Bugun...


Eyüphan Kaya

facebook-paylas
Dicle Üniversitesinde bir heyecan var
Tarih: 13-10-2021 00:01:00 Güncelleme: 13-10-2021 00:01:00


Elbette ki kurumların da kurumları yönetenlerin de eksikleri vardır. İyinin daha iyisi daima aranmalıdır, başka bir ifade ile mükemmellikte sınır yok, bir kelami kibar diyor ki: “Buradan arşı alaya kadar el üstünde el vardır” aynen öyle…

Bu bakış açısıyla Dicle üniversitesini ele aldığımız zaman Prof. Dr. Mehmet Karakoç hocamız yönetime geldiğinden bu yanı her geçen gün üniversite iyiye doğru gidiyor diyebilirim.

*Mesela online eğitim sistemi onun yönetiminde ete kemiğe büründü, tabir yerindeyse ciddi anlamda dersler yapıldı.

*Sivil toplum Kuruluşları ve Basın mensuplarıyla şeffaf ve verimli istişareler yapılmaya başlandı,

*Basın mensupları için bir watsapp grubu oluşturularak üniversitedeki etkinlikler anında hazır haber olarak paylaşılmaya başlandı,

*Haftalık konuk alan ve Diyarbakır’ın yetiştirdiği değerler ile yararlı değerlendirmelerin yapıldığı facebook canlı yayın saati oluşturuldu.

*Web sitesi yenilendi, aktif hale getirildi, tabi bütün bu gelişmeleri sürdürebilecek insan gücü lazım dolayısıyla bu konuda daha verimli olmak için çalışmalar devam ediyor, mesela yakında Basın Müdürü değişti, yeni müdür ile birlikte haber akışında bir ivme oluştu.

*Yerinde ve isabetli konularda çalıştaylar ve sempozyumlar yapılıyor, konferanslar veriliyor.

*Üniversiteye kaliteli öğretim üyesi bulmak için çok yönlü çalışmalar devam ediyor, çünkü üniversite kaliteli bilim insanlarının omzunda ancak yükselebiliyor.

Web sitesini baktım, kayda değer paylaşımlar var yayında, asılnda bu yazı yazmada da etkili oldu diyebilirim.

*Üniversitenin dünya genelindeki farklı kategorilerde sıralamaları var, bu özgüvenin bir işareti olup, bu yarışta öne çıkmayı hedeflediğinin bir alameti olsa gerek.

*Yararlı muhtelif sertifikalı kurslar açmış sembolik bir ücretle hayatın kalitesine değer katma adına, çalışmalarına değer kazandırmaya yönelik bilgilendirmeler yapılıyor.

*Mesela “manevi danışmanlık kursu” dikkatimi çekti, malum insan maddi ve manevi ihtiyaçları olan bir varlık, bu programla yetişen kimseler topluma huzur ve mutluluk adına katkı verebileceklerine inanıyorum,

Uzaktan eğitimle 160 saatlik bir programla ilahiyat mezunları, İmam Hatip mezunları ve branş farkı gözetmeksizin Öğretmenlere açık bir kurs. Kanaatimce önemli bir boşluğu dolduracak bir kurs olsa gerek,

*Muhtelif dillerde üniversite öğrencilerine, personellerine ve halka açık dil kursları, yine ciddi anlamda bir ihtiyaç olduğu kanaatindeyim,

*Mesleği kariyer çalışmaları vs.

*Bu ara unutmayalım 15-17 ekim tarihleri arasında Silvan Sempozyumu var.

Şaka bir yana ben bunları yazarken mutluluktan uçuyorum desem inanın.

İşte üniversite budur.

Peki, daha ne yapabilir deseniz? bir kaçını sıralayalım, üniversitenin yapacağı işler o kadar çok ki;

1-Halka açık “Fakültelerin Tanıtım Günleri” yapabilir,

2-Milli Eğitimle iş birliğine giderek her okula bir akademisyen projesiyle orta öğretime bir katkı verebilir,

3-Ülkenin ve bölgenin sorunlarını analiz ve sentez edebilecek “Ortadoğu enstitüsü” kurarak ülke yönetimine rehberlik yapabilir,

4-Risaleyi Nur Enstitüsü kurarak özelde ilahiyat, genelde tüm öğrenci ve personelin, halkın bu eserlerden makul düzeyde faydalanmasını sağlayabilir.

Öyle kimi akademisyenlerin Külliyatın bazı bölümlerine bakarak; şu eksik var, bu eksik var deyip bir şeyler yazması Risaleyi nur külliyatına gölde düşürülemez.

İman-i meselelerde de, sosyal ve siyasi meselelerde de, mezhep taassubunun ortadan kalması ve İslam birliği konularında da yeri doldurulamayacak kitaplardan oluşuyor Risale-i Nur külliyatı.

*Muhakematan tutun İşaratül İcaz’a kadar,

*İman ve Küfür müvazenesinden tutun Asay-ı Musa’ya kadar,

*Hanımlara, hastalara, gençlere ve yaşlılara hitaben yazılan risalelere kadar hepsine toplumun ihtiyacı olduğuna inanıyorum.

Ne yazık ki kimi ilim adamları bu eserlere sahip çıkmadığı için Risale-Nur avamın elinde kalınca da “oku oku dağıl” düzeyine düştü.

Kanaatim o ki Risaleyi Nur külliyatına sahip çıkarsak İslam dünyasına rehberlik yapma imkanımız bir kat daha artar.

5-Uygulamalı derslerle özellikle Veterinerlik, Ziraat fakültesi, İlahiyat ve ilgili bazı sosyal bilimler öğrencilerini halk ile buluşturabilir.

Örneğin isteyen bir ilahiyat öğrencisi bir ay Köyde İmam-Hatiplik stajını yapabilmeli,

Ya da Tarım ve Hayvancılık konusunda Ziraat ve Veterinerlik öğrencisi hayvanlarla, toprakla bir ay kalabilir.

Ancak bu şekilde mütevazi, seve seve iş tolumu giyebilecek mühendisler yetiştirebilirsiniz diye düşünüyorum.

Yazı bir az uzadı mazur görün, eminim bu tür konularda da üniversitemizde güzel gelişmeler olacak ve her geçen yıl Dicle üniversitesi en az elli üniversiteyi geride bırakarak başarı derecesini artıracaktır.

Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Karakoç ve ekibine başarılar dilerim.

Haydi, kolay gelsin.

 



Bu yazı 3920 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI