Bugun...


Mehmet Şerif Cebe

facebook-paylas
SINAVDAYIZ 1
Tarih: 16-03-2024 00:01:00 Güncelleme: 16-03-2024 00:01:00


 

Ahiret öncesi yaşam bir sınavdır. Bu sınavın başarılabilmesi için çetin bir çileden geçmek gerekiyor. Bu çile dünya denen gurbet yurdunda çekiliyor! Bu çetin sınavın kahramanları olan Allah’ın örnek insan olarak seçtiği elçilerinin ders alınacak çilelerinden söz edeceğiz inşallah! İşte  Hz. Yusuf’un (a.s.) çilesi:

Delikanlısı Hz. Yusuf’a (a.s.) ilgi duyduğu ile ilgili haberin saray çevresindeki kadınlarca “dedi kodu” konusu yapılmasından rahatsızlık duyan Züleyha; kendini mazur göstermek; yani kadınlara; ”Siz olsanız aynı şeyi yapardınız!” tezini kabul ettirmek için şöyle bir yola başvurdu; Hz. Yusuf’u (a.s.) dinleyelim:

“Çağırdı salondaki kadınların huzuruna bizi,

Kamaşmış ki gözleri, kestiler şaşırıp ellerini!”

“İnsan değil, dediler; büyük bir melek olmalı,

Züleyha: ”İşte beni kınadığınız güzellik kralı!”

“Yararlanmak istedim, gösterdi iffet,

İnat ederse, çürüyecek hapiste elbet!”

İyileşmedi Züleyha’nın gönül yarası!

Aldı nazik prensesin gönlünü aşkın belası!

Evet, Züleyha hevesinden vaz geçmediği gibi, işi daha da ilerleterek suçsuz olduğunu bile bile Hz. Yusuf’u (a.s.) istediğini yapmazsa, zindanda çürütmekle tehdit etti. Hz. Yusuf’un (a.s.) suçsuzluğu; kadınların huzurunda  Züleyha’nın  itirafıyla kanıtlandığı halde; yine de onur kurtarma ve hevesini neye mal olursa olsun elde etme öz güveniyle Hz. Yusuf’u (a.s.) zindanda çürütmeyi tercih etti:

“Kanıtlandı suçsuzluğumuz, sevindik,

Onur kurtarmak için zindana atıldık!”

 Oysa aşk denen kutsal duygu böyle bir yöntemi yani sevdiğine işkence etmeyi uygun görmüyor! Aşıklar hep maşuklarına (aşık olunan) en ufak bir zarar gelmemesi için çaba harcamışlar ve esen rüzgarın bile cananı (sevilen) incitmemesi için yalvarıp yakarmışlar! Allah’a dua etmişler ki sevgiliye bir şey olmasın; yoksa kıyametin kopacağını düşünmüşler! Sevgiliye saygıda kusur etmemişler ki sevgili incinmesin! Sevgiliyi bir gül goncası gibi korumaya çalışmışlar ve goncanın yüzünün solmaması, moralinin bozulmaması için ellerinden geleni yapmışlar! Onlara göre sevgili yoksa yaşam da yoktur; yaşamın neşesi de, anlamı da sevgilidir. Üstat Fuzuli, şöyle ferman buyurur: "Ya Rab bana cism ü cân gerekmez,/Cânân yoğ ise cihân gerekmez.” (Fuzuli) Burada Züleyha’nınki  olsa olsa aşk değil, hevestir. Züleyha’nın hevesine kurban edilmek istenen Hz. Yusuf (a.s.), teslim olmayıp Allah’ın rahmeti sayesinde çile sürecini başlattı. Egemen, acımasız güce meydan okudu:  

“Davet ettiklerinden sevimlidir zindan,

Koru Rabb’imiz bizi, tuzaklarından!”

“Uzaklaştırmazsan tuzaklarını bizden,

Tuzağa düşeriz; oluruz bilgisizlerden!”

Hz. Yusuf, (a.s.) zindanı, bir eğitim yuvası (medrese) yapıp insanlara yol gösterme görevini yerine getirmeye devam etti. Zindan bundan böyle Medrese-yi Yusufiye (1) (Yusuf’un Dershanesi) adıyla anılacaktır.  Bu görevinden ötürü zindan arkadaşlarınca sevildi, sayıldı ve güvenildi. Allah’ın rahmetiyle rüyalarını yorumladı. İki arkadaşı rüyalarını anlatıp ondan yorum istediklerinde, onlara şunu söyledi:

“Görmüş iki arkadaşımız; anlamlı rüya,

İyilik et dediler; rüyalarımızı yorumla!”

“Yorumlarız, size gelmeden yemeğiniz,

Rabbi’mizin öğrettiği bilgidir bu, biliniz!”

Hz. Yusuf (a.s.): “Rüyalarınızı, Allah’ın bana verdiği bilgi ve yetenekle şimdi açıklarım; hatta yemeğiniz gelmeden önce; ancak, rüyalarınızı yorumlamaya başlamadan önce, bundan öncelikli olan “iyiliği emretme, kötülükten vazgeçirme” görevimi yerine getirmem gerekir.” dedikten sonra arkadaşlarına şunu söyledi:

“Allah’ı ve ahireti inkar dinini bıraktık,

İbrahim, İshak, Yakub’un dinine girdik!

“Ortak koşmak kabul etmez; bir Allah’tır,

Birden fazla ustası olan yapılar seraptır!”

“Arkadaşlar, hayırlı olan ayrı ilahlar mı?

Varlığı yaratıp yöneten tek Allah mı?”

“Allah’tan başka boş adlardır saydıklarınız,

Allah’ın dışında, uygun düşmez tapmanız!”

“Budur insanın değişmez, doğru kurtuluşu,

Yazık ki kabullenmiyor insanların çoğu!”

Arkadaşlarından zindandan kurtulana: “Krala, suçsuz olduğumu anlat!” dedi. Ancak sarayın debdebesini görüp zevk ve safa denizine dalıp kendini kaybeden zindan arkadaşının aklına, Hz. Yusuf’un (a.s.) tembihi gelmedi:

“Yorumladık arkadaşlarımızın rüyalarını,

Saraya döneceğe; Kral’a anlat dedik bizi!”

“Unutulduk sarayın şeytansı debdebesinde,

Kaldık senelerce fazladan, karanlık yerde!”

Evet, dünyanın sınavı ve bu sınavı başarmak için çekilen çilelere örnekler; Allah’ın çilekeş elçilerinden verilirse bize ders olması açısından çok önem kazanmaktadır. Bu yazılarıma devam edeceğim inşallah! Kalın sağlıcakla, Allah’a emanet olun!

(1) Said-i Nursi



Bu yazı 845 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI