Bugun...


Eyüphan Kaya

facebook-paylas
Unvan Ezikleri
Tarih: 20-04-2021 00:01:00 Güncelleme: 20-04-2021 00:01:00


An ah şu vatandaş olmayı bir türlü içimize sindiremedik galiba. Yeri geliyor birileri “ben kimim biliyor musun?” derken, yeri geliyor “sen kimsin?” diye soran oluyor, Halbuki hepimiz vatandaşız, Allah’ın garip kullarıyız bu bize yeter de artar.

Bir vasfımız bizim dünyadaki haklarımız için, diğer vasfımız ise ahretteki hayatımız için bize lazım, o diğer vasıflar ayak üstü işler olsa gerek.

Bundan 15 yıl önce İstanbul’da önemli bir toplantıdayız, kürsüye çıkan her konuşmacı divana yönelerek sayın başkan, protokolden birine bakarak sayım paşam diye konuşmasına başlıyordu, o esnada benim gibi bazı vatandaşlar da içinde bir sıkıntı hissediyor malum, toplantının başkanı belli de, bu paşa kim oluyor? Ne işi var burada diye? Kendi kendimize mırıldanıyoruz.

Konuşma sırası Paşa denilen zata geldi, öyle bir konuşma yaptı ki, en büyük alkışları o aldı.

Şöyle konuştu, “bazı arkadaşlar hala o eski unvanımla bana hitap ettiler, halbuki ben askeriyeden emekli olunca veda konuşmamın bir paragrafında şu ifadelere yer vermiştim, “ben Orgenerallikten Türkiye cumhuriyeti vatandaşlığına terfi ediyor” demişti, mesele budur arkadaş artık o Paşa unvanını unutun, o askeri vasfımdı” dedi ve müthiş bir alkış aldı. Bu Paşa, Ege ordu komutanlığında emekli omluş Necdet Timur Paşaydı. Müsaade edin de böylelerine Paşa diyelim artık.

Gelim bir de zayıf karakterli kimselerin düştüğü hale bakalım,

Sene 2013 Eylül ayındayız, on günlük  bir Norveç gezimiz olmuştu, bir ara milli eğitimi değerlendirme konusu açıldı,  ben de Diyarbakır Milli eğitim müdürünün başarısız olduğunu söyledim, o ara Gençlik Spor ve İl Müdürü olan beyefendi bana dedi ki “bey efendi sen öğretmensen öğretmenliğini bil, il müdürünü böyle eleştiremezsiniz”, meğerse ikisi de FETÖ’cuymuş sonradan öğreniyorum tabi, ihraç oldu zaman zaman karşılaştığımızda hürmetler abi demeye başladı. İşte makamından gücünü alan bir zayıf karakter.

Bir gün bir açık hava müzesine gidiyorduk, görevli memur bir polise polisler için girişin ücretsiz olmadığını söyledi, polisin hemen tavrı değişti ve dedi ki “senin masken yok, aslında sana ceza kesmem lazım”, hatta iki üç defa tekrarladı, memur dedi ki beyefendi giriş tamimi orada, ama ödeme yapmayacaksan da buyur misafir biletini al, o hala mırıldanıyor. İşte vazifesini su-i istimal eden bir zayıf karakter daha, ben basın kimliğimi gösterdim “buyur beyefendi basın mensuplarına ücretsizdir” dedi

Bundan 20 yıl önceydi çok muteber bir büyüğüm Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanede yatıyordu, akşam vakti ziyaretine gitmiştim,  baktım tedavi ekibi sıra dışı bir kahkahayla içeri girdi; hem doktor, hem hemşire alabildiğince yükseksele gülüyorlardı,  bir de “bu da kim?” deyip  beni işret etmesin mi? ben o anda sesimi yükseltmek durumunda kaldım  “bu insandır, insan beyefendi”  diyerek tepki gösterdim.

Geçenlerde haberlere düştü doktora giden bir savcı doktor ilgi göstermedi diye aynı günde şikayetçi olup, ters kelepçeyle doktor ifadeye götürülüyor, şimdi bu şık bir davranış mıdır? İşte gücünü makamından alan bir devlet memuru daha tabi bunu da hakaret kabul etmezse iyi olur.

Her fırsatta söylüyorum bu ülke 83 milyon vatandaşlarımızındır. Konumu ve rolü ne olursa olsun bu vatandaşlarımız, huzur ve zenginlik içinde yaşasın diye görev alan vazifelileri üstünlük taslamaları ayıptır, abestir, insana yakışmaz. Bazıları mesleğinin nüfuzunu kullanarak kendini ispatlamaya çalışıyorlar,  buna ancak şu hatırlatılabilir, hani bir baba evladına demiş ki “ Evladım sen vali oldun ama adam olmadın” kıssadan hisse…

Daha niceleri var da bu kadarla yetinelim, daha birileri “sen de kim oluyorsun?” Demeden yazımızı hitama erdirelim ne dersiniz?

Benden söylemesi.

 

 



Bu yazı 6843 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI