Bugun...


Gürkan Aslan

facebook-paylas
SİYASETİN DEĞERİ Mİ, SİZİN PİYASA DEĞERİNİZ Mİ DÜŞTÜ ?
Tarih: 16-03-2023 00:01:00 Güncelleme: 16-03-2023 00:01:00


Türkiye, bir yandan tarihin en büyük felaketlerinden olan depremin ağır yaralarını sarmaya çalışıyor, diğer yandan yüzyılın seçimi olan 14 Mayıs’a hazırlanıyor. Her ne kadar milletin önceliği deprem olsa da siyasetin gündemi çok farklı. Türkiye, iki kutuplu siyasete dönüşmüş durumda. Günahı ve sevabıyla 20 yıldır ülkeyi idare eden iktidar, bir de bu iktidarı değiştirmek isteyen muhalefet bloğu. Cumhuriyet tarihinin en önemli ve aynı zamanda en kritik seçimine gidiyoruz. Herkes kartlarını oynuyor,hamleler yapıyor. Kalan iki ayda da sert bir siyaset tarzı izleyeceğiz gibi. Gönül isterdi ki depremden dolayı çok daha ılıman bir hava olsun. Ne yazık ki ülke olarak siyaset tarzımız bu ve değiştiremiyoruz. Böyle bir dönemde dahi bunu başaramıyoruz.

İşte bu şartlarda cereyan eden seçim sürecinde ittifakların ve partilerin en önemli merhalelerinden biri adaylık süreci. Bu konuda önceki yıllara göre herkes çok daha doğru ve dikkatli seçimler yapmak zorunda. Hata yapan bunun bedelini sandıkta fazlasıyla öder. Toplumda karşılığı olan isimlerin tercih edilmesi bütün cepheler için önemli olacaktır.

Peki doğru tercihler yapılacak mı? Halkın görmek istediği isimler olacak mı? O konuda pek umutlu değilim. Maalesef bütün partilerin böyle bir sorunu var. Halkın değil, üst kadroların istediği oluyor. Bu dönemde de farklı bir gelişme beklemiyorum. Parti içi demokrasi ve tabanın sesine kulak verme olayı hayal gibi.

Böyle dönemlerin bir de fırsatçıları olurdu eskiden. Kendisini ön plana taşımak ve pazarlamak için seçim dönemlerini fırsata çevirenler. Gerek sosyal medyada ve gerekse kendi profillerinde bunu fazlasıyla kullananlar. Kurum müdürlerini ziyaret ederek resim paylaşanlar,“Aday gösterilmezsem bile bunu etiket olarak kullanırım ve menfaat temin ederim” diye düşünenler olurdu. Ya da bulunduğu makam ve mevkiyi korumak adına siyasete soyunan ve aday gösterilmeyince tekrar görevine dönenler. Niyeti siyasete girmek değil, olmayacağını kendisi de biliyor ama sallantıda olan koltuğunu korumak için aday adaylığını kalkan olarak kullanıyor. Geçmiş dönemlerde bu saydıklarımın hepsine fazlasıyla rastlanırdı. Seçim sath-i mahalinde sosyal medya,basın ve şehirlerdeki reklam panolarında aday adaylığı bolluğundan geçilmezdi.

Dikkatimi çeken husus, bu dönemde henüz sahneye çıkmadılar. Öyle görünüyor ki hiç çıkmayacaklar. “Davanın neferiyim” diyerek mangalda kül bırakmayan, aday gösterilmeyeceğini bildiği halde her dönem aday olmak için aşındırılmadık kapı bırakmayanlar şimdi bakıyorum da kendilerini by pas etmiş durumda.

Acaba kapının arkasında yanan kırmızı ışığı mı gördünüz de böyle geri planda bekliyorsunuz.

Siyasetin değeri mi düştü ,yoksa sizlerin piyasa değeri mi düştü? Dava adamlığı ateşten gömlek giymek değil miydi? Hani partilerinize sadakatla bağlıydınız, hani sizden iyi dava adamı yoktu? Peki şimdi ne oldu da sırra kıdem bastınız?

Takdir kamuoyunun.

Her açıdan çok garip bir seçim ve adaylık dönemini yaşıyoruz, yaşamaya da devam edeceğiz gibi.



Bu yazı 934 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI