Neredeyse yedi yıl oldu CHP’nin saflarından ayrılıp hak adına sesini yükselten bu Anadlou Efesi Sayan an itibariyle halkına hizmet edebilecek en kritik kurumlardan biri olan Ağrı belediye başkalığını yapıyor. Eski deyimle “Şehremini” olmuş.

*Kendisi hak ve adalet uğruna verdiği bu mücadelesinden dolayı tebrik ederim.

*CHP’nin yanlışlığını görüp AK Partinin PAK bir neferi olmaya karar verdiği için tebrik ediyorum.

*Kürt halkının inanç ve kültürüne sahip çıkan orijinal bir Kürt olduğu için tebrik ediyorum.

Son genel seçimlerde İzmir’den seçilme ihtimalinin düşük olduğu bir sırada vekil adayı gösterilmesi ağrıma gitmişti, ama “El xeyru fima extarehüllah(Allah neyi takdir etmişse hayır ondadır)” kelamı kibarın doğruluğu bir daha tecelli etti ve Ağrı Belediye Başkanı olarak seçildi.

Seçildiğinden beri imkanlarım dahilinde takip etmeye çalışıyorum, izlenimlerime göre gayet yüksek bir performansla, halkla iç içe, karşılaştığı sorunları çözerek bu nadide vazifesini yürütmektedir.

Güneydoğu Ortak Akıl Federasyonuna yaptığım bir ziyarette, Federasyon Başkanı Abdulvasi Yaz hocamız Ağrı belediye başkanı Savcı Sayan’ı ziyaret etmemiz lazım deyince ben de Federasyonun bir üyesi olarak bir ön çalışma yaptım ve Savcı Sayan başkanı cep numarasından saat 08:22’de aradım, herhalde bu saatte evdedir, rahat konuşuruz diye, meğerse o saate kadar daha mesai yapıyormuş ki sekreteri cevap verdi, iletişim bilgilerimi aldı ve daha sonra başkanın bana döneceğini söyledi.

Ben de o esnada 1946, 27 Şubat’ta Mısır’da kabul edilen ve 27 Aralık 1949 tarihinde yürürlüğe giren ve eğitim öğretimizi Amerikan mantığına göre dizayn eden “Fulbright” anlaşmasının iç yüzünü anlamak için bir konu üzerinde yoğunlaşmıştım. Saat 21:14’te beni arıyor cevap veremiyorum, görünce bir az mahcup oldum, mesaj attım “müsait bir anda görüşmek üzere” dedim. Bir de baktım ki 21:53’te bir daha beni aradı.

Kısa bir tanışma faslından sonra; Ağrı’nın sorunlarının çözümü için uğraş verdiğini, ama halkımızın HDP zihniyeti yüzünden inanç ve kültürel değerlerinden soğuduğunu, ecdadımızın inanç ve kültürüyle bir değer abidesi olduğu  halde yeni neslin bu vasıflardan yoksun yetiştiği için değer olarak bildiğimiz toplumsal normların erozyona uğradığı, halk ile selamlaşma adına çok çok çalışmamız gerektiği anlamında dertli, manidar ifadeler kullandı.

Ben de hem iki defa bana dönmeye çalışması konusundaki hassasiyetinden, hem de insanımızın geleceği için taşıdığı endişeden dolayı onu tebrik ettim ve dedim ki, “eğer iyi bir başkanlık yaparsanız, daha  yararlı vazifelere gelebileceğini, onun başarısı örnek gösterilerek başka illerde de belediye başkanlığının seçimle HDP’den alınacağını” söyledim ve Cumhurbaşkanımızın İstanbul Belediye başkanı olarak gösterdiği başarıyı örnek verdim.

İstanbul belediyesindeki başarısı Erdoğan’ı Başbakanlığa oradan da Cumhurbaşkanlığa kadar çıkardı, ama aynı tarihlerde Diyarbakır Belediye başkanı olan Ahmet Bilgin’in başkanlığı işe yaramadı, çünkü Ahmet Bilgin istişareye önem vermiyordu, “ben bilirim” diyordu, dedim. Bu gün artık tek akılla kocaman şehirlerin idaresi hele ki belediye gibi “Beşikten mezara kadar” vatandaşların sorunlarının birinci mesulü olun belediyeyi yönetmek çok zordur dedim.

Başkan olduğundan bu yanı gerek haberlerde ve gerekse sosyal medyadan onu takip ettiğim kadarıyla, halkla iç içe ve operasyonel bir eylem planı ile çalışıyor.

Kısmet olsa ziyaret edersek yerel yönetimlerin daha verimli çalışması için en az 7 maddelik bir inovasyon paketini kendisiyle paylaşacağım inşaAllah.

Ağrı halkını tebrik ederim ki Savcı Sayan gibi ismiyle müsemma, kabiliyetli, halkını seven, gücünü koltuğundan değil koltuğuna değer katan bir delikanlıyı başkan olarak seçti.

Yaptığım araştırmaya göre pek inandırıcı olmayan bir eleştiri de kulağıma geldi, neymiş efendim? yakınlarına ihale veriyormuş, arkadaş siz yapılan işe bakın, ihaleyi alan işini iyi yapmıyorsa eleştiri hakkınız var, ama işini sağlam yapıyorsa tabiî ki yakınları da vatandaştır, haleye girmeye ve iş yapmaya da hakları vardır. Adam belediyeye 20 personel alsa 2 tanesi tabii olarak yakınları olsa kimi dedikoducular kalkıp oturup “akrabalarını işe aldı” deyip dururlar.

Yine de Savcı Sayan kardeşimizin bu konuda daha hassas davranması, kendi adına yapılabilecek varsa yanlışların önünü almasını tavsiye ediyorum, çünkü karşısında habbeyi kubbe yapıp, bir kesim insanımızı inandıracak kadar yalan söyleyerek halkın moralini bozacak bir muhalif grup vardır, bunlara pabuç bırakmamak lazımdır diye düşünüyorum.

İnsaAllah yakında Ağrıya gidersek daha detaylı bir yazı yazarak Savcı Sayan beyim çalışmalarını siz saygı değer okuyucularımla paylaşırım.Onun başarısı hepimizin başarısıdır.

Selam ve selametle kalın