Bugun...


İhsan Yaşar

facebook-paylas
OSMANLI DEVLETİ- KAVALA’ LI M.ALİ PAŞA’DAN GÜNÜMÜZE NOTLAR.(1)
Tarih: 11-10-2020 19:09:00 Güncelleme: 11-10-2020 19:09:00


Merhaba dostlar…

Tarih, insanoğlunun adeta   “Kara kutusu” dur. Bu kara kutudaki bilgiler çözümlendikçe insanı/ kendimizi daha iyi anlayacağız.  Mağaradan uzaya(da) şehirler kuracak kadar teknolojik bilgi ve birikime ulaşan ve hala nerede duracağı belli olmayan insanoğlunun hikâyesi akıl almaz bir şekilde devam ediyor… İnsanoğlu Yaratanın kendisine verdiği nimetleri hoyratça, sonunu düşünmeden tüketerek, kirleterek ve aynı zamanda kendisi ile birlikte imha ederek yenile yenile, öldüre öldüre bir yerde kendi sonunu ve kendisi ile beraber dünyanın da sonu getirmektedir. Bunun için, tarih önemlidir diyoruz, tarih kendi kendine tekerrür etmez, tarihi tekerrür ettiren insanoğlunun kendisidir eğer tarihin tekerrür etmesini istemiyorsak, tarihten “Ders” ler çıkarmalıyız.

Bu kısa girizgâhtan sonra bugün yine tarihten bir kesiti günümüze taşıyarak, günümüzde ki olaylarla kıyaslayıp yukarıda dediğimiz gibi insanoğlu mağaradan uzaya gitse de zihinsel ve düşünce anlamında bence hala mağara devrinde yaşamaktadır…

Evet, konumuza dönecek olursak; Kavalalı Mehmet Ali Paşa kimdir?

Ne yapmıştır? Günümüzle alakası nedir? Neden Kavalalı M. Ali Paşayı yazmak istedik…

Biz bu soruları kendimize sorarken elbette cevabını da yine tarihin karanlık dehlizlerinde ki arşivlerde bulunan bilgi ve belgelerin ışında ağrıyacağız.

Kavalalı Mehmet Ali Paşa deyince inanıyorum birçoğunuzun hafızasında liseden kalma da bir takım bilgiler canlanmaktadır.

Tarihi kayıtlar bize Mehmet Ali Paşanın 1769 yılında Kavala(1)’ da doğduğunu, babasının İbrahim (Hasan) Ağa isminde bir bekçi başı olduğunu söylemektedir. Mehmet Ali Paşa, küçük yaşta babasını kaybeder ve öksüz kalır. Amcası Tosun Ağa’nın yanında bir müddet postacılık ve simsarlık yapar. Amcasının, bir mesele yüzünden idam edilmesi yüzünden kimsesiz, hamisiz kalır. Hamisiz kalan Paşa, Leon isminde bir Fransız tüccarın yanında çalışmaya başlar. Bu Fransız tüccardan iyi muamele görür ve para da kazandığı yazılır. Tüccar Leon’ dan  gördüğü iyi muamele ve menfaatler yüzünden, Paşanın Fransız hayranlığının bu genç yaşlarda  başladığı da söylenir. 18 yaşında asker olan Paşa,1798-1799 yılında Napolyon’ u  Mısır’ dan çıkarmak için , Sadrazam Ziya Paşa kumandasında ,Mısır’ a sevk edilen gönüllü askerlere katılır.1800’ den sonra memleketine dönmeyerek gönüllü sivil askerlerin Serçeşmesi (2) olur. 1802 ‘ de Hüsrev Paşa,(Koca Hüsrev Paşa olarak ta bilinir) Mısır’ a vali olarak atanır. Gönüllü askerler memleketlerine dönmesini emrettiğinde, gönüllü askerler ayak direterek altı aydan beri ulufe alamadıklarını bahane ederek,  M. Ali Paşa’nın teşviki ve tahriki ile isyan ederler. Hüsrev Paşa, kendi kumandalarından Tahir Paşa’ yı Mısır’a vekil bırakarak, İstanbul’ la gider.(Kaçar).Tahir Paşa, Valiliğini tasdik ettirmek için İstanbul’ a gelir ise de Cezayirli Ali paşa Mısır Valiliğine tayin edilir. Fakat Kölemen(3)  beyleri Ali Paşayı beğenmezler ve “ istemezük!” derler. Payitaht, sonunda Hurşit Paşayı tayin eder. Hurşit Paşa Mısır’a gelince, öncelikle hadisenin kimin başının altından çıktığını araştırır ve çıbanbaşının M. Ali Ağanın olduğunu öğrenir. Mısır’ da ki isyanı bastırmak için  M. Ali ağanın  Mısır’ dan göndermek gerektiğini ,bunu içinde gizlice Babıali’ ye müracaat ederek ,M. Ali Ağa’yı vezirlik rütbesi ile Cidde Valiliğine tayın ettirir.  M. Ali Ağa artık “Paşa “ olmuştur. Huylu huyundan soylu soyluluğundan vaz geçmez derler ya, bizimkisi de o mesele,  M. Ali Ağa, Paşa olunca Mısır’ dan hiç ayrılmak istemez ve Hurşit Paşa aleyhine isyan çıkarır. Babıali Mısır’ a iki sene içerisinde 4 vali tayin etmiş, fakat hiç biri asayişi, birlik ve beraberliği sağlayamamıştır. Âdete Mısır’ a Vali ve Paşa dayanmıyordu. Mısır’ da asayişin ve sükûnetin sağlanması için dirayetli, kuvvetli bir Paşaya ihtiyaç vardı. M. Ali Paşanın bu konuda ehil ve yeterli olduğuna kani olan Babıali 1804’ te onu Mısır Valisi olarak tayın eder. 1802 den 1804 yılına kadar Mısır’ da Kölemen beyleri, Osmanlı Valileri ve M. Ali Paşa arasında rekabeti, M. Ali Paşa kazanır. M. Ali Paşanın Mısır’ da tutunması ve kalıcı bir şekilde yerleşmesi için, Osmanlı taraftarlarını değil, İngilizlerin desteklediği, himaye etikleri Kölemen Beylerini ve taraflarını bir şekilde bertaraf etmesi gerektiğini biliyordu. Bunun için önce Kölemen Beyleri ile iyi geçindi ve onlarla dost oldu. Mısır’ daki Kölemenlere güvenerek Mısır’ ı ele geçirmek isteyen İngilizler, M. Ali Paşanın Kölemenlerle dost olması ile Mısır’ da ki en büyük destekçilerini kaybediyordu.

