Bugun...


Hamdullah Işık

facebook-paylas
Seyahat özgürlüğünü kısıtlamak bu kadar kolay mı?
Tarih: 27-08-2021 00:02:00 Güncelleme: 27-08-2021 00:02:00


Geçen gün, Derik Yassıtepe’de  bulunan arazilerime bakmak İçin köyde bulunuyordum. Sabahleyin Derik merkeze gitmek üzere bir akrabamla evden çıkınca, birkaç  asker ve Köy Korucusu  önümüzü keserek, “Köyden  giriş-çıkışlar Valilik emriyle yasaklanmıştır” dediler. “Hayrola!.. Ne oldu?..”  dedim. “Efendim aşı olmayanları bırakmıyoruz. Emir böyle “  dedi görevli asker... Ben de, “Kardeş! aşı zorunluluğu yok. Hem Cumhurbaşkanımız bu konuda TV’lerde açıklama yaptı” dediysem de bizi  bırakmadılar. O gün köyden çıkamadık. Aşı veya diğer denetimler için hiçbir görevli de köye gelmedi. Bunca işimiz olduğu halde, alıkonulduk… Elbette ki asker/polis emir kuludur  ama bu emri veren zevat hangi kanun, yönetmelik veya kararnameye göre veriyor bilmemiz gerekir...

Türkiye Cumhuriyeti Anayası:

“Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması

Madde 13.- Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”

Madde 23 – Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.

Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;

Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek; Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.

 

Devletin görevi vatandaşını korumak ve kollamaktır. Vatandaşını istemediği şeye zorlamak değildir. Yaklaşık iki yıldır bütün dünya gibi ülkemizde de  covit-19 belasıyla mücadele edilmektedir. Elbette ki maske, mesafe, temizlik gibi kurallara riayet etmeli ve gönüllülük esasına göre aşı veya PCR testi olmalıyız ama  hiç kimse istemediği bir uygulamaya zorlanmamalı, isteği dışında hiçbir muameleye tabi tutulmamalıdır...

 

Aslında bu tür uygulamalar mevcut hükümeti de zora sokmakta, vatandaşın tepkisine maruz bırakmaktadır. Valilere, kaymakamlara “Kontrollü sosyal Hayat” kapsamında bazı yetkilerin verildiğini biliyoruz;

 

“Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünce başta şehir içi ya da şehirlerarası toplu ulaşım araçları olmak üzere vatandaşların toplu olarak bulunduğu/bulunabileceği halka açık park, bahçe, meydan, cadde, sokak ve benzeri yerlerde maske, fiziki mesafe ve bu alanlar için belirlenmiş diğer kuralların denetimine yönelik gerekli planlama ve hazırlıklar yapılacak. Denetim ekipleri, her bir iş kolu ya da mekânın uzmanlık bilgisi göz önünde bulundurularak ilgili kamu kurum ve kuruluşları (kolluk, yerel yönetimler, il/ilçe müdürlükleri vb.) ile meslek odalarının temsilcilerinden oluşacak şekilde düzenelenecek”

 

Yukarıda da açıklandığı gibi her iş kolu ve mekanın denetimi, uzman kişiler ve  ilgili kamu kurum ve kuruluşlardan ve meslek odalarının temsilcilerinden teşkil etmesi istendiği halde sadece asker veya polis ile kişi hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması bize geçmişteki bazı uygulamaları hatırlatmaktadır. Yasalara saygımız sonsuz  ama keyfi uygulamalara  değil…

Hamdullah IŞIK / malabub@yaani.com

 



Bu yazı 5850 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI