“Hak, haklının en mukaddes malıdır” diyor şair. Yani hakkımızı gasp edenler; mukaddesatımıza, kutsalımıza, değerlerimize, kısacası her şeyimize saldırmış oluyor şaire göre.
İnsanlar; fert olarak nasıl kul hakkına girmemeliyse, toplum olarak da kul hakkına müsaade edilmemelidir. Hakkı muhafaza etmek, hakka girmemek kadar önemlidir.
Peki, bizler gerçekten haklarımızın ne olduğunu biliyor muyuz? Temiz bir hava mesela… Veya su. Bereketli bir toprak ya da... Sahip olduklarımızın kıymetinin azaltılması, haklarımızın çiğnenmesi anlamına gelmiyor mu sizce de?
Bütün bu soruların cevaplanması hayati önem taşıyor. Sorunlara çözüm üretmekten kaçmak, etrafımızda anbean beliren soru işaretlerini yok saymak, bizi rahatsızlıklarımıza baş başa bırakmaktan başka hiçbir işe yaramıyor.
***
Konunun anız yangınına geleceğini zaten başlığı okuyunca anlamıştınız. O sebeple yazımızın bu kısmında etkili geçiş cümleleri kurmaya gerek görmüyoruz.
Bildiğiniz üzere – “yandığımız üzere” de diyebilirdim – yakın zamanda, Diyarbakır'ın Çınar ile Mardin'in Mazıdağı ve Derik ilçesine yakın mahallelerini kapsayan büyük bir yangın felaketi yaşadık. Bu yangında 15 vatandaşımız hayatını kaybetti… Ateş, anız yakılan tarlalarda kalmadı, ocaklara düştü, yürekleri kül etti.
Yüreğimizin acısı bu kadar tazeyken, nasihat makamından seslenmek değil, farkındalık yaratmak amacıyla şunu belirtmeliyim: Anız yangınları sadece çevreyi değil, aynı zamanda insan sağlığını ve toplumsal huzuru da tehdit ediyor. Gelecek nesiller için verimsiz bir toprak ve kirli bir havaya, canlılar için ise ölümlere neden oluyor. Kul hakkı, kül olup yangına yön veren rüzgârla birlikte hesap gününe doğru savruluyor.
***
Anız yangınları, sadece bizim ülkemizde değil, dünyanın pek çok yerinde ciddi bir sorun. Ancak bu sorunun çözümü için her ülke farklı yöntemler ve cezalar uyguluyor.
Örneğin, Çin’de sabah anız yakan bir kişi, öğleden sonra tutuklanabiliyor. Kanada’da kontrolsüz anız yakımı sebebiyle 50.000 dolara yakın para cezası kesilebiliyor. Hindistan’da anız yangınları nedeniyle hapis cezalarına varan hukuki bir sistem uygulamaya konulmuş durumda.
Ülkemizde ise anız yangınlarıyla mücadelede farklı bölgelerde çeşitli cezalar uygulanıyor. Bu konuda yoğun ve etkili çalışmalara imza atan Batman İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne ayrıca teşekkür etmek gerek. Zira geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak Batman’da anız yakanlara her dekar için 1933 lira 95 kuruş idari para cezası uygulanacağını ve 5 yıl süreyle tarımsal desteklemelerden men edileceklerini bildirdiler.
Batman'ın bu konudaki yoğun çabası ve aldığı tedbirler, diğer illere örnek olmalı diye düşünüyorum.
***
Bu yazıya başladığım andan bitirdiğim zaman zarfına dek, yaklaşık dört gün içerisinde; Bilecik, Şırnak, Tekirdağ, Ankara, Malatya, Diyarbakır, Adana ve Kütahya illerimizde anız yangını çıktı. Geleceğimiz, dört günde sekiz şehirdeki yangınlar tarafından kuşatıldı.
Durumun vahametini idrak etmek için siz de bir yazıya başlayıp, yazınızı bitirene kadar olacakları seyredebilirsiniz. Çocuklarımızın, geleceğimizin hakkını müdafaa etmek için bu farkındalığı bir şekilde edinmeliyiz.
Bu noktada; Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ekoloji derslerinin zorunlu kılınması, anız yangınlarının jandarma tarafından daha sıkı denetlenmesi, karayollarında bu konuyla ilgili tabelaların artırılması, analiz ve laboratuvar şirketlerinin anız yangınlarının zararlarını çiftçiye anlatması, cezai yaptırımların arttırılması, diyanetin konuyla ilgili hutbe okutması ve daha birçok tedbir, anız yangınlarının önlenmesinde etkili olacaktır.
***
Kul hakkı meselesine dönecek olursak… Yangını yakan da biziz yangında yanan da biz. Güven ve sağlıkla yaşamamızın yolu, birbirimizin haklarına riayet etmemizden geçiyor. Ancak birbirimizin selametini düşündüğümüz takdirde fert olarak selamette olabiliriz.
Saman yığınlarına yandıkları için kızmamız saçma olur değil mi? O halde insana çeki düzen vermek gerekiyor. Yazımıza son verirken… Ahmed-i Hânî’nin meşhur Mem û Zîn adlı eserinde dilinden dökülen şu mısraları da bu bağlamda ele alabileceğimizi ifade edelim:
Kürtçe:
Katıb qelemê dı ket sîyehkar
Sazendeye, Ney Ji dest bı hawar
Türkçe tercümesi:
Kaleme kara işler yaptıran kâtiptir
Ney ki onu çalanın elinden feryat eder
Celal Yılmaz
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort