttaki” kelimesini bu minvalde hatırlatmak isterim. Malum takva sahibi insanlara muttaki denir. İman, ibadet, ahlak, ihlas ve cihad gibi konularda azami titizlik gösteren kişilere halk arasında: “Falan kişi çok muttaki bir müslümandır” denilir. İttika kelimesi de aynı kökten gelen ve  aynı anlamı taşıyan bir kavramdır. “ Berr, müberra gibi kelimeler de “ Birr” kavramı ile aynı kökten gelirler. Berr:  kara, toprak demektir. “Berren” ve “ Bahren” şeklinde çok cümleler duyarsınız.Karada ve denizde demektir. Aynı zamanda şefkat ve merhamet gibi anlamlara da gelir. Aynı kökten gelen Müberra kelimesi ise, kız çocuklarına sıkça verilen güzel bir isimdir.

Şimdi de bu ayeti kerimede geçen  “teavenu” emri üzerinde biraz durmak istiyorum: “Teavenu” çoğul bir kelime olup erkeklere bir emir kipidir. “Yardımlaşınız” demektir. Arapça gramer kaidelerine göre “ müfaale”  babından olup müşareke ifade eder. Şirket kelimesi de bu kökten gelmektedir. Ortaklık  demektir.Karşılıklı yapılan eylemleri ifade eder. Yardımlaşınız emri, bütün taraflara, herkese bir talimattır.”TEAVENU” hitabı  ile Cenabı Hak, Her erkek müslümana seslenmektedir. “yardımlaşınız”  emrine bütün müslümanlar  muhataptır.Bu ayeti kerime, güç birliği, İslam Birliği adına çok önemli bir talimattır.

“Birr” ve “takva” konusunda yardımlaşınız derken Cenabı Hak, her türlü İyiliği yapınız ve yayınız, İslamın bütün ahkamında yardımlaşınız buyuruyor. İmanda, itikatta, ittikka da, ihsan ve sadaka konusunda, namaz, oruç, zekat, hac, cihad gibi İslamın bütün konularında  yardımlaşınız.Öğrenen ve öğreten olunuz. Gaflete düşmemek, hedefi şaşırmamak ve ölüm sonrasına iyi bir hazırlık için  birbirinizi ikaz ediniz. Namazlarınızı dost doğru kılmak, zekatlarınızı  ihmal etmemek, faize düşmemek ve cihattan geri durmamak  için birbirinize yardımcı olunuz.Sağlam bir aile kurmak, salih nesiller yetiştirmek ve haram rızıktan kaçınmak için kolkola giriniz, birbirinizi uyarınız ve birbirinize rehberlik ederek yardımlaşınız.

Malumunuz olduğu üzere Dünya muhabbeti, İslam  ümmetinin en büyük tehlikesidir. Makam, şan ve şöhret gibi dünyalıklar, nefsin çok arzuladığı şeylerdir. Nefis ve şeytanın hilelerine düşmemek için birbirinize kol kanat geriniz, yardımlaşınız, kardeşler olarak birbirinizi güzel bir dil ile uyarınız. Erbakan Hoca’mızın ifadesiyle, “ hayra motor, şerre fren “ olabilmek için yardımlaşınız. “Bir münkeri gördüğünüzde mutlaka müdahale edip onu değiştiriniz” emrinin ifası  için güçbirliği yapınız, bir vücut gibi olunuz.İfsadı yok edip ıslah elçisi olabilmek için, hikmetli hareket etmeyi ehlinden öğreniniz.

Malumolduğu üzere, şer odakları, şeytanın avaneleri, haramı ve ahlasızlığı  yaymak, zulme destek olmak, aileleri yıkmak, ar ve namusu ortadan kaldırmak, sömürü düzenini kurmak, her çeşit mezalimi meşru görüp kendilerine hak görmek… için teşkilatlar kurmuşlar, şer ittifaklar oluşturmuşlardır. Cenabı Hak ile mücadele etmek için, O’nun Şeri şerifini dünyadan silmek, Kuran’ı ve Kuran’ın ahkamını, İslam ahlakını ortadan kaldırmak için çokça yardımlaşırlar. Yer yüzünü bütünüyle ifsad etmek üzere binlerce dernek ve teşkilatlar kurmuşlardır. Şer ve batıl işler  konusunda ittifak içindedirler. İslamı yok etmek ve müslümanları bitirmek için yardımlaşırlar.İyilikleri  yok etmek üzere güçbirliği içindedirler. Şeytan, insi ve cinni askerleri ile birlikte  bunca çaba gösterirken, sanki lisani hal ile Yüce Mevla, siz ey müminler, ne diye ihtilaftasınız, ne diye parça parça ve bölük pörçüksünüz der gibi, İyilikte takvada, tüm hayırlı oluşumlarda, batılın oluşturduğu şer ittifaklarla  güçlü bir mücadele  için  YARDIMLAŞINIZ.

Tarih boyunca hak ve batıl mücadelesi hep olmuş ve bu günlere kadar  devam edegelmiştir. Kıyamete kadar da bu Hak-batıl mücadelesi devam edecektir. Kabil ve Habil ile başlayan bu mücadele, İbrahim (as) ve Nemrut’la, Musa (as)  ve Firavun la, Ebu Cehiller, Ebu Lehepler ile Efendimiz (sav) arasında devam etmiş ve bütün hızıyla, bütün dehşetiyle günümüzde de devam etmektedir. Zalim Siyonistler, Avrupa, Amerika ve bütün işbirlikçileriyle Filistin’i, özellikle Gazze’yi yerle bir ettiler. Çağdaş Kabil ve Firavunlar kana doymayıp izahı mümkün olmayan vahşetler sergilemektedirler.Hal bu iken müslümanların çok azı istisna olarak “vehn” hastalığı içinde, gaflet ve dalalet içindedirler. Çok küçük bir kahraman azınlık, bir vücut gibi olmuş, “TEAVUN” içinde Bedrin arslanları gibi destanlar yazmaktadırlar.Ümmetin onurunu kurtaran bu yiğitler, güçlü bir iman ve cihat konusundaki adanmışlık ve yardımlaşma sayesinde çok büyük kahramanlıklar göstermektedirler.

Sözlerimi bu bölümde toparlarken, adetullah gereği, herkes çalıştığının karşılığını alır diyorum. Gaflet, ihanet ve dalalet içinde bir hayat sürdürürseniz izzet ve şeref bulamazsınız, başarı da gelmez. Birr ve takvada yardımlaşınız emrine uyulmadığı için  ümmet bu haldedir. Yüce Allah’ın emrine uyulmayıp dünya menfaati içinde boğulanlar, ahireti, cennet yurdunu , ebedi saadeti ve şehadeti idrak edemezler ve bu şerefe kavuşamazlar. Şeytanın askerleriyle İşbirliği içinde olup, haktan yana görünen münafıklar,  bunların en korkunçlarıdır. Bu insanlar ve özellikle yöneticiler, hakkı bitirmek için çalışan  Siyonistlere ve dünyayı yöneten zalimlere yardım ederler. İnsan kakları, çocuk hakları, Dünya Sağlık örgütleri vb  isimlerle sayısız dernek ve teşkilatlar  kurmalarına rağmen hiçbir şekilde haktan yana   sesleri çıkmamakta, ölen 42 bin masum Gazzeli  çocuğun, kadının  feryadını duymamaktadırlar/ duymamazlıktan gelmektedirler. Zevkle, akan müslüman kanını izlemekteler. Hal bu iken, Siyonistiyle, münafığıyla, kafiriyle, işbirlikçisiyle kana ve sömürüye doymazken, samimi müslümanların bir an önce bir araya gelerek, İslam birliğini kurarak güçlü bir şekilde  hakkı tutup kaldırma mecburiyetleri  vardır.Hak geldi mi batıl zail olacaktır elbet. Allah (cc)adildir, çalışanın hakkını zayi etmez. Ümmete düşen şey, yeni baştan iman etmek, kolkola girip yardımlaşmak, kalbi hastalıklarını atmak, ilimle, teknolojiyle mücehhez bir vahdet, bir  birlik  sağlamak ve  güçlenerek zalime DUR demektir.Başka da  çaremiz yoktur. Erbakan Hoca’nın değişiyle söylemem gerekirse “ düşman güçten anlar” , Siyonizm güçten anlar. Güç ise İslam Birliğiyle olur. Allah’ın, VETEAVENU ALEL BİRRİ VETTEKVA emrine uyarsanız hepsi olur. Şunu da unutmayalım ki  ümitsizlik ve ye’s yoktur ve “ Allah nurunu tamamlayacaktır. “ Ve yine “nice az topluluklar çok topluluklara galip gelmiştir” ve yine gelecektir Allah’ın izniyle.

 selam ve saygılarımla Allah’a emanet olunuz aziz dostlar.

Abdurrahman Sevgili

 



Bu yazı 1223 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI