Evet, birlik, ittifak, istişare… herkese helal da Müslüman’a haram galiba. Tıpkı her kavme devlet sahibi olmak hak ama Kürd’e gelince bazı kendini bilmezlerin diklendiği gibi.

Sözüm ona 61 İslam ülkesi var, her geçen gün nüfusları artıyor, neredeyse dünya nüfusunun ¼’ü olacaklar, ne yazık ki dağınık vaziyette, mahzun ve melül vaziyettedirler.

Genelde yönetimlerine bakıyorsunuz dış dünya ile irtibatlı, askerin güdümünde olup kendi başına bir şeyler yapmalarına bir fırsat dahi verilmiyor.

Türkiye’de 28 Şubat zulmünü, Mısır’da Muhammed Mursi hükümetinin yersiz, gereksiz bahanelerle alaşağı edilmesi, Irak ve Suriye’nın baas rejimleriyle idare edilmesi, Suudi Arabistan’ın ABD’nin güdümünde bir yönetim oluşu… her biri ayrı bir dert ayrı bir musibet. Baksanıza Türkiye Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın liderliğinde kısmen serbest hareket etmeye çalışınca içeriden ve dışarıdan elbirliği işbirliğiyle nahoş sesler yükseliyor.

Ancak bir hakikat var ki kongrenin kapanış oturumunu yöneten Prof.Dr.Mehmet Zelka’nın dediği gibi “İslam birliğinin kurulması artık zaruri bir hal almıştır” zamanı gelen bu oluşumun tarafı olanları tebrik ederken buna karşı olanların vay haline demek içimden geliyor.

Ben bundan önce İslam birliği kongrelerinin ikisine bizzat katılmıştım, dolayısıyla bu seneki sanal ortam zoom katılım linki bana da gelmişti. Tamamı olmasa da saatlerce birkaç oturumunu dinledim. Katılımcıları içten ve samimi buldum, bu da bana ayrıca bir heyecan verdi.

Canlı olarak katılma imkanım olmadı, daha doğrusu öyle bir talepte bulunmadım, ama mesajla katkıda bulundum, sizinle paylaşmak isterim.

1-İslam devletlerinin tamamında orta öğretim düzeyinde bir eğitim öğretim yılı ortak bir ders olarak “İslam dünyası” adında bir ders bırakılarak İslam toplumunun tüm geçlerini bu konuda haberdar etmek, Konfederal İslam devletinin oluşma çalışmalarını onlarla paylaşıp, gençlerimizi buna hazırlıklı hale getirmek lazım.

2-Devletler düzeyinde sorgulama yargılamanın adil bir şekilde yapılması için “İslam Adalet Divanı” adıyla bir mahkemenin kurulması gerekir artık dünyayı AİHM’nin entrikalarından kurtarmanın zamanı gelmiştir.

3-Üstat Bediüzzaman’ın ifadesiyle hilafet makamının seçkin bir ulema ve ehil bir heyet tarafından doldurulması gerekir.

4-Kürt meselesinin başta Kürt coğrafyasına komşu ülkeler olan İran, Irak, Suriye ve Türkiye olmak üzere “İslam adalet divanı” nezaretinde ilahi öğretinin ışığında çözülmesi elzemdir.

Gibi taleplerim oldu.

Bu sürecin hızlanması için kısa adı İDSB olup sayıları 400 civarında olan İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği tarafından topluma bu konuda bilgilendirme yaparak halktan halka bir bağ oluşturup, bu birliğin alt yapısını hazırlaması gerektiğine inanıyorum.

İslam dünyasında elhemdulillah yok yok,  yeter ki aralarında adil bir yönetim olsun. Bunu oluşturmak da boyun borcumuzdur diye düşünüyorum.

Bu tür çalışmaların başında olan ASSAM başkanı emekli paşa Andan Tanrıverdi ve ekibini tebrik ediyorum.

En kısa zamanda 3-5 devletle başlayıp maksimum 5 yıl zarfında Asya ile Afrika kıtasında yer alan hatta İslam devleti olmayan kimi devletlerin dahi katılabileceği bir mega birlik oluşabileceğine inanıyorum. Malum dünyanın en büyük ve en hantal oluşumu olan BM çalışma ve yönetim tarzıyla iflas etmiş durumdadır ve dünya bir arayış içinde bu fırsatı değerlendirmek lazımdır. 

Şimdiden kolay gelsin, Allah çalışmalarınızı bereketlendirsin, amin demeniz dileğiyle.

Selam ve dua ile kalın.