Denizli’de çalışan öğretmenlerin bankalarla promosyon mücadelesine az kaldı. Son dönemlerde artan ekonomik şartlardaki zorluklar, geçim sıkıntıları promosyonları umut kapısına çevirdi. Ancak bir yıldır bu durum sendikalar tarafından kullanılmaya mı başladı diye düşünmeye başladık. Kimi sendikalar üye kazanma çalışmalarında promosyonları ana gündem maddesi haline getirip vaadlere kadar gidiyor.  
Acı bir gerçek, geçim sıkıntısı toplumun her kesimini olduğu gibi eğitim çalışanlarını etkiliyor. Sarsıyor diyelim, yıkıyor diyelim. Eğitim çalışanlarının derin bir yarası. Etkisini bir türlü göremediğimiz ama yetkisini iliklerimize kadar hissettiğimiz sendikanın eğitim çalışanlarını açlık sınırına mahkum etmesinin ardından bir türlü kapanmayan bir yara oldu geçim.  
Öğretmen maaşlarının enflasyon karşısında buzulları bile geçen erime hızı, faturaların şaka olsa bu kadar olur dercesine katlanması, market-pazarın dudakları uçuklatan fiyatlarla dolu olması, kiralara laf söylemek haddim bile değil, akaryakıta endeksli ulaşım masraflarının artışı derken maaş bile borçlanıyor. Eksi bakiyeler bile yetmeyecek hale geliyoruz. Kredi kartları ekstrelerini her ay “elbet bir gün ödeyeceğiz” vaadleriyle ertelemeler, memurların aylık rutinleri haline gelmiştir.  
Memur hak ettiği refah içinde değil. Ekonomik olarak zorlanıyorlar. Ancak bunun sendikalar tarafından üye kazanma olarak kullanması sendikacılık olamaz. Olsa olsa ayıp olur.  
Geçtiğimiz yıl bunun üzerine çok şey söyledik tekrara düşmeyelim. Olmaz derken olması gerekeni ifade ederek örnek teşkil edelim.  
Eğitim Gücü Sendikası olarak promosyon anlaşmalarının Bakanlık düzeyinde yapılması gerektiğini geçtiğimiz yıl ifade ettik. Diğer Bakanlıkların örneklerini sunduk. Öğretmenlerin bankaların inisiyatifine bırakılmaması gerektiğini söyledik.
Gelin Denizli’de tüm sendikalar öğretmenlerimiz için birlikte mücadele edelim. Birden fazla kişi “biz daha çok alırız” diyorsa demek ki herkes çok almak için iddialı ve hevesli. Yarın promosyon, yorumlar iyi olunca sahiplenilen olmayınca diğerlerine atılan suç olmasın. Bugün de vaad olmasın. Kendine güvenen kişi yüksek promosyonda kendini ispat eder ve üye kazanır. Promosyon vaadleri sendikacılığı hoş göstermiyor. Bundan vezgeçip sadece öğretmene özlük ve mali hakları bakımından refah düzeyi vaad edelim.

       Fikriye Eylem ÖSELEMİŞ
     Denizli Eğitim Gücü Sendikası İl Sekreteri