Malum bir köşe yazarı olarak iyiye iyi, kötüye kötü demek bizim vazifemiz. Bu konuda taraflı davranan yazarlara zaten toplum bir unvan verdi Trol diye, Allah o hali bizden uzak tutsun.

Bir ak partili olarak hakkı dile getirdiğim için sözüm ona Ak partili olan bir çok kimse dahi bana mesafeli duruyor, sanki umurumdadır. Ben hesabımı Rabbime veriyorum, kendimce doğru olanı yeri ve zamanı geldiğinde yazıyor, vatandaşları o konuda aydınlatıyorum.

Doğrusu ruh yapım olarak daha çok güzel şeyler yazmak tarzımdır, ama icap ettiği zaman birilerinin hoşuna gitmeyen şeyler de yazmak lazım. Genel olarak cumhurbaşkanımızı desteklerken edep ölçüleri içinde eleştirdiğim de olmuştur, Allah var üst düzeyde daha bir uyarı ile karşılaşmamışım.

Şu Beşiri’deki o melanet hadisede İç İşleri Bakanımız beni aradı, tabir yerindeyse “sert yazıyorsun” diye beni uyardı, onu da anlayışla karşıladım aramızda geçen diyalogu da bir sonraki yazımda okuyucularımla paylaştım. Korona hastalığına yakalanmıştı elhemdulillah taburcu oldu, kendisine hayırlı şifalar diliyorum.

6 ay bir yıldır Cumhurbaşkanımız Ömerleri bulun diye yüksek sesle parti yetkililerini uyarıyordu. Diyarbakır’daki son ilçe başkanları ataması bu konuda bir umut bir heyecan oluşturdu.

Hani eskiden gençliğimizde köy şartlarında “üç adım” yarışması vardı, kim daha fazla uzağa atlayabildiyse, o yarışmanın diliyle kıyaslarsak genelde tüm görevlendirmeler bir öncekine göre bir adım önde gözüküyor.

Bu onların çalışma temposundan da anlaşılıyor. Baksanıza nerdeyse aşağıdaki çalışma prensiplerinde ittifak etmiş gibi benzer bir usulle çalışıyorlar.

Ak Parti olarak yapılabilecek çalışma eylem planı şu şekilde maddeleştirilmiş:

1-Tüm mahalle ve Köylerle iyi bir irtibat kurmak için;

a)Köyün İmam Hatibine,

b)Köyün Öğretmenine,

c)Köyün muhtarına telefon ederek

Kendini tanıtıp, köy sorunları hakkında onlardan bilgi almak, parti temsilciliğini kim yapabilir? Sorusunu onlara sormak ve ona göre Köy/Mahalle başkanını seçmekte fayda var. Merkez mahalleler hariç.

2-Sosyal Medyayı iyi kullanmak lazım,

a)Partinin facebook hesabı açıp tüm çalışmaları orada paylaşmak,

b) Birden fazla sosyal medya hesabı üzerinde halkı bilgilendirme çalışmaları yapmak.

3-Merkez mahalle ve köylere ziyareti bir plan dahilinde yapmak(Bu çalışma ancak ilk baharla birlikte yapılabilir kanaatindeyim)

4-Tanıdığın/tanıştığınız güvenilir kimselerin  telefonlarını toplu mesaj listesine alarak, gerektiği zaman onlarla iletişime girebilmek.

5-Belediye Başkan adayı ve aday adaylarıyla telefon ve yüz yüze görüşme, İlçe başkanlığına müracaat edenlerle istişare yapıldıktan sonra 5 veya 7 kişilik bir danışma kurulunu oluşturup ortak akıl yürütmek.

6-Zaman içinde bireysel menfaati ön plana çıkaranlarla aralarında mesafe koymak, bu tür insanlar yönetime ayak bağı oluyor maalesef!

7-SWOT analizi yaparak kısa, orta ve uzun vade de yapılabilecek çalışmaları stratejik eylem planına aktararak profesyonel çalışmanın yapılabilmesine hazırlık yapmak.

Tabi bu çalışmaların altısı bir yana 7.madde bir yana çünkü SWOT analizi özetle şudur; Bir kurumun Güçlü yönleri ve Zayıf yönleri, Fırsatları ve Tehditleri tespit edilerek güçlü yönlerinden nasıl faydalanılabilir, zayıf yanları nasıl güçlü duruma getirilebilir, fırsatlarından nasıl faydalanılabilir, tehditleri nasıl bertaraf edilebilir? Sorularına cevap bulup stratejik bir eylem planı ortak akılla çıkarılır ve o istikamette çalışılır. Kısa, Orta ve Uzun vadede belirlenen hedeflere ulaşmak için çalışma ve çaba sarf edilir.

İşte Ak Parti teşkilatlarına yakışan budur. Sabah akşam partiye git gel yaparak çalışma zamanı artık kapanmıştır. İlçe başkanlarımızdan aldığımız haberlere göre tüm başkanlarımızın da çalışması samimiyet ve heyecan ile başlamış, her geçen gün vatandaşta bir umut uyanıyor.

Bu isabetli tercihten dolayı Ak Parti İl Teşkilatından tutun Genel Merkez yöneticilerine kadar katkısı olan herkesi tebrik ederken bu sorumluluğu üstlenip heyecanla göreve başlayan ilçe başkanlarımıza da başarılar diliyorum.

Değerli dostlar İktidar partisinin taşra teşkilatı iyi çalışırsa hepimizin derdi bir derce azalır, yükümüz hafifler. Bize düşen onlara moral ve motivasyon vermektir, verimli çalışmalar yapmaları için kendilerine destek olmaktır.

Haydi ya Allah kolay gelsin diyorum “AMİN” demeniz dileğiyle.