Sultan Süleyman şöyle der: “…Öyle insanlar var ki, ellerinde fırsat yok iken, sâlih, âbit ve zahit görünürler. Ellerine fırsat geçince Nemrut kesilirler...“

Kişilik fıtrattan gelir. Mal ile para ile eğitim ile kazanılmaz. Mal ve Eğitim insanı kaliteli yapmaz. Kaliteli insanın güzelliğini meydana çıkarır. Makam ve Koltuk, kaliteli insan ile büyür; kalitesiz insan ile rezil-u rüsva olur…  

Yöneticilik, liyakatli insan ile anlam kazanır. Kötü idareci, meşgul ettiği makamı, mevkii büyütemez aksine küçültür… Yöneticilik; kaliteli kişilik ve iyi bir eğitimle güzelleşir, ferasetle ve adalet ile değer kazanır, insan ilişkileri ile zirveye ulaşır…

Kurumların, daire amirlerini seçerken bu gibi kriterlere dikkat etmeleri menfaatlerine olacaktır.. Hz. Ömer adil olmayanları, insanlara müsamahakâr davranmayanları idareci yapmazdı…

 Hz. Ömer birisini bir bölgeye vali tayin etmişti. Yeni valiye, valilik kâğıdını vereceği sırada, kendi çocuklarından biri içeri girdi. Hz. Ömer, çocuğu kucağına alıp bağrına bastı. Vali olacak adam güldü:

- Efendim, dedi, siz çocuklara çok düşkünsünüz. Şimdiye kadar ben, hiçbir çocuğumu kucağıma almadım, öpmedim.

Hz. Ömer kaşlarını çattı:

- “Öyle mi?.. diye sordu. Allah senin kalbinden merhameti sıyırmış. Allah, küçüklere, yoksullara, zavallılara acımayanları sevmez. Sen mademki çocuğunu sevmiyorsun, halkı da sevemezsin. Öyleyse vali de olamazsın.” diyerek elindeki kâğıdı yırtıp attı…

Ülkemizde maalesef liyakat sahibi kişilere pek idarecilik verilmiyor. Dayısı olanlar hep ön plandadır… . Resulallah (s.a.v.) Sahabeleriyle konuşurken; “- Emanet zayi edilince kıyameti bekleyin!..” diyor. Sahabeler; “-Ya Allah’ın Resulü!.. Emanet Nasıl zayi olur?” sorusuna; “- Ne zaman bir görev, bir yetki, bir makam ehil olmayan insanlara verilirse, kıyamet yakındır” der…

İnsanlardan kopuk,  insan ilişkilerinde zayıf, oturduğu koltuktan başka dost edinmeyen, koltuğun üzerinde iken nemrut kesilen, koltuktan düşünce toplumda ezilen şahıslar ömür boyu kendi karanlık dünyasında yalnız kalmaya mahkûmdurlar…  “Ne idim dememeli; Ne olacağım demeli” insan…