Yıllardır tartışılır kadın futbolunun ülkedeki yeri. Cinsiyetçi söylemleri sıkça duyduğumuz stadyumlarda da çokça dile getirilir “futbol erkek oyunudur” diye. Geçmişi yüz yılı aşan kulüplerimizden Fenerbahçe ve Galatasaray’ın bile kadın futbol takımlarının yeni kurulacak olması kadın futbolunda bir gelişme sayılsa da bu girişim için kulüplerimizin oldukça geç kaldığını söyleyebilirim.

Oysaki geçmiş yıllara baktığımızda kadın futbol takımlarının bir sivil toplum kuruluşu gibi hareket ettiğini, ülkedeki olayları yakından takip ederek toplumsal duyarlılıklarını sergilediklerini görüyoruz.

Konuyla ilgili olarak Alper Kaan Yurdakul'un Gazete Kadıköy’deki 8 Mart 2019 tarihli makalesinden birkaç bölümü aşağıda aynen aktarıyorum:

"İçlerinde Türkiye’nin ilk kadın hakemi Lale Orta’nın da bulunduğu Modalı bir grup genç kadın, 70’lerin başında ‘Biz de yapabiliriz!’ derler ve kimseye aldırmadan 19 Nisan 1973 yılında  'Futbol Kulübü Derneği ve Dostlukspor’ adıyla Türkiye’nin ilk kadın futbol takımını kurarlar. Fakat karışılacakları ne bir diğer kadın futbol takımı ne de bir kadın futbol ligi vardır. Onlar da kimi zaman yurtdışında kimi zaman jübile maçları ve derbi maçları öncesi veya futbol takımlarının sezon açılışlarında erkek takımlarıyla karşılaşmalar yaparlar.

Hatta gazetelere açıklamaları yansıyan dönemin kulüp başkanı Haluk Hekimoğlu “artık erkeklerle maç yapmaktan bıktıklarını ve kendilerinden başka kız futbol takımlarının kurulması için kızları futbol sahasına davet ettiğini” söyler. Hekimoğlu’nun bu çağrısı pek karşılık bulmasa da kısa süre içinde basının çok ilgisini çeken Dostlukspor, Türkiye’nin her tarafında gösteri maçlarına katılmaya başlar. Bu da kadın futbolunun Türkiye’de yayılmasa bile en azından bilinmesinde ilk adım olur.

Dostlukspor bir futbol takımı olmasının yanı sıra adeta bir sivil toplum kuruluşu gibi de çalışmaya devam eder. 1977’de Ayrıntılı Haber Gazetesi’nin haberine göre Türkiye’nin ilk kadın futbol kulübü olmasının yanı sıra, toplumda örnek davranışlar sergileyerek herkesin ilgi odağı haline gelmeyi başarmışlardır. Basın yoluyla Van’daki depremden sonra kamuoyuna yaptığı “Kadın futbolcular maç yapıp gelirini Van’a gönderecekler” başlıklı haberi, toplumsal duyarlılık yönünden örnek çalışmalar yaptıklarını da ortaya koyar. Daