Diyarbakır’da hava bir bahar havası.

Kitapseverler kendilerini fuara atmak istiyor.

Bu güzel havadan istifade etmek istedik

Diyarbakır kitap fuarına kendimiz attık.

Diyarbakır her şeyi ile güzel,  içinde yaşayan insanlar o kadar güzel ve misafirperver.

Diyarbakır Kitap Fuarı'nda ağırlıklı Kürtçe kitaplar vardı.

Birçok yayın evi ve yazar-şair...

Diyarbakır tanıtımı için önemli.

Ekonomik olarak şehre birkaç günlüğüne katkı söz konusu.

Bu fuar, ayın 24’üne kadar açık.

Kitap severler gidebilirler, ayrı bir ortamda havayı teneffüs için.

Diyarbakır Kitap Fuarı açıldı ama ulaşım bakımından zorluklar yaşanıyor.

Fuara gelmek isteyen vatandaş,  Belediye ve organizasyonu sağlayan Ticaret ve Sanayi Odası'ndan yana şikâyetçi.

Bu denli büyük kitap fuarına, ulaşım kolaylığı için ek araçlar konulamaz mı?

Günde üç-beş minibüs ya da otobüs ulaşım aracı Mezopotamya Fuarcılık tarafından sağlanamaz mı?...

Herkesin özel aracı olmaz...

Fuara gitmek için git-gel en azından iki saat ulaşım ve bekleme süresi ...

 Bunu düşünmemek mümkün mü, organizasyonu kim üstlenmişse.

Daha önceki yılarda Büyükşehir Belediyesi servis tahsis ediyordu.

Saat başında Dağkapı’dan kalkıyordu.

Ticaret ve Sanayi Odası İle  Büyükşehir Belediyesi arasındaki iç çekişmeden dolayı kaynaklı olabilir, bu durum.

Nihayetinde araca binen yolcu, ücretini de öder, hizmete karşılık.

Diyarbakır hepimizin...

Kimin ne problemi varsa aralarında oturup çözsünler.

Vatandaş, bu gibi fuarlarda hizmet bekler ki en doğal hakkıdır.

Kendi aranızdaki meselelere vatandaşı kurbanı etmeyin.

Diyarbakır Valiliği bu eksiği kimseler iletmemiş olmalı ki durum böyle.

iletilmiş olsaydı, bu mesele  çözüme kavuşurdu.

Kurumlar Diyarbakır’ın malıdır.

Baştakiler gelip geçici...

Hiç kimse kurumuna kendisinden sonra tufan gözüyle bakmamalı, kurumunu öz malı gibi sahiplenmeli.

Madem organizasyonu yapıyorsun, iyi ve güzel...

Kendine göre yayınevlerini çağırıyorsun...

Farklı yayınevleri ya yok ya varla yok arası.

Bir şehri temsil eden kitap fuarına gösterdiğin bu kimi yakınlığı senin fuara gelecek insanından neden esirgersin...

Kendi egonuza kurban etmeyin, bu kollektif çalışma isteyen etkinlikleri.

Siz,  bugün varsınız yarın başkası olur, koltuğunuzda.

Diyarbakır yerinde durur, kalır.

Merak etmeyin.

Herkes herkesi bilir, bu şehirde.

Diyarbakır’a bu kadar yayınevi ve yazar gelmiş.

Herkes kendi çizgisindeki yazara ve kitaba ulaşabiliyor mu?

İç çekişmelerimizi hissetirdiğimiz anda her şey bitmiş olur.

Bu fuardan önce İstanbul Diyarbakır Etkinlikleri'nde idik, birkaç gün.

Herkes birbirini eleştirirken gözünün üstünde kaşın var, hesabında.

Kaş dediğin göz üstünde bulunur kıl burun ve üst dudak arasında bıyığa, suratta sakala dönüşür.

Bilmiyoruz, anlatabiliyor muyuz?

Bir kaç kitap aldık, ikinci gün.

Etrafta susayan ne su bulabiliyor ne acıkan bir yiyecek.

Belki vardı, biz görmedik.

Su ve yiyecek varsa fuar iyi mi geçmiştir.

Iyi geçiyorsa, mesele tünnē...

Kötüyse gerek var mı?

Anlaşıldı, fuarda eksiklik yok, her şey yerli yerinde.

Böyle diyelim.

Ulaşım rahat.

Karşılamada güzel ağırlama söz konusu.

Her geleni minik şeker ve kolonya ile karşılamalar.

Bizim de kalbimizde fesatlık bitmiyor, bir türlü.

Bu organizasyonun içinde DBB yok, ulaşım yönüyle eleştirilsin.

Bu işin içinde ana bileşenin merkezinde Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası var.

Fuara giderken hangi zorlukları yaşıyorsanız, buyrun dile getirin, yalanımız varsa.

Özel bir taksi tutun, git-gel alacağın kitap için elinde para kalmaz.

Mesele, denklem bu kadar basit ve kolay.