İbrahim bin Edhem Hazretleri helal lokma yemeye ve yedirmeye çok dikkat edermiş. Helal kazanç konusunda herkese tavsiyelerde bulunurmuş. Bir gün kendisine; “falanca yerde bir genç var. Gece-gündüz ibadet ediyor, kendinden geçiyor.” Demişler. İbrahim Edhem Hazretleri merak edip O gencin yanına gitmiş. Üç gün O gence misafir olmuş. Gencin her hareketine dikkat etmiş. Söylenenlerden daha çok şeylere şahit olmuş. Kendisi soğuk, halsiz ve habersiz, gencin ise uykusuz ve gayretli hali O’nu hayrete düşürmüş. Genci şeytan mı aldatmış yoksa halis ve doğru bir halde midir? Anlamaya çalışmış…

Sonra gencin yediğine dikkat etmiş. Bakmış ki lokmaları helalden değildir. “Allah-u Ekber. Bu halleri hep şeytandır.” diyerek genci evine davet etmiş. İbrahim bin Edhem hazretleri genç ile birlikte evine varıp kendi lokmalarından yedirmeye başlayınca, gencin hali hemen değişmiş, kendine gelmiş. O aşkı, o arzusu, o gayretinden eser kalmamış. Genç, İbrahim Edhem hazretlerine sormuş; “ Bana ne yaptın?” deyince; O da; “Yediğin lokmaların helalden değildi. Yemek yerken şeytan midene giriyordu. Sendeki garip haller şeytandan oluyordu. Sen helal yiyince şeytan midene giremedi. Senin asıl halin, doğru halin meydana çıktı.” demiş…

Bu kıssadan sonra, haram lokma konusunda fazla lafa gerek yoktur sanırım. Haram lokmanın hem dünyada, hem de ahirette bizi sokacağı halleri anlamaya kâfidir her halde. Allah (c.c.) cümlemize helal lokma, helal rızık kazanmayı ve yemeyi nasip eylesin. (âmin)