Diyarbakır'da zamanında yapılmayan ilaçlama, şehirdeki insanların sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eden bir sorun haline gelmiştir. Halk sağlığı her şeyden önce gelmektedir. Mart ayında yapılması gereken ilaçlama çalışmaları, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı tarafından Mayıs ayının başlarında başlatılmıştır. Ancak bu gecikme, istenilen faydayı sağlamak yerine zararlara yol açmıştır.

Hava sıcaklığının artmasıyla birlikte başlayan ilaçlama sorunu, halkın evlerinde pencereleri açamaması ve balkonlarda oturamaması gibi sonuçlar doğurmuştur. Evlerin içine sinek, sivrisinek, kelebek ve benzeri haşereler her gece evlere misafir oluyor. Ev ahalisi sabah, öğlen ve akşamları sofralarında davetsiz misafir haşereleri beslemek zorunda kalıyor.

Diyarbakır'daki çoğu insan, sıcakların artmasıyla birlikte çocuklarını evlerinde uyutmakta zorluk çekmekte ve sivrisineklerle mücadele etmek zorunda kalmaktadır. Bu durum, halk sağlığını tehlikeye atan bir seviyeye ulaşmıştır. Hastaneler yakın bir zamanda dolup taşacak duruma gelirse, hastanelerin bu duruma hazır olması gerekmektedir.

Diyarbakır’ı ne kadar güzelleştirirseniz de; örneğin Benu-sen çevre düzenlemesi yapsanız da, halkın sağlığını tehdit eden unsurları ortadan kaldırmazsanız, bu yazın halk hastanelere akın edip size beddua eder.

Gece yarısında sivrisineklerle mücadele etmek zorunda kalan Diyarbakır halkı, giderek artan bir şekilde zorluklarla karşılaşmaktadır. Bu durum, insanların ruh sağlığını olumsuz etkilemekte ve yakında hastanelerin psikiyatri bölümleri dolup taşacak duruma geleceğinden, insanlar yer bulamayacaktır.

Sivrisinekler yüzünden Diyarbakır'da insanlar evlerinde tartışmalara ve huzursuzluklara neden olacak duruma gelmişlerdir. Ayrıca işyerlerinde insanlar, haşerelerin rahatsızlığı nedeniyle rahat bir şekilde çalışamamaktadırlar. Bu durum, ekonomik krize neden olabilecek bir etkendir.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, bu sorunu 3 yıldır süregelmektedir ve yetkililerin neden bu konuya el atmamakta oldukları anlaşılamamaktadır. Eğer halk evlerini terk etmeye başlarsa, bu durum şaşırtıcı olmayacaktır çünkü halk, sağlıklarını koruyabilmek adına başka çözümler arayabilir.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Diyarbakır halkı arasında bir sınavın yaşandığı düşüncesiyle A'raf Suresi 133. Ayet'in tefsiriyle yazımı sonlandırmak istiyorum.

Bu ayette belirtilen afetlerin insanlara yönelik kudret göstergeleri olduğu vurgulanmaktadır. Ancak insanlar hâlâ büyüklük taslamakta, serkeşlik yapmakta, zorbalık ve diktatörlük uygulamaktan vazgeçmemektedirler. İslam'a karşı planlı bir cephe alarak, Müslümanlığı ve Müslüman nesilleri yozlaştırma suçu işlemektedirler. Bu durum, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve halk arasında yaşanan bir sınavdır.

Ancak her ne olursa olsun, insanların sağlığı her zaman öncelikli olmalıdır. İlaçlama çalışmalarının zamanında ve etkili bir şekilde yapılması gerekmektedir. Sağlık Daire Başkanlığı ve ilgili yetkililerin bu konuya acilen müdahale etmeleri ve halkın sağlığını tehdit eden bu sorunu çözmeleri gerekmektedir.

Ayrıca, Diyarbakır halkı da bu zorlu süreçte dayanışma içinde olmalı ve çözüm için yetkililere baskı yapmalıdır. Sağlık hizmetlerinin güvence altına alınması, hastanelerin hazır hale getirilmesi ve insanların rahat bir yaşam sürebilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır.

Diyarbakır halkı, yaşadıkları zorluklara rağmen dayanışma içinde olmalı ve sağlıklarını korumak için gereken adımları atmaktan geri durmamalıdır. Bu süreçte, yetkililerin sorumluluklarını yerine getirmeleri ve halkın ihtiyaçlarına cevap vermeleri önemlidir.

Diyarbakır'da yaşanan ilaçlama sorunu insanların sağlığını tehdit eden bir boyuta ulaşmıştır. Bu sorunun acilen çözülmesi ve ilgili kurumların sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir. Halkın sağlığı her zaman öncelikli olmalı ve gerekli önlemler alınarak bu sorunun ortadan kaldırılması sağlanmalıdır.