Hacı Selahattin Akdağ, 1952 yılında Çermik'in Kırmatepe (Terbil) köyünde dünyaya geldi. İlk eğitimini köyünde tamamladıktan sonra, gençlik yıllarında Çermik'in Hamambaşı bölgesine giderek kaplıca sezonunda turizm sektöründe çalışmaya başladı. Askerlik görevini tamamladıktan sonra çeşitli mesleklerde deneyim kazandı. 1990 yılında Karakaya Barajı'nda işe girerek, burada çalıştığı dönemde teknik personellerle kurduğu güçlü ve sağlam ilişkiler sayesinde, Çermik mermerinin keşfi ve bu benzersiz doğal kaynağın ekonomiye kazandırılması sürecinde önemli bir rol üstlendi.

Bir gün, mühendis arkadaşlarıyla birlikte Çermik’teki doğal güzellikleri keşfetmek amacıyla bölgede bir yürüyüş yapmaya karar verirler. Arkadaşlarıyla, Petekkaya Tepesinden, Çermik’in büyüleyici manzarasını izlerken, jeoloji mühendisi olan bir arkadaşı çevrede incelemeler yapar. Bir süre sonra heyecanla bağırarak, “Çabuk gelin, hazine buldum!” der. Hacı Selahattin ve diğer arkadaşları şaşkınlık içinde koşarak mühendisin yanına giderler, ancak mühendisin elinde sadece sıradan bir taş vardır. Merakla bakarken, “Hani hazine?” diye sorarlar. Mühendis, elindeki taşı göstererek, “İşte hazine bu!” der. Hacı Selahattin ve arkadaşları önce şaşkınlıkla birbirlerine bakarlar, “Dalga mı geçiyorsun, bu taşın neresi hazine?” diye tepki gösterirler. Ancak mühendis, ısrarla, “-Bu taş aslında gerçek bir hazinedir, ama bunun tahlil edilmesi gerekir.” diye açıklamada bulunur.

Hacı Selahattin, taşı eline alır, etraflıca inceler ve ne olduğunu anlamaya çalışırken, içinde bir kıvılcım yanmaya başlar, “-ya gerçekten bir hazineyse?!” diye düşünür ve taşı alarak Elâzığ’daki bir firmaya götürerek, gerçek değerini öğrenmek için tahlil edilmesini sağlar. Laboratuvar testleri sonunda, taşın gerçekten olağanüstü kaliteli ve değerli bir mermer olduğu anlaşılır. Bu keşif, Hacı Selahattin’in Çermik’e ve bölgeye yepyeni bir fırsat sunan keşfi olmuştur. Hacı Selahattin, kısa süre içinde Elâzığ’dan bir firma ile birlikte Petekaya tepesinde mermer ocağı açma kararı alır. Hacı Selahattin, bu cesur ve vizyoner adımı sayesinde, Çermik’te mermerin değerini fark eden ilk kişi olur ve bu değerli kaynağın çıkarılmasına vesile olur. Ondan sonra, Çermik mermeri sadece ilçeye değil, bölgenin tüm ekonomisine katkı sağlayacak bir sektör haline gelmeye başlar.

Çermik mermeri, bölgenin tarihinde dönüm noktalarından biri haline gelir. Hacı Selahattin Akdağ’ın önderliğinde, onlarca mermer ocağı açılır ve bu ocaklardan çıkan mermerler, kısa süre içinde yurt dışına, özellikle Çin’e, ABD’ye, Avrupa ülkelerine ve Orta Doğu’ya ihraç edilmeye başlanır. İhracat sayesinde bölgedeki iş gücü artar ve yeni istihdam alanları açılır. Çermik, adeta mermerin başkenti haline gelir ve bu taş, bölgenin kalkınmasına önemli bir ivme kazandırır. Yerel halk, Çermik mermerinden elde edilen gelir sayesinde daha refah içinde bir yaşam sürmeye başlar. Binlerce insan, bu yeni sektörde iş bulur, köyler ve kasabalar ekonominin sağladığı yeni fırsatlarla canlanır.

Hacı Selahattin Akdağ’ın bu cesur ve vizyoner girişimi, sadece kendi hayatını değil, bölgedeki binlerce kişinin hayatını da değiştirir. Çermik mermerinin keşfi, bölgenin geçmişine büyük bir katkı yapar ve geleceğine ışık tutar. Hacı Selahattin Akdağ’ın bu değerli keşfi sayesinde, Çermik sadece bir mermer yatağının merkezi değil, aynı zamanda insanların hayallerini yeşerten, umutlarını büyüten bir yer haline gelmiştir. Çermik mermeri, bölge halkına sadece bir gelir kapısı sunmakla kalmamış, aynı zamanda bölgenin kültürünü, kimliğini ve ekonomik yapısını yeniden şekillendiren bir güç haline gelmiştir. Bu, bir taşın gücüyle, Çermik’in kalkınmasına yapılan kalıcı bir katkıdır.

Hacı Selahattin, 2017 yılında ahirete irtihal etti. Ancak, geride bıraktığı bu değerli miras, ilçemize kazandırdığı hazine, yıllar boyu bölgenin ekonomisine önemli katkılar sağlamaya devam edecektir. Onun sayesinde taşla ekmeğini kazanan insanlar, ömür boyu ona dualarını eksik etmeyeceklerdir…

Hamdullah IŞIK / malabub@yaani.com