aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat sohbet siteleri mobil sohbet Penis Büyütme Ameliyatı Meme Büyütme Ankara Burun Estetiği Ankara Lazer Epilasyon Ankara Lazer Epilasyon Ankara Kürtaj Ankara Kızlık Zarı Dikimi Ankara Lazer Epilasyon Konya Cilt Bakımı Konya Kıl Dönmesi Tedavisi Ankara Hemoroid Tedavisi Ankara Meme Ultrasonu Ankara Radyolog Ankara Selülit Tedavisi Konya Göz Kapağı Estetiği Ankara
Bugun...


Halit Eşkan

facebook-paylas
DİN NASİHATTIR-1-
Tarih: 30-04-2025 00:01:00 Güncelleme: 30-04-2025 00:01:00



Nasihat; bir şeyi saf, halis kılmak, kötülük ve bozukluktan uzak bulunmak, iyi niyet sahibi olmak ve başkasının iyiliğini istemek anlamlarındaki nush kökünden türeyen bir kelimedir. Nasihat başkalarının zararına veya faydasına olan hususlarda aydınlatıcı rol üstlenmektir. Kişinin din dünya ve ahiret için faydalı olan iyilikleri dürüstlük ve samimiyetle açıklamasıdır.
Hz Peygamber üç defa tekraren ‘’din nasihattir’’ buyurmuştur. Sahabe kim için diye sorunca Allah için, onun kitabı için, müslümanların yöneticileri için ve onların umumi için diye cevap vermiştir.
Allah için nasihat Allah’a iman edip onun dinine göre inandığı gibi yaşamak yani sahih bir tevhit inancına sahip olup Allah’a ihlas ile kulluk etmek, her türlü fenalıktan kaçınmak, Allah’ın bütün kullarına hakkı söylemek, Allah için sevmek, Allah için buğzetmek zalimlere meyletmemektir. Bu manada kişinin önce kendi kendinin nasihatçısı olması esastır. 
Allah’ın kitabı için nasihat; Kuranın Allah kelamı olduğunu tasdik edip emirlerini uygulamayı ayrıca insanları buna davet etmeyi, Hz peygamberin nübüvvet ve risaletine inanıp onun sünnetine tabi olmayı vazife bilmektir.
Yöneticiler için nasihat; Hak yolda olanlara itaat etmek ve destekçi olmak, gerektiğinde onlara hatalarını söylemek onları iyiliğe davet etmektir.
Müslümanların umumu için nasihat; onları din ve dünya için faydalı işlere yönlendirmek, dini konularda eğitmek iyiliği emredip kötülüklerden sakındırmaktır.
Genel manada nasihat muhatabın iyiliği için çaba göstermektir. Hidayet Allah’tandır. İslam âlimlerine göre nasihat farzı kifayettir. Müslümanın müslüman üzerinde ki haklarındandır. Dostluğun şartlarındandır. Müslümanlar için çok önemli bir görevdir. Bu bağlamda peygamber efendimiz, Hz Aliye hitaben: ‘’Senin sayende Allah’ın bir kişiye hidayet etmesi üzerinde güneşin doğduğu bütün şeylerden daha değerlidir.’’ buyurması bu görevin öneminin büyüklüğünün ifadesidir.
Esasen sözlerin en doğrusu olan kitabullah da ilahi bir nasihattir. ‘’Hayır şüphesiz bu Kuran kesinlikle bir öğüttür.’’ (74/54) ‘’Hâlbuki o Kuran aklı olan herkes için katıksız bir öğüttür.’’ (Kalem 52) ‘’Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerde olan dertlere bir şifa müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.’’ (Yunus 57)
Bu bağlamda Kuran insanları en güzel ahlaka davet etmesi yönüyle öğüt, kalpleri küfür ve nifak hastalıklardan arındırması yönüyle şifa, müminlere iki cihandaki saadet yollarını göstermesi yönüyle hidayet, ebedi mutluluğu kazandırması yönüyle rahmettir.
