Bugun...


İhsan Yaşar

facebook-paylas
Osmanlı Devleti -Kavalalı M. Ali Paşa – Türkiye (7)
Tarih: 19-11-2020 00:02:00 Güncelleme: 19-11-2020 00:02:00


Rus ordusunun doğuda Erzurum, Batıda Edirne’ ye kadar ilerlemesi karşısında, adeta eli kolu bağlı, çaresizlik içerisinde, askeri anlamda hiçbir varlık gösteremeyen Osmanlı Devleti mecburen Rusların her dediğini kabul etmek zorunda kalarak 14 Eylül 1929 tarihinde Edirne antlaşmasını imzalamak zorunda kaldı.

Burada kısa bir ek bilgiyi sizinle paylaşmakta fayda görüyorum. Rusya, İngiltere, Fransa ve Prusya’nın ayak oyunları ile Osmanlı Devletinden kopartılarak ‘Bağımsız (!)’lığına kavuşturulan Yunanistan Krallığının başına kim getirildi acaba? Evet, sözüm ona bağımsızlığına kavuşan bir ülkenin başına o ülkeden birisinin gelmesi lazımken, YUNAN KRALLIĞINA, ALMANYA’ NIN BAVYERA KRALI LOUİS ‘İN GETİRİLMESİ ASLINDA ŞER İTİFAKININ, Rusya, İngiltere, Fransa ve hatta Prusya’nın (Almanya)  AMAÇ VE GAYELERİNİN ASLINDA YUNANİSTANIN BAĞIMSIZLIĞINDAN ZİYADE OSMANLI DEVLETİNİ PARÇALAYIP YENİ DEVLETÇİKLER OLUŞTURARAK BAŞLARINA DA KUKLALARINDAN BİRİNİ GETİRİP İSTEDİKLERİ GİBİ SÖMÜRMEKTİR…            

Osmanlı Devleti bu ağır antlaşma ile ciddi anlamda toprak kaybetmekle kalmayıp aynı zamanda büyük bir prestij kaybına uğramıştı. Bütün bu olup bitenleri sesiz ve sakince takip eden M. Ali Paşa, Osmanlı Devletinin; ekonomik, askeri, idari ve siyasi yapısını göz önünde bulundurarak, daha evvel Padişah II. Mahmut’un kendisine vermeyi söz verdiği toprakları talep etti. II. Mahmut, Kavalalı M. Ali Paşa’nın Mora isyanındaki hizmetlerine karşılık, Mora, Girit, Suriye, Trablus ve Şam valiliklerini vaat etmişti. 1928-1829 Osmanlı –Rus savaşında M. Ali Paşa’dan istenilen askeri yardımı alamayan II. Mahmut, M. Ali Paşa’ya bir hayli kızgın ve kırgındı, üstelik sürekli toprak isteyerek gelişme siyasetinden oldukça rahatsızdı. Önce Mora adasını isteyen M. Ali Paşa, Edirne Antlaşması ile Mora adasının Yunanistan’a verilmesi sebebi ile bu isteğinin yerine getirilemeyeceğini görünce, bu sefer daha evvel kendisine verileceği sözü verilen yerleri ısrarla istedi. II. Mahmut sadece Girit Valiliğinin verebileceğini söylediği halde, M. Ali Paşa Suriye üzerinde ısrar etti. II. Mahmut çok zor şartlar altında olmasına rağmen, M. Ali Paşa’nın bu ısrarlı dayatmasını kabul etmeyerek, M. Ali Paşa’nın bu talebini ret etti. M. Ali Paşa’nın isyan etmesi için gerekli olan bahanelerini çoğaltıyordu. Daha evvelde yazdığımız gibi, iki Osmanlı Valisi olan M. Ali Paşa ile Abdullah Paşa arasında bir takım sorunlar vardı.

M. Ali Paşa, Abdullah Paşa’yı kaçan Kölemenleri himayesine alıp kollayıp, koruduğunu ve daha evvel yerine badehu (Ondan sonra-Sonradan) olarak ödediği borcunun kendisine geri ödenmesini istiyordu. Abdullah paşa ise 6. 000 fellahın askerlik yapmamak nedeniyle Mısır’a kaçtığını ileri sürerek, M. Ali Paşa’dan bunları geri istiyor, M. Ali Paşa’nın istediği borcu da ödemediği gibi M. Ali paşa aleyhinde sağda solda konuşarak öldürmekle tehdit ediyordu.                                                                                                                              

II. Mahmut’ un ret cevabı, Abdullah Paşa ile aralarındaki anlaşmazlıklar, Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi durum, Fransızların da kışkırtmaları sonucu, zaten Suriye’ ye işgal etmek için bahane arayan M. Ali Paşa için bahaneleri epey artmış, elini güçlendirmiş ve iştahı da epey kabarmıştı.

1831 yılında, bir Osmanlı Paşa’sı olan Kavala’lı’ M. Ali Paşa; yaklaşık 25 000 kişilik bir ordu ile Oğlu İbrahim Paşa ve aslen Fransız olup, uzun bir zamandan beri Mısır Ordusunun ıslahı, talim ve terbiyesi ile uğraşan ve sonra Müslüman olup,  Süleyman ismini alan Joseph Seve (General Sev)  komutasında ki askerler ile Akka’yı, 3 Kasım 1831 tarihinde kuşatmaya aldı.

“İbrahim Yakan Paşa”(1) komutasında ki Mısır donanmasını da deniz yolu ile Filistin bölgesinin işgal edilmesi için gönderdi. İbrahim Yakan Paşa komutasındaki Mısır askerleri Filistin’ de ciddi bir mukavemetle karşılaşmadan 8 Kasım 1831 tarihinde Yafta, Kudüs, Neblus, Sur, Sidon, Beyrut ve Trablus şehirlerini işgal etiler. Mısır Ordusu çok geçmeden Akka hariç, Filistin ve Lübnan ‘ın Akdeniz kıyılarındaki bütün şehirleri fethettiler.

Akka’yı; Napolenon Bonaparte’ a karşı Akka kalesini savunan, Osmanlının önlü Vezirlerinden Cezzar Ahmet Paşa’nın oğlu Abdullah Paşa savunuyordu. 

Osmanlı devletinin iki valisi eninde sonunda karşı karşıya gelmişti. Abdullah Paşa komutasında bulunan Akka, Mısır güçlerinin kuşatmasına karşı direnmeye başladı. Akka altı ay süren bir kuşatmanın ardından, dışarıdan yardım gelmeyince, 27 Mayıs 1832 tarihinde teslim olmak zorunda kaldı. Abdullah Paşa esir edildikten sonra, önce Mısır’a, oradan da İstanbul’ a götürüldü.                                                                                               

 Osmanlı Devleti; Valisi olan M. Ali Paşa ile olan anlaşmazlıklarını, konuşarak, anlaşarak haletmeye çalıştıysa da yapılan girişimlerden bir sonuç alamayınca, II. Mahmut, Mısır ordusuna karşı yapılacak her türlü mücadelenin sevk ve iradesini İstanbul’da gayet nüfuzlu olan Serasker Koca Hüsev Mehmet Paşa’ ya verdi. Bundan böyle Mısır meselesinin hal edilmesi ile ilgili her türlü plan ve karar Serasker Koca Hüsev Mehmet Paşa tarafından planlanıp uygulamaya konulacaktı. Hüsrev Paşa’nın ilk icraatı,  Nisan 1832’ de Ağa Hüseyin Paşa’yı Anadolu Serdar-ı Ekremliği’ ne tayin etmek oldu.  Osmanlı Devletinde yayımlanan yıllık tevciha listesinden M. Ali Paşa ve oğlu İbrahim paşa “Asi” ilan ederek, Mısır, Girit, Cidde ve Seyda eyaletlerinin idaresi Ağa Hüseyin Paşa’ya verildi.                                                                                  

Devam edecek. Selam ve dua ile…

1-) İbrahim Yakan Paşa’nın M. Ali Paşa ile herhangi bir akrabalığı yok ve oğlu İbrahim Paşa ile zaman zaman karıştırılıyor. 



Bu yazı 5331 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI