Gelişen teknoloji ile birlikte sosyal medya platformları hayatımızın gerçeği haline geldi. Sosyal medya ile yatıp sosyal medya ile kalkan bir toplum olmaya başladık. Sadece bizde değil, dünyanın her yerinde durum böyle. Ancak bizim farkımız, biz hayatı sosyal medyada yaşayan ve hayatı buradan ibaret sayan bir hal aldık.

Kendini iyilik meleği, kahraman ve dürüstlük abidesi olarak göstermeye çalışanlardan insanları belden aşağı vuran, itibar suikastı yapanlara kadar ne arasan var sosyal medyada. Bunları görünce haliyle bizler de dehşete düşmüyor değiliz. Nasıl dehşete düşmeyelim ki?. Gerçek hayatta ne olduğuna az-çok aşina olduğumuz kişilikler, sosyal medyada yalan rüzgarı estirince toplumun geldiği nokta ve o zatlar adına üzülüyoruz. Tanımayan, bilmeyen insanlar çoğu kez bunların estirdiği algı ve yalan rüzgarının tuzaklarına düşebiliyor.

Yalan rüzgarı dedik ya bunu meslek edinen sosyal medya tokatçıları ve duygu sömürücüleri saygın olan mesleklerin itibarına da zarar veriyor. Asıl üzücü olan mesele bu. Bu cambazlar yüzünden mesleğini layığı ile yapanlar zan altına giriyor. Bir nevi at izi ile it izi birbirine karışmış oluyor. Bunların gerçek yüzlerini öğrenen insanlar, mesleğini itibarlı bir şekilde icra edenlerden de şüphelenir hale geliyor.

Algı operasyonları adı altında itibar suikastı yapan sosyal medya cambazları (siz bunlara simsar da diyebilirsiniz) kimi zaman hırsız makam sahiplerini aklamaya çalışır, layık olmadıkları itibarı kazandırmaya çalışır. Hırsızlık yapanları ve ihale satanları, zimmete para geçirenleri savunan zavallı sosyal medya ahlaksızlarını da gördük ve görüyoruz da.

Yaşadıkları binada, sitede yöneticilik yapamayacak kadar kabiliyetsiz ve liyakatsız olan  isimler memlekette yönetici yapılınca bunların tetikçiliğini yapmak da malum sosyal medyadaki yalan ve algı üretme makinalarına kalıyor. Ben bir vatandaş olarak bunları görünce açıkçası iğreniyorum.

Bu işin bir çözümü maalesef yok. Sosyal medyadaki bilgilerin doğruluğunu araştıracak bir teknolojik buluş icat olmadığına göre yapmamız gereken şey, bunların paylaştığı her şeye şüphe ve “acaba?” ile bakmak, gerçek olup olmadığını başka mecralardan araştırarak yalanlarına ortak olmamak.

Öbür türlü, virüsten daha tehlikeli ve zehirli bir dil kullanan sosyal medya cambazlarının vebaline bizler de ortak olmuş oluruz ki bunu hiç birimiz istemeyiz.

Sanal cambazların  (!) yalan ve tuzaklarından uzak ,hakikatın peşinde koşmak dileğiyle sağlık ve esenlik içinde kalın kıymetli dostlar.