M. Ali Paşa adeta usta bir satranççı gibi acele etmeden sabırla karşı tarafın hamlelerini öğrenip ona göre hamlelerini yapıyordu. M. Ali Paşa, Kölemen Beyleri ile bir olup İngilizleri İskenderiye ve Reşit civarından çekilmeye mecbur etti. M. Ali Paşa,  dâhilde geniş bir ıslahat ve yenilenme hareketi ile hem dâhilde hem de hariçte bütün dikkatleri üzerine çekerken gerek Padişahın ve gerekse Osmanlı devlet ricalinin kıskançlığını, hasedini ve şüphelerini de üzerine artırarak çekiyordu. M. Ali Paşa;  1804 – 1830 yılına kadar Mısır ‘ da yaptığı zirai, iktisadi, sınai, askeri, idari ve içtimai alanda yaptığı ıslahatlar ve yenilikler Mısır’ a bolluk, bereketle birlikte nizam ve düzen de getirmiştir. Nil’ i İskenderiye ‘ ye bağlayan “Mahmudiye Kanalı”  ile sulama işlerini düzenlemiş, pamuk, afyon, pirinç, buğday, arpa… vs, zirai ürünlerin üretimini ciddi anlamda artırmıştır.  İplik, alkol, bez ve şeker fabrikaları açarak hem üretilen ürünlerin daha çok değerlendirmiş ve aynı zamanda hızla gelişen sanayi devriminden de geri kalmamak için büyük bir çaba ve gayret göstermiştir. Üretilen ürünlere mahsul vergisini getirerek gelirlerini artırmış, ticaret ve endüstride ise inhisar (Tekel) sistemini getirerek bazı mal ve ürünlerde tekelleşmeye getirmiştir. Bütün bu olumlu gelişmeler Mısır’ın gelirini ciddi anlamda artırmıştır.1805 yılında Mısır’ ın senelik geliri 13.000.kese altın iken, 1824 ‘ te 400.000. kese altına yükselmiştir. Bunun 12.000 kesesi vergi olarak İstanbul ‘ a gönderiliyordu geriye kalan ise Mısır ‘ a kalıyordu. Bu geri kalan para ile Fransa’ a ve Avrupa’dan askeri personel getirtilerek Mısır ordusunun kara ve deniz kuvvetlerini takviye ediyordu. M. Ali Paşanın en büyük özelliklerinden biri de asrın icaplarına göre gerekli değişimi ve dönüşümü yaparak mümkün mertebe yeniliklerden faydalanmak ve bunun için gerekli ekip ve teçhizatı temin edip yeniliklere açık olmasıdır. Mısır ordusunu zamanın icaplarına göre yeniden düzenlemek için kurduğu  “ Cihadiye” isminde ki ordu, zamanın en modern ordularından sayılıyordu… Devam edecek.

Selam ve dua ile. İhsan Yaşar.1)Yunanistan’ da bir şehir.2)Yardımcı askerlerin maddi işlerine bakan yetkili.3) Osmanlı Devletinde  kölelerden oluşan askeri bir sınıf.



Bu yazı 3086 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI