Yönümüzü Kabe’ye, Küdüs’e çevirmek, dinimize dört elle sarılmak, milli görüşe ve kendimize dönmek bizi hemen olmazsa bile, orta vadede kurtuluşa, huzur ve mutluluğa götürecektir. Dünyaya geliş gayemizi hatırlayıp, Rabbimize sığınmak, O’na boyun eğmek tek çözümdür. Dünyayı da isteyen, ahireti de isteyen Kur’an-ı Kerimin ahkamına sarılmak zorundadır. Yönümüzü Batıya çevirmenin tahribatını görmeden ve bunun idrakine varmadan bir sonuca ulaşmak mümkün değildir. Dini değerlerden yoksun bir yönetimin bizi götüreceği yer uçurumdur. Yönetim şeklinin ulus devlet anlayışı olması, ümmeti parçalama amacına matuftur. Modern eğitim sistemi de bu anlayışa göre dizayn edilmiştir.

 Ümmet binbir felaket yaşıyor. Paramparça olmuş, imametim kopmuş darmadağınık durumda. Herkes zevk ve sefa içinde, derin bir gaflet içinde, çer çöp hükmünde bir hayat yaşıyor. İki milyarlık İslam alemi, ne yaptığını bilmez bir durumda felaketler yaşıyor. Maddi ve manevi her çeşit musibet bizde maalesef. Cehalet zirve yapmış, ihtilaflar gözleri kör etmiş olup hedef kaybolmuştur. Bir ümmet 57 parça olmuş herkes kendi derdine düşmüştür. Düşman perde arkasında Hacivat-Karagöz oyunu ile binbir entrika çevirmektedir.

Yerli ve milli ciddi bir eğitim olmayınca, yetiştirilen insan profili de birilerinin arzusuna göre oluyor ve büyük bir şevkle bu süreç devam ediyor. Eğitim, ulus bilinci ile paralel bir anlayış içinde olurken, ırki ayrılıklar bahane edilerek Türk-Kürt-Arap-Acem… Düşmanlığı körüklenmektedir. Üst ve derin akıl bu işi çok büyük bir ustalıkla yapmaktadır. Ulus ve ırkları çatıştırma belasının yanına bir de mezhepsel ihtilafları körükleyip emellerine varma arzusundadırlar. Kendileri gibi düşünmeleri için de zihinler işgal edildi. Eğitimler bu minvalde icra edildi. Aileler üzerinde çok büyük oyunlar oynandı ve süreç çok hızlı bir şekilde devam etmektedir.

Düşman durmaksızın İslamı ve müslümanları ifsad ederken, cahil ve gafil bırakılan; bu millet düşmanını alkışlamakta, adeta celladına aşık olmuş durumdadır. Örgün ve yaygın eğitimin içinden bazı eller çaktırmadan böyle bir hedef koymuş durumdalar. Zihinlerin işgal edilmesi, tarih şuurunun yok edilmesi, ümmet yerine ulus anlayışının İslam coğrafyasında hakim kılınması, katil batının kanunlarının bizde hakim kalınması… bizi paramparça etmiştir.

 Ümmeti birlik içinde tutan maya İslamdır. Altıyüz yıl Osmanlı’yı ayakta tutan, bu mübarek dindir. Mükemmel dinimiz bize çağdışı olarak lanse edildi. Harf inkılabı yapılarak tahribatın en büyüğü, en tehlikelisi ile bu milletin hafızası kazındı, cahil bırakıldı, geçmişinden, kültürden, dini değerlerinden koparıldı. Yönümüz katilimize, celladımıza çevrildi. Gerici, yobaz, irticacı… lakapları ile aşağılandı bu millet. Merhamet ve adalet medeniyetimiz bize böyle tanıtıldı, öğretildi.

Aziz dostlar, gözlerimiz hakikatı görmez olmuş, kulaklarımız gerçekleri işitmez, zihinlerimiz ise bu anlattıklarımızı idrak etmez olmuştur. Bunca araçlarla yapılan tahribat ve ifsadat, bizleri bu sonuca getirmiştir. Hala farklı düşünenler varsa, ki vardır elhamdulillah bu Rabbimin bir lütfudur ve Erbakan Hocamızın büyük bir emeğidir. Aslında bu bir isyandır. Hakkın ve haklının batıla ve batıya isyanıdır. Kuranın ve ahkamının, batının kanunlarına isyanıdır. Ümmetin birliğini, İslam birliğini hala haykıranların isyanıdır. D8 leri kuranların, Kıbrıs’ı Fethedenlerin, halkını ve bütün dünyaya adil düzeni kurmak isteyenlerin isyanıdır. Bu isyan, tek çare İslamdır diyenlerin isyanıdır.

Batı, ırkçı emperyalizm ve siyonizm tarih boyunca vahşetler sergilemiştir. Kendi içinde bile çok büyük katliamlar, acımasızlıklar sergilemiştir. Milyonları hunharca katletmiş, coğrafyaları gaspetmiş, zihinleri ve her şeyi işgal etmiş zalim bir millettir. Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Biz anı büyük bir dehşetle yaşıyoruz zaten. 7 Ekimden bu yana 40 binden fazla Gazzeli kardeşimizi çocuk kadın, yaşlı demeden hunharca katleden, yüz bin müslüman Gazzeli kardeşimizi yaralayan, sakat kalmasına neden olan, bütün bir halkı aç ve açıkta bırakan, ilaçsız perişan bir şekilde her çeşit salgına maruz bırakılan…  bu vahşi, zalim ve soykırımcı batının şer ittifakı, her şeyi anlatmıyor mu? Gazze’de yıkmadıkları ev, hastahane, okul ve cami kalmadı neredeyse. Ambulans ve su kuyularını, fırınları vurdular/vuruyorlar, yardım araçlarını engellediler/engelliyorlar… İki milyonu aşkın Müslümanı bir oraya bir buraya zorla göç ettiriyorlar… Güya güvenli yer diye gösterip hemen bombalıyorlar… Dahada uzanabileceği bu mezalime başta büyük şeytan ABD ve neredeyse bütün batı ve yerli işbirlikçileri birlikte destek veriyorlar. Kimisi bilfiil destek veriyor, kimisi de sessiz kalarak bu canilere güç kuvvet oluyor.

Aziz dostlar, işte bu canavar batı bizlere rol model seçilmiş, her şeyimiz bunların kültürüne göre dizayn edilmiştir. Hristiyanların ibadet günü cumartesi olduğu için ve yahudilerin ibadeti Pazar olduğunda tatil günleri olarak seçmişler. Bizim haftalık ibadet günümüz Cuma olmasına rağmen bize de bu durum uygulanmıştır. Şapka takmadıkları için insanlarımız asılmıştır. Ümmetin birliğini bozmak için hilafet kaldırılmış, geçmişinden, tarihinden koparılmak için harf inkılabı getirilmiştir. Japon’lar, Almanlar İngilizler… Hala da binlerce yıl önceki kelimelerle konuşmuş ve nesiller arası diyalogları devam etmiştir. Bizde ise 50 yıl önceki Türkçeyi bile neredeyse hiç kimse anlayamaz hale getirilmiştir. Zorla kıyafetlerimiz batıya entegre edilmiş, baş örtüsü ve tesettür yasaklanmıştır. Bizim en güçlü birimimiz olan aile yapımız büyük tahribatlar yaşamış, evlilik zorlaştırılmış, zina serbest bırakılmıştır.

Sözlerimi bitirirken, batının gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıkmıştır diyorum. Hamas, Kassam Tugayları ve bütün direniş cephesini bu vesileyle muhabbetle selamlıyorum ve diyorum ki, küçük ama işlevi çok büyük olan bu kahramanlar sayesinde biz bütün dünyayı daha iyi tanımış olduk. Merhametli ve vicdanlı birçok insanın hala var olduğunu öğrendik. Yüce İslam dininin izzeti, şerefi ve büyüklüğü bir kere daha anlaşıldı dünyanın pek çok coğrafyasında. Bu süreçte İslam’ı seçen gayri müslimler daha çok arttı Elhamdulillah. Bu süreç hızla devam edecek olup gelecek İslam’ın olacaktır Allah’ın izniyle. Kafirler istemese de Allah(cc) nurunu tamamlayacaktır. Tek çare ve yegane çözüm İSLAMDIR. Kendimize gelmeden, özümüze, kültür ve medeniyetimize dönmeden hiçbir sıkıntı bitmeyecektir. İslam Birliği kurulmadan, cehaleti yok etmeden, ekonomik gücümüzü temin etmeden, eğitim sistemimizi ve aile kurumumuzu ıslah etmeden, yani İslamlaştırmadan bu iş olmaz diyorum. Ümmetin onurunu kurtaran, bütün ümmet adına çok büyük bedeller ödeyen, adeta bir Berrin atları gibi destanlar yazan ve henüz ölmemiş ruhlara ruh ve heyecan veren direniş kahramanlarını bir kez daha selamlıyorum. Cenab-ı Haktan dua, başarı ve zaferler diliyorum.

Amin velhamdülillahi Rabbi alemin.

Selam ve dua ile aziz dostlar.

Abdurrahman Sevgili