Bir kez daha, depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa, aileleri, yakınları ve tüm Türkiye’ye başsağlığı diliyorum. Allah (cc) bu tür felaketleri ve acıları bir daha ülkemize ve milletimize göstermesin. Amin!

Bu depremle, neleri gördük

On bir ilimizi ve geniş bir alanı etkileyen büyük bir felaket olmasına rağmen, 84 milyon insanımızın takdire şayan dayanışma, yardımlaşma, fedakarlık ve gayretini gördük,

Ülkemizin dört bir yanından siyasi görüşü, inancı, ırkı ne olursa olsun,  fert, vakıf, dernek, siyasi parti, Kızılay, Afad, polis, asker, devlet… Millet-Devlet dayanışmasını gördük.

Yaşadığı tüm ekonomik sıkıntılara rağmen, yaptığı yardımlarla, her türlü takdiri hak eden, necip bir millet olduğumuzu gördük,

Bu güzelliklerle beraber maalesef;

Bir deprem ülkesi olan ülkemizde, gelen giden iktidarların hiç birinin gerekli tedbirleri yeterince almamış olduklarını gördük,

Son 20 yılda iktidar olan AKP’nin ise, kendi hazırladıkları raporları bile dikkate almadığını, tedbir almak yerine, sadece laf ve algı üretmiş olduğunu gördük,

İktidar yetkililerinin, yaptık, ettik, hazırız… Hiç de hazır olmadıklarını, ciddi bir koordinasyon eksikliğinin olduğunu gördük,

İçişleri Bakanı Soylu, depremden daha on gün önce "Nerede bu devlet' sözünü bir kez milletimize söylettirmedik. 'Allah devletten, milletten razı olsun' sözünü ifade ettirdik" (29 Ocak 2023) demesine rağmen; “Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yetkili kurumlarca günlerce yalnız bırakılan, yardım ve arama kurtarma ekibi ulaştırılamayan yüzlerce yurttaşın, "Nerede bu devlet" diyerek isyan ettiklerini gördük ve duyduk.

Elbette devletin imkanları gecikmelide olsa sahaya sürülmüştür, ulaştığı çok yerler olduğu gibi felaket çok büyük ve geniş olmasından dolayı ulaşamadığı yerler de olmuştur. Dolaysıyla yardım ulaştı diyenler de, ulaşmadı diyenlerde doğru söylemiştir. Bundan dolayı, büyük konuşmak ve “yardım ulaşmadı/geç ulaştı diyenleri devletin aleyhinde gibi suçlamak hiç doğru değildir. Kaldı ki Cumhurbaşkanı da gecikmeyi kabul etmiştir.

İktidarın ilk günlerde yetersizliklerini ve koordinasyondaki başarısızlığını kabul etmediği ve bunu dile getirenlere “hakaret ve not ediyoruz” şeklinde tehdit ettiği halde, Cumhurbaşkanının; “… maalesef ilk birkaç gün Adıyaman'da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Bunun için sizden helallik istiyorum.” (27.02.2023) diyerek yetersizliklerini, eksikliklerini ve organizeyi yapamadıklarını kabul ettiğini gördük,

Eksikleri, hataları, koordinasyondaki kopuklukları ve vatandaşların taleplerini not almak yerine, bunları dile getirenleri not alan, bir iktidar ve cumhur ittifakını gördük,

Bu tür felaketlere karşı, “aldıkları tedbirlerle” öğünmek yerine;  “cenazeleri gömmekle”  öğünen bir iktidar gördük,

Oy ve para uğruna, imara uygun olmayan binalardan, imar barışı çıkartmak ve para almakla binaların güvenli hale gelmediğini gördük,

Zemini imara uygun olmayan yerlerde, kurulmuş olan şehirlerin, yok oluşunu gördük,

Millet can derdinde iken “nam” derdinde olan iktidar yetkililerini gördük,

Bağış toplayan ve ana görevi afetzedelere yardım olan kurumların, deprem günü çadır sattığını gördük,

Gözyaşlarının sel olduğu, bütün Türkiye’nin acılara boğulduğu ve herkesin bir şeyler yapma gayreti içinde olduğu bir günde, ülkenin Cumhurbaşkanından, birlik ve beraberliği, moral ve motivasyonu pekiştirecek sözler beklenirken, “kurtarma ve koordine” eksikliğini ifade edenleri ayrıştıran ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanını, üzülerek gördük,

“Başkanlık Sistemiyle” daha hızlı karar verileceği iddiasının doğru çıkmadığı, aksine bürokrasiyi nasıl kilitlediğini gördük,

Bu büyük felaketin acısını yaşarken, az da olsa bazı insanların, “çalma ve yağma” ile insanlıktan nasıl çıktıklarını gördük,

Yine bu büyük felaketin acısını hepimiz yaşarken, bazı insanların fırsatçılık yaparak, fahiş kira ve nakliye ücretleriyle şefkat, merhamet ve vicdanlarını nasıl kaybettiklerini gördük,

Ve son olarak,

İcranın başı olan iktidarın, “yanlış ve hatalarını kendini devlet sayarak “devletin zırhıyla” savunduğunu gördük,

Dileğimiz, bu felaketten ders alınması ve bir daha bu acıların yaşanmamasıdır. Bunu da yapacak olan siyasi iktidardır. Bundan böyle afetlere karşı, lafta kalan değil, her türlü tedbiri almış, yerel ve merkezi yönetimler görmek istiyoruz.

Allah, bir daha ülkemize ve milletimize, bu acıları yaşatmasın. Amin!

Vesselam