Bu işin şakası yok, çünkü “küfür devam eder, zulüm devam etmez” hadisi şerifi evrensel bir değere sahip olup, hayatın har aşamasında tecelli ediyor.

Anlatırlar zamanın hükümdarlarından biri bir emek insanı olan marangozun(Habibi necar olduğu söyleniyor) eşine göz diker ve marangoza der ki “bu gece sabaha kadar kırk tabut yaptın yaptın yoksa kelen gider”, o günün şartlarında kırkı bırak adamcağız 4 tabut bile yapma imkanına sahip değildir. Eşi kocasının mahzun olduğunu görünce ona derki “sen hiç uğraşma her zamanki gibi istirahatına çekil Allah bir yol bindir” şafağa doğru sala sesi duyuluyor, bir de bakıyorlar ki hükümdar ölmüş, marangoz keyifle ona bir tabut hazırlar, işte mesele bu kadar manidar.

Bazı kimseler Allah’ı unutunca yeryüzünde onların planlarının işlediğini sanarlar. Bilmezler ki kaderlerin üstünde bir kader vardır. İşte gaflete düşen bir avuç dengesiz güruh; Evanjelistler ve Siyonistler elele vermiş, sözüm ona tanrıyı kıyamete zorluyorlar.

vay yavrum vay!

Ahir zaman peygamberi, “yarın kıyamet koptuğunu bilseniz, elindeki fidanı dikin” diyerek yeryüzünün imar ve inşasını tavsiye ederken, bu dengesiz herifler zulümle iç içe bir politika ile hayatı zehir edip bıraktılar.

Hani sizin Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) adında bir hayaliniz vardı? Yok efendim büyük İsrail vesaire. Nerede kaldı? Erdoğan gibi bir babayiğit bir kenarında tuttu ve hayallerinizi alt üst etti.

Şimdi de Mecid-i Aksa etrafında dönüp dolaşıyorsunuz, Yahudi misiniz ne siniz hele önce bir insan olmayı öğrenin, şu “üstün ırk” iddiası gözünüzü kör etmiş, farkında değilsiniz.

Ya 1967 sınırına çekilip edebinde durun, ya da sizi bir felaket bekliyor.

Mesela şöyle bir fetva Müslüman’a verilse “1967 sınırın dışında insani münasebetler ve hayatın gereği için bulunan Yahudiler hariç, diğer Yahudilerin katli vaciptir”, dense siz kendinizi nasıl koruyacaksınız?

Ya da “kim ne şekilde Yahudiye bir zarar verebiliyorsa versin, bu farz namazdan sonra bir mümin için en büyük vazifedir,” dense haliniz ne olacak?

Ya da “kadara ve havada herhangi bir devlet sınırını İsrail’e açarsa İslam ile savaş açmış gibi bir konuma düşer” dese ve etrafınızdaki devletler bu fetva gereği size kara ve hava sahasını kapatırsa ne halt edeceksiniz?

Sübhanelleh ben şafak vakti bu yazıyı yazarken bir de baktım ki Dünya Müslüman Alimler Birliği Müslüman halk ve devletleri kıyama davet eden bir çağrıda bulunmuş, bu kadar mı tevafuk olur?

Bakın bu durumlarda herhangi bir sıcak savaşa dahi gerek duyulmadan nefesiniz tükenir, rezil, sefil duruma düşersiniz. Buna ihtimal veremiyorsanız, bu kadarını dahi düşünemiyorsanız kendinize yazık ediyorsunuz. 

Ayasofya’yı açan cesaret bir gün İsrail’e dönüp “artık bu kadar gevezelik yeter” dese dizleriniz titrer bilesiniz. Ne ABD ve ne başka bir ülke sizi kurtarır, haberiniz olsun.

1 Milyar 900 milyon Müslüman her geçen gün size karşı kin besliyor, huzursuz oluyor, yatağında rahat yatamıyor. İnsanlığı bu kadar rahatsız etmenin bedeli ağır olur, demedi demeyin.

Genelde selam ve selametle kalın diyerek yazımı sonlandırırdım, ama bu defa “savaş ve sefaletiniz sizi bekliyor” demek durumunda kaldım.

Zaman kuvveyi gadabiyeyi kullanma zamanıdır.

Haydı ya Allah