Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
KUR’AN-I KERİM’İ YAKMAKLA NEYİ AMAÇLIYORLAR?
Tarih: 29-06-2023 00:02:00 Güncelleme: 29-06-2023 00:02:00


Kur'an-ı Kerim'i yakarak güya kendince bir eylem gerçekleştirdi. Ara ara farklı Avrupalı kişilerin Kur'an-ı Kerim yakmasına da maalesef şahit oluyoruz. Bu eylemler sığ bir provokasyon mu, yoksa derin bir (m)edeniyetin, bilinç altında yatan bir barbarlığın dışa vurumu mu?

Tarih bize çok farklı kesitler sunarak bir kıyas imkanı tanıyor.

İspanyollar Endülüs Emevi Müslümanlarının İber yarımadasındaki izlerini silmek için dönemin patriği Ximenes, Kral Ferdinand ve Kraliçe Isabelle'nin emirleri ile Gırnata, Kurtuba, Tuleytula gibi şehirlerde yer alan kütüphanelerdeki bir milyondan fazla kitabı yaktırdığını kendileri itiraf ediyorlar. XIII. yüzyıl başlarında Moğollar, Bağdat başta olmak üzere istila ettikleri İslam şehirlerinde yine milyonlarca kitabı yakarak ya da Fırat Nehri'nin sularına atarak yok ettiler.

İskenderiye kütüphanesinde yer alan yaklaşık 700 bin kitabı, MÖ 48 yılında, Roma diktatörü Sezar'ın emriyle yakıldığı. Kitap yakma, yağmalama dolayısıyla medeniyet taşıyıcısı durumundaki kaynaklara düşmanlığın son örneğini de Amerika'nın Irak'ı işgali sırasında gördük. Bağdat'taki Milli Kütüphane ve Bağdat Müzesi Amerikan askerlerince yağmalandı.

Dolayısıyla kitaba karşı takınılan olumlu veya olumsuz tavır aslında bir zihniyet ve medeniyet göstergesidir. Şayet ilmi, fikri manada zayıf olanlar, ilme ilimle, fikre fikirle, inanca inançla cevap verebilecek yeterlilikte olmayanlar, fikrin ve inancın taşıyıcısı olan kitaplara düşmanlık eder ve imha etme yoluna giderler.

Okumak ve okumak yoluyla yeni bilgilere, fikirlere, duygulara sahip olmak insanca bir eylemdir. Çünkü sahip olunan bilgi, düşünce ve duygular kişinin hayatını değiştirebilir. Özellikle okumuş olduğu kitap, vahiy ürünü veya ilahi aklın kelâmı ise sadece gözü ve kulağı açmakla kalmayıp kalbi(gönlü) de açan bir işleve sahiptir. Ki tarih boyunca ve günümüzde de bunun çok sarih örneklerini görüyoruz.

Bu açıdan statükoyu korumak, her olumlu değişimin önüne set çekip insanların bilgi, düşünce ve duygu açısından farklı ufuklara ve iklimlere açılmasını istemeyenler, bunu temin edecek olan kitaba da düşmanlık ediyorlar. Bu kitap insanüstü ilahi aklın, vahiy yoluyla oluşturduğu yani doğrudan inanca, kalbe hitap eden bir kitap olduğu zaman da bu düşmanlık katlanarak artıyor.

Kur'an yakma eylemleri her ne kadar Müslümanları provoke etmek, uluslararası siyasetin dengesine müdahale de bulunmak, iç siyasette puan toplamak vb. amaçlar taşısa da; son tahlilde barbar bir zihniyetin hortlamasından ve kültürel genetiğin dışa vurumundan ibarettir.

Tevrat veya İncil yakan Müslüman göremezsiniz. İslam inancında -her ne kadar tahrif edilmiş olsa bile- Tevrat, Zebur ve İncil asli halleriyle inanılması gereken ve İslam öncesi ilahi dinlerin kitabı olarak kabul edilen kitaplardır. Velev ki Tevrat veya İncil değil, Avesta, Rigveda, Tripitaka bile olsa Müslümanlardan böyle bir eylem sadır olmaz. Çünkü kitaba düşmanlık, (kitap yakma) hele hele kutsal kitap düşmanlığı İslam medeniyetinin kültürel genlerinde olmayan bir davranıştır. Müslümanlar, kaynak açısından en sağlam olan ve 1400 yıldır değiştiril(e)meyen, taklit edilemeyen, benzeri getirilemeyen bir kaynağa sahip olduklarından dolayı inanç ve düşünce noktasında etkilenip kaybetmeleri veya kaybolmaları muhaldir.

Kur'an yakmak; görünüş, işleyiş ve etkileşim açısından sığ bir provokasyon olarak değerlendirilirse bile vahiy kültüründen uzak (neo)paganist insanların barbarlığının dışa vurumudur. "Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır."



Bu yazı 5639 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI