Belki toplumun %10’u bilfiil siyasetle uğraşıyor ama halkın tamamı siyasetten olumlu ya da olumsuz etkileniyor. Dolayısıyla siyasete kalite gelirse millet bir huzur bulur. Eğer vatandaşın huzurlu olması sizin için bir anlam ifade ediyorsa il başkanlığına talip olun, yoksa maksat gazetelere birkaç boy fotoğraf vermekse ayıptır, yazıktır yapmayın bence.

Çok şey söylenebilir de ben 7 tane madde sıralayayım sen de kendini buna göre bir ölç/biç, ona göre karar ver.

1-“Bu şehirde adalet var” dedirte bilecek misiniz?

Kimse haksız yere devletin imkânlarından yararlanmaz, kimse kimseden rüşvet almaz, kimse kimseye zulüm etmez, edemez dedirtebilecek misiniz? Başka bir ifadeyle böyle bir derdin var mı?

2-Tüm vatandaşa selam verip, gelen cevaba aleykümesselam diyebilecek misiniz?

Toplu mesajla ilçe ilçe selamlaşıp,  haklı taleplerine cevap verebilecek misiniz?

Talebi makul ise yerine getirip, değilse neden olmadığını cevap verebilecek misiniz?

3-Mahalle temsilcilerini aktif hale getirip, bire bir yüz yüze yaşadıkları insanların sorunlarını size getirince dinleyip, ayıklayıp öncelik sırasına göre teşkilatınız ile birlikte çözebilecek misiniz?

4-İş Kur alımlarında %100 kura ile ihtiyacı olan vatandaşlarımıza çalışma imkanı verebilecek misiniz? 5 BİN kişi işe girerken 95 BİN kişi size bedduaya etmemesi için bir çare düşünüyor musunuz? Ya da teşkilat mensupların “Ben bir yakınımı da iş kura sokamıyorsam niye yönetime girmişim” mi diyecek?

5-En az nitelikli 100 Sivil Toplum Kuruluşları ile 20’şer kişilik toplantılar yapıp, bu beş gruptan beş asil, beş yedek temsilci seçtirerek şehrinizin sorunlarını onlarla birlikte çözebilecek misiniz?

6-İlinizde “Din İşleri Yüksek İstişare Kurulu” kurup her ay; bu milletin dini durumu, ebedi saadeti, manevi huzuru için ne yaptık ne yapmalıyız? Sorularına cevap arayıp basına bir deklarasyon verebilecek misiniz?

7-Basının nitelikli sorularına ara sıra cevap verip kamuoyunun tereddütlerini giderebilecek misiniz?

Doğrusu ben 7 madde yazmak istediğimde acaba maddeleri tamamlayabilir miyim diye tereddüt ederken, bu esnada 7 madde daha aklıma geldi, onu da başka bir yazıya bırakalım.

Kıymetli dostlar Ak Parti il başkanlığı eğer bir “mini külliye” edasıyla çalışırsa bir şerhe huzur gelebilir, ama bu şehrin yetkilileri her biri bir telden çalarsa, başta belediyeler olmak üzere  kurumlardan sorunlar oluşursa, vatandaş kendini huzur ve güven içinde his etmezse, aç ve açıkta kalan tek bir vatandaşımız dahi varsa uzay istasyonu kursanız ne yazar?

Şaka bir yana iktidar partisi il başkanı olmak ateşten gömlektir, sorumluğu ağırdır.

Ben bir defa il başkanlığına müracaat ettim, 7 şartım vardı, görevli koordinatöre sesli olarak okuyup verdim. Adamcağız neye uğradığını şaşırdı, kalktı beni kapıya kadar da uğurladı. Sanki, “ne ben seni gördüm ne de sen beni” dercesine.

Bu şehrin tüm sorunlarında sorumlu duruma düşüyorsunuz mesele bu kadar ağır ve ciddi.

Aslında bu tür görevlere talip olanlardan stratejik bir eylem planı istenmeli, bu iki yılda neyi nasıl yapacaksınız diye.

Yani kişilerden çok projeler yarıştırılmalıdır.

Kim bilir belki bir gün biz de böyle nitelikli yöneticileri görebiliriz. Ya da böyle insanları arayan Ankara’yı görürüz

Kim bilir?

Haydi kolay gelsin.