Bu ve benzeri ayetler Kuranı hâkimin nasihatler içerikli ilahi bir tebliğ olduğunun beyanıdır.
Bu tebliğin içeriğinde insanları cehennem azabı ile korkutarak ve cennet nimetleri ile müjdeleyerek iman etmeye ve Salih ameller işlemeye çağrı vardır. Demek oluyor ki en önemli olan ve en başta gelen nasihat, insanları iman etmeye ve Salih ameller işlemeye davettir. Zira iman nimetinden yoksun olan bir kalp akıl cevherinden mahrum olan bir baş gibidir, sinede yüktür.
Esasen insan ancak iman etmesi sayesinde insandır. Nitekim ‘’Onların kalpleri vardır anlamazlar, gözleri vardır görmezler, kulakları vardır işitmezler. Onlar hayvanlar gibidirler hatta hayvanlardan da aşağıdırlar. İşte bunlar hep o gafillerdir.’’ (Araf/179) ‘’Allah indinde hayvanların en kötüsü kâfir olanlardır. Çünkü onları Allah’a iman etmezler.’’ (Enfal 155) ayetleri bu gerçeğin en açık ifadeleridir.
Onun içindir ki merhametlilerin en merhametlisi olan Yüce Allah; ‘’insanlar hüsrandadır. İman edenler, salih ameller işleyenler, hakkı tavsiye edenler, sabrı tavsiye edenler müstesna’’ Asr süresinin bu ayetleri ile bütün insanları iman etmeye ve inandıkları gibi yaşamaya davet etmektedir.
Muhakkak ki her şey Allah’tandır ancak kullar eliyle işlenir. Bu sebeple rabbimiz ‘’Sizden hayra çağıran iyiliği emreden kötülüklerden sakındıran bir ümmet olsun. İşte kurtuluşa erecek olan onlardır.’’ (3/104) ayeti kerimesi ile başta peygamberler ve onların varisleri olan âlimler olmak üzere bütün müminleri emredilenlerle emretmek yasaklarla yasaklamak sorumluluğu ile yükümlü kılmıştır.
Buna rağmen insanlar çoğunlukla bir nütfeden yaratılmış olduklarını unutarak nefislerini ilah edinir. Allah düşmanı olurlar. 
Daima kusur arayıp kınayan, iyiliği hep engelleyen insanları Allah’ın yolundan saptırmaya çalışan, Allah’ı zikirden yüz çevirip şeytana dost olan, yalandan başka söz söylemeyen geçerli olan benim doğrularım diyen ve başka doğru tanımayan dalalet ehli olan bu tür insanlar Yüce Allah; ‘’Kahrolun o fikir adına kendi tahminlerini ileri sürenler. Onlar bir sarhoşluk,  dalalet içinde ve şuursuzdurlar.’’ (Zariyat 10/11) ayeti kerimeleri ile telin etmektedir.
Bu insanların refah seviyeleri çok yüksekte olsa heva ve heveslerini ilah edindiklerinden doyumsuzdurlar. Hep isterler. Oysaki istemek her türlü kötülüğün kaynağıdır. Çünkü insan isteklerinin engelleri karşısında öfkelenir, ıstırap çeker, istek hedefine ulaşırsa bu hal bir tatmindir. Her tatmin ise yeni bir isteğin hareket noktasıdır. Tatmin ancak geçiçi bir süre içindir. İnsanın her isteğini elde etmesi ise imkânsızdır. Bu imkânsızlık sıkıntı ve ıstırabın sebebidir. Acı çekmenin kaynağıdır. Sonuçta bu insanlar için dünyada sıkıntılı bir hayat vardır. Tövbe edenler müstesna, ahirette varacakları yerde cehennemdir.
Halit Eşkan
Matematik Öğretmeni



Bu yazı 357 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI