Merhaba dostlar…
Evet; İngilizler, Fransızlar, Ruslar, İtalyanlar ve bileşenleri, babasının mirasına göz koyup babasının düşmanları ile iş birliği yapan muhteris evlatlar yaptığı gibi ; “HASTA ADAM” Osmanlı Devletini el birliği ile öldürdüler.Zamanın sömürgeci emperyalist devletleri Osmanlı Devletini yıkmak kalmadılar, bütün topraklarını, malını ve mülkünü de gasp ve talan ettiler.
Osmanlı Tebaası olan halkların zayıf noktalarından faydalanarak, bazen maddi bazen de sadece onlara için hiçbir bağlayıcılığı olmayan sözlü vaatlerde bulunarak hepsini ayrı ayrı aldatarak amaçlarına ulaştılar. Karşılarında ki gücü yenmek için önce zayıflatmak, bunun da olabilmesi için de bölüp, parçalamak gerektiğini çok iyi bilen işgalci, sömürgeci emperyalistler; Osmanlı Devletinde yaşayan Müslüman halkları ve azınlıkları (ki zamanında nüfus gayri Müslimlerin nüfus olarak en çok yaşadığı devletin Osmanlı Devleti olduğunu söyleyebiliriz.) sürekli Osmanlıya karşı kışkırtıyor; kışkırtmakla da kalmayıp isyan etmeleri için her türlü maddi ve manevi desteği veriyorlardı.
İşgalci, sömürgeci emperyalist devletler; binlerce yıllardır bu topraklar üzerinde bir şekilde huzur içinde birlikte yaşayan halkların yaşadıkları coğrafyanın sınırlarını Ortadoğu’nun kızgın kumları üzerinde çizerek aralarına öyle fitneler, anlaşmazlıklar bıraktılar ki, yüzyıldır bu fitnelerden kaynaklı sorunlar düşmanlığa dönüştü; bu düşmanlık bölge haklarına sadece geri kalmışlık, yoksulluk, asimilasyon, sürgün, acı ve ölüm getirmiştir. Ve bu sorunlar yumağı artık kangrene dönüşmüş, bu kangren ne zaman ve nasıl çözüleceği belli değil…
Her gün ölümler ve acılar artarak devam ediyor!..
Osmanlıya karşı isyan ettirip, bölüp, parçaladıktan sonra Osmanlının yıkılması daha çok kolay ve hızlı oldu. Peki; İSYAN EDENLERİN AKİBETİ NE OLDU?
Osmanlı Devletinin yıkılması için isyana teşvik ettikleri Osmanlı tebaasına ne vaat etiklerini ne de Osmanlı TEREKESİNDEN hakları olanı vermedikleri gibi bir daha birlik ve beraberliklerinin olmaması içinde öyle sınırlarlar çizildi ki yüzyıldır bu halklar (ki; yine onların kışkırtmaları ve engellemeleri yüzünden) barış ve huzura yüzü görmediler. (Türkler-Kürtler-Araplar-Ermeniler-Rumlar-Yunan-Bulgar-Arnavut-Balkan-Rumelli-Kafkas Halkları… vs) Bu halkların çoğunu kendi çıkarlarına kurban etikten sonra, mecbur kalarak kurdurmak zorunda kaldıkları bir takım kukla“Manda!” devletçiklerin başına da emirlerinden çıkmayacak kukla yöneticiler atayarak o ülkeleri iliklerine kadar sömürmüşlerdir. Ve; hala sömürmeye devam etmektedirler. Sömürgeci emperyalistler gözü o kadar dönmüştü ki, kendi çıkarlarından başka hiçbir şey düşünmez olmuşlardı ki sanki akıl tutulması yaşıyorlardı. Pervasızca hareket ediyorlardı. Daha çok Osmanlı toprağı işgal etmek için adeta leş kargaları gibi birbirlerine de saldırmaktan da çekinmiyorlardı…
Kürtçemizde çok güzel bir atasözü var; “ Kûçik goştê kûçik naxwe!”, “Se goştê se naxwe” Türkçesi: Köpek köpeğin etini yemez. (Kûçik / Se: Köpek.) Neticede sömürgeci emperyalist devletlerin anladığı tek şey; çıkar ve güç!
19. yy da İngilizler, Fransızlar, ABD ve diğer birtakım Avrupa ülkeleri makineleşmenin getirdiği hızlı sanayileşme sayesinde hem gelişiyorlardı hem de zenginleşiyorlardı.
20 yy başlarından itibaren insan gücü ile çalışan makilerden daha iyi verim almak için yeni enerji kaynaklarına ihtiyaç vardı. Bu yeni enerji ile daha çok, daha hızlı ve daha az ucuza mal edeceklerdi. Bunun için de alternatif kaynak arayışları, bu devletlerin gözlerini Ortadoğu petrollerine çevirdi. Bir Kürt şehri olan Musul, bu yabancı gözlerin odak noktası oldu.
İngilizler, Fransızlar ve Ruslar tarihi süreç içerisinde her zaman Mısır, Suriye, Mezopotamya ve Arap Yarımadası ile ilgilenmişlerdir. İngilizler, Fransızlar ve Ruslar bölgenin kontrolünü ele geçirmek için sürekli planlar yapmışlardır. İşte İngilizler yine böyle bir plan için çalışmalar yapıyordu. Birinci Dünya Savaşının devam ederken İngilizler bu paylaşım planını Fransızlarla gizli gizili görüşüyorlardı. O gün bu planın bir ismi olsa da amacı belliydi; Osmanlı Devletinin topraklarını işgal edip paylaşmak. Daha sonra tarihe kara bir leke olarak geçecek olan bu planın isimi: Sykes –Picot olacaktır. Sykes –Picot Antlaşmasının görüşmeleri; Fransa’nın Londra Büyükelçilinde siyasi danışman olarak çalışan Francois Georges –Picot ile Britanya İmparatorluğu Dışişleri Müsteşarı Sir Harold Nikolas arasında 23 Kasım 1915’ te Londra’ da başladı.
Suriye’nin gelecekteki statüsü hakkında ki anlaşmazlıklar yüzünden anlaşmaya varamadılar. Britanya savaş bakanı Lord Kitchener; Kasım ayında Ortadoğu işleri danışmanı, Milletvekili ve Yarbay olan Sir Mark Sykes’ i Sir Harold Nikolas yerine görevlendirdi. Kesintisiz yaptıkları toplantılar sonucunda; 3 Ocak 1916 tarihinde bir paylaşım planı üzerende anlaşmaya vardılar. İngilizler ve Fransızlar 8 Şubat’ ta imzaladıktan sonra, 9 Şubat’ta da Paris’ teki Rus büyük elçiliğine bildirildi.
Mart ayında Picot ve Sykes Rusya’ ya giderek Dışişleri Bakanı Sergey Sazonav’ a sundular. Zaten daha evvel 9 Ocak 1853 tarihinde Rusya İmparatoru I.Nikolay’ın St. Petersburg’ da Osmanlı Devleti için “Hasta Adam” demiş ve Osmanlı Devletinin topraklarını paylaşmak için İngilizlere teklif götürmüştü ama İngilizler o günün şartlarına göre hesaplarına gelmediği için kabul etmemişti. Ruslar kendi paylarına düşecek olan toprakları alabilmek için önce plana karşı çıktılar.
Daha sonra taraflar arasında yapılan görüşmeler sonunda Rusların istekleri kabul edilince; “ Hasta Adamın” toprakları ve mallarının paylaşımının yapıldığı antlaşma yapıldı.
Sykes-Picot paylaşım antlaşması nihayet; 16 Nisan 1916 yılında imzalandı. Sykes –Picot paylaşım antlaşması başta Kürtler olmak üzere Osmanlı tebaası halklara nasıl bir miras bırakıyordu?
Kürtlerin kendi yaşadıkları topraklarda bağımsız(!) veya manda bir devlet kurmalarına izin vermediler. Kürtleri; Türkiye, Irak, Suriye ve İran devletleri sınırları içerisinde 4 ayrı parçaya böldüler. PEKİ; KÜRTLERİ KİMLER BÖLDÜ?!!!
Devem edecek.
Selem ve dua ile.
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort