Sevgili okurlar, bir müddet ara verdiğimiz köşe yazılarımızla bu haftadan itibaren Güneydoğu Güncel Gazetesinde tekrar karşınızda olacağız. Gündem yoğun. Amedspor’da yönetim değişikliği, Diyarbekirspor’un 2. lige yükselmesi, Bölgesel Amatör Ligin başlaması, bu ligde mücadele eden temsilcilerimizin 3. lig şansı… Bu gibi güncel konularla ilgili düşüncelerimi her hafta sizlerle buluşturmaya çalışacağım.

Gelelim bu haftaki konumuza. Aslında yazılara haftaya başlayacaktım; ama bu haftaki Amedspor Kongresi yazıyı erken yazmama sebep oldu. Peki, neydi yazıyı erken yazmama sebep olan olay; onu da anlatayım.

Bilindiği üzere geçtiğimiz cumartesi günü Amedspor 5. olağanüstü kongresini gerçekleştirdi. Kongrenin ismi olağanüstü ama aslında durumu pek de olağanüstü sayılmaz. Her sene bir olağanüstü kongre gerçekleştirir oldu kulüp. Son ana kadar, mevcut başkan Çetin Alsaç’ın yeni bir yönetim yapısıyla yeniden aday olacağı beklenirken son gün Selahattin Yıldırım ismi ortaya çıktı ve tek liste halinde gidilen seçimde Yıldırım başkanlığa seçildi. Buraya kadar her şey normal aslında.  Seçim sonrası Amedspor resmi sitesinden basına verilen fotoğraflarda görülüyor ki Amedspor’a başkan seçilen Selahattin Yıldırım’a protokolde yer yok. Fotoğraflarda kendisi protokol dışında ayakta başka bir noktada görünüyor. Oturabileceği başka bir boş koltuk da görünmüyordu. Peki protokolün en önünde kim var? Bazı STK başkanları hemen gözümüze çarpıyor. Düşünün bir spor kulübü kongre gerçekleştiriyor, bir spor kulübü başkanını seçiyor, protokolün en önemli isimleri kulüp delegeleri değil de Ticaret Odası Başkanı ve Baro başkanı oluyor.  Elbette STK’lar önemli kuruluşlardır, değerli isimler yer alabilir, yönetimin kurulmasında etkili olabilir, yönetime barodan avukatlar girmiş olabilir; ama bence protokolde asıl olması gerekenler kulüp değeri ve spor kulübü kültürü bakımından Amedspor bünyesinde yetişen isimlerdir.

Biraz farklı bir örnek; ama aynı gün İstanbul’da Galatasaray Spor Kulübü kongresi televizyonlara yansıdı. Protokol tribününün 5 başkan adayı için ayrıldığını, sağ ve sollarında ise kulüp delegelerinin en yaşlı kulüp üyesinden başlayarak arkaya doğru bir hiyerarşi şeklinde sıralandığını gördük. Toplu fotoğraf çekimlerinde başkan hep en önde, yönetim kurulu üyelerinin onun arkasında dizilmiş şekilde yer aldılar. Yani olması gerektiği gibi…

Amedspor kongresine dönersek başkanın ayakta kaldığı, neredeyse arka plana düştüğü, fotoğraf karesine girmek isteyenlerin en ön saflarda olduğu garip bir protokol düzenine şahitlik ettik.

Bir spor kulübünün kulüp kültürü oluşturması çok önemlidir. Kulüp değerlerini korumak, onu yaşatmak, bu kültürü miras bırakmak çok önemlidir. Başkanlar,  yönetimler her zaman değişir; kulübü yaşatacak olan geride bırakılan kültür ve değerlerdir. Bu değerlere sahip çıkmak gerekir. Umarım bu protokol düzenindeki aksaklık yalnızca bir organizasyon eksikliğinin göstergesidir.