Bugun...




facebook-paylas
BÜYÜKŞEHİR SEMT PAZARLARI ÖNLEMLERİNDE SINIFTA KALDI
Tarih: 11-10-2020 18:58:00 Güncelleme: 11-10-2020 18:58:00


Önlem alınmıyor, önlem alınmıyor ve önlem alınmıyor!

Çin’in Vuhan kentinde meydana gelen ve tüm dünyada hızla yayılan koronavirüsün Türkiye’deki ilk vakası 10 Mart 2020 tarihinde gerçekleşti. O günden bu yana alınan birçok tedbir uygulamaya sokulsa da, bu çalışmaların Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve vatandaşlar tarafından uygulandığını söylemek çok zor.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi konuyla ilgili ne kadar tedbir aldıklarını söylese de, 15-22-29 Nisan 2020 tarihlerinde her Çarşamba günü Bağlar İlçesi Mevlana Halit Mahallesi Öğretmenler Caddesi mevkiinde kurulan Çarşamba semt pazarında çalışan pazarcıların hem eldiven hem de maske takmamaları vatandaşı tedirgin ediyor. Pazarda çocuklar eldivensiz ve maskesiz çalışırken, zabıtaların onlara sadece prosedör gereği görev yapıyor gibi tavır ve hareketlerde bulunması hem şahsımın hem de vatandaşın gözünde kaçmıyor. Bilim Kurulu üyeleri defalarca kez açıklama yaparak virüse en çok bulaşanların 20 yaş altı ve 65 yaş üstü diye belirtmelerine rağmen, pazar esnasında zabıta ekiplerinin çocuk işçilere ve yaşlı kesime herhangi bir işlem başlatmaması, uyarılar yapmaması ve tedbirleri uygulamaması virüsün ilde daha da çok çoğalıp yayılmasına sebep oluyor. Aynı şeiklde her ne kadar pazar ürünlerinin alıcılar tarafından seçilmemesi gerektiği belirtilse de, bu kuralın da birçok pazarcı tarafından uygulanmadığına dair kesin ve mühim görüntülerin elimde olduğunu huzurunuzda belirtmek isterim. Keza pazarcılar ellerine eldiven takmadan paraları sayıp alıcılara vermesi, vatandaşlarında sanki herhangi bir salgın virüsünün olmaması gibi tavırlar takınması durumun vehametini ortaya döküyor.

Diyarbakır Bağlar ilçesi Öğretmenler Caddesi’nde market çalışanları tedbirleri dört dörtlük uygulamaya çalışsa da, çocukların aynı market başında dilencilik yapmaları en çok eleştirilen nedenler arasında. 20 yaş altı ve 65 yaş üstünün sokağa çıkması yasak iken, çocukların market başlarında ve cadde kenarlarında dileniyor olmaları, yaşlıların ise pazarda ve dükkan başlarında topluca oturmaları, aynı çocukların market başlarında bekletilmeleri, ailelerin ise geç zamana kadar marketten çıkmamaları ve ek olarak sokak aralarında tezgah kurar gibi birileri tarafından çayların satılarak dağıtılması ve vatandaşların çayları satın alıp yudumlaması, önlemleri dinleyenleri şaşkına çeviriyor. Önlemlere kulak asan vatandaşlar konuyla alakalı tepkilerini ancak sosyal medyada belirtmeye çalışıyor. Çünkü durumun vehametini herkes tarafından görülüp ibret alınması gerektiğini düşünüyorlar. Filhakika pek de haksız sayılmazlar.

Bilindiği üzere daha önce kayyumun yönettiği Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin sahte dezenfektan dağıtması, Vali ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu tarafından kabul edilmesi ve belediyenin sağlık işleri daire başkanının görevden alınması resmi sosyal medya hesaplarında açıklanırken, daha sonra bu açıklamanın sosyal medya hesaplarında silindiğini gördüm. Bunun sebebini ve nedenini öğrenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu sosyal medya hesapları sadece olumlu paylaşımlar yapılsın diye oluşturulmadı, bunun bir de olumsuz yönlerinin olduğunu anlatmak ve aktarmak içinde kurulduğuna inanıyorum.

14 Nisan 2020 tarihinde açıklanan resmi rakamlara göre Diyarbakır’da koronavirüs toplam vaka sayısı 213 kişi olarak belirlenirken, toplam vefat sayısı 8 olarak açıklandı. Bir aylık test sayısı ise 1145 olduğu aktarıldı. En çok vaka sayısı, Bağlar (48 kişi) olarak bildirildi. Sadece şahsım adına değil, genel olarak düşünecek olursak bu virüsün en çok yayılmasındaki ana sebep hiç şüphesiz semt pazarlarıdır.

Önlem alınmıyor, önlem alınmıyor ve önlem alınmıyor!

Gel gelelim hiçbir tedbir önlemi almadan sokakta top oynayan, caddelerde koşup dolaşan, pazarlarda hunharca çarpıp duran, market başlarının hemen önünde bekleyip elini sağa sola süren evlatlarımıza.

Gel gelelim maske takmayıp, eldiven giymeyip, mesafe kurallarına uymayıp, sokak araları olsun veyahut cadde ve pazar yerlerinde olsun herhangi bir tedbire riayet etmeden ihtiyaçlarını gidermeye çalışan vatandaşlarımıza.

Gel gelelim bunların hepsine isteyerek veya istemeyerek ses çıkartmayan değerli zabıta ağabeylerimize ve onların vazifelerine benzer görevlerde bulunan devlet personellerimize.

Yahu bu virüs öyle çabuk geçecek gibi tavır takınmayın, bana herhangi bir hastalık bulaşmaz demeyin, bu virüs bize zarar vermez diye bir tabir kullanmayın.

 

Vallahi bulaşır, billahi bulaşır, tallahi bulaşır ve sizin yüzünüzden nasibini masum insanlarda alır.

Kul hakkı diye bir terim var ki, anlaşılan bu anlam birçok kişinin sadece zihninde değil, aynı zamanda kalbinde de çıkmış. Hak diye bir kelime var ki, başkasının hakkına göz koymamak manasına gelir. Bizler ise tedbirlerimizi almayarak, gelecek günlerde nelerin başımıza gelip nelerin gelmeyeceğini düşünmeyerek hem başkasının hakkına giriyoruz hem de başkalarına hastalığımızı bulaştırıyoruz.

Yapmayın, etmeyin ve artık bu virüse bir dur diyerek savaş açın! 

Ben önlem alan vatandaşlarımın hakkını da hukukunu da savunacağım. Aynı şekilde Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’nın da belirttiği önlemlere riayet edip, çok daha sıkı izolasyon çalışmalarında bulunacağım. Bu süreçte eskisinden daha fazla çalışıp, siz değerli okurlarıma projelerimi yansıtacağım. Ve fakat bu çalışmalarımın karşılığı olarak sizden küçük bir talebim, ufak bir isteğim bulunmakta;

Evde Kal Diyarbakır, Evde Hayat Var…

 

 



Bu yazı 1145 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI