Bugun...


Eyüphan Kaya

facebook-paylas
Şef Kim Oluyor?
Tarih: 10-04-2021 00:01:00 Güncelleme: 10-04-2021 00:01:00


Malumunuzdur ki Bakanlar Reisicumhurun elçileri, Bakanlıkların il müdürlükleri de bakanların vekilleridir. İl Müdürlüklerin olumlu ya da olumsuz halleri ilgili Bakanlıkların hanelerine, oradan da Külliye’nin karnesine yazılıyor.

Bizim şehrimiz en çok il müdürlüklerin çalışma tarzından kaybediyor galiba. Birkaç örnekle izah edeyim.

Geçenlerde bir il müdürü bir konuda Şube Müdüründen bilgi istiyor, Şube müdürü de belki icap eder, daha geniş bir bilgi sunmak için yanında Şube şefini de alıp müdürün makam odasına çıkıyor, müdür beg diyor ki “bu kimdir?” Şube müdürü diyor ki “şube şefimizdir”, müdür beg diyor “ben sana demedim benin şefle,mefle muhatap etme!”

Aynı il müdürü kendine bağlı bir kuruma gidiyor, müdür yardımcısı onu karşılıyor, diyor ki “ben sana muhatap olmam, senin müdürün nerede?”

Vah ki ne vah!

Bir il müdürü için hizmetliden başlamak üzere tüm çalışanlarını yanında bir değer olarak görmüyor, onların kuruma mutlu gelip gitmelerini dert edinmiyorsa, vay o müdürün haline!

Bir ilçede bir şube müdürü gelir gelmez destek kurslarını kapatıyor, gerekçesi efendim öğretmenler düzenli derse girmiyorlarmış, yazıklar olsun ona, insan bu şekilde öğretmenleri zan altında bırakır mı? Derslere düzenli girilmiyorsa, hangi okulda, hangi öğretmense takip edilir ona göre soruşturma açılır, gereği yapılır. Acizliğinizden dolayı niye garip gurebanın çocuklarını bir şeyler öğrenmekten mahrum bırakıyorsunuz?

Bu şube müdürü oturduğu yerde yedi kalemden paraları cebellezi ediyor ama, aslında bu uygulamayla kendi hatalarının üstünü örtbas ediyor bence. Bu destek kurslarında yüzlerce öğrenci arasında 3-5 başarılı öğrenci yetişirse, yarın öbür gün bu şehri kalkındırabilir.

Başka bir kuruma yeni atanmış bir il müdürü, tutturmuş “ben il protokolü dışında kimseyi kabul etmem”, vay be ne adammış ki kendilerine hizmet etmeye geldiği vatandaşa kapısını kapatıyor.

Geçende bir haber kulağıma geldi, 15 yıl önce bir dershaneye eşkıya gibi baskı düzenleyen mali polis dershaneye hayali bir ceza kesiyor, bir iki yılda dershane iflas edip kapandı, o ceza katlanarak 40-50 bin liraya çıktı. Normalde malum bir sürede vatandaş ödeyemezse ve kendisine hacız gidecek bir mal varlığı da yoksa devlet o borsu siliyor, meğerse  o süre dolmak üzere olur olmaz, bir dengesiz memur kendi cebinde 5-10 lira bir küçük ödeme yapıp, vatandaşın o haksız yere yazılan borcunun uzamasına sebep oluyor.

İşte bizim şehrimizin hali, ne diyelim artık!

Bir ara bir valimiz vardı,  “gönüllerin vekili” Sedyaoğlu bir gün ona soruyor: “Sayın valim Diyarbakır’a alıştınız mı?” kendisi diyor ki, “ben değil, Diyarbakır bana alışacak”, o vali şimdi Ankara’da dama oynuyor!

Ah ah gel de kahrolma, Cumhurbaşkanımız üzene bezene il valisi seçip buraya hizmet için gönderesin, gelen de Diyarbakır’ı hizasına çekmeye çalışsın, sevgili okurlarım doğru olan bu mudur? Yoksa Diyarbakır’ın değerleriyle birlikte şehri yaşatmak mıdır? Buyur sorunun cevabını siz verin.

Mevcut valimizi basında takip ediyoruz, bir şeyler yapmaya çalışıyor. İnşaallah arkasında hizmet adına hayırla yad edilecek çalışmalar bırakır. 

Diyeceksiniz ki bir Diyarbakır’lı olarak beklentilerimi karşılıyor mu? Ben bu soruya şöyle cevap vereyim, bazen eczaneye ilaç almaya gidiyorsunuz, eczacı diyor ki “aynısı yok muadili var” ben çalışmalarını bu şekilde değerlendiriyorum.

Bu şehirle yapılacak o kadar çalışmalar var ki, sadece valiliğin imkanlarıyla yapmak mümkün değildir, ancak halk ile hemhal olsanız bir derece başarılı olabilirsiniz.

Diyarbakır halkına hizmet etmeyi dert edinip, bu yolda çaba sarf eden herkesten Allah razı olsun.

Amin demeniz dileğiyle.

 

 

 



Bu yazı 5810 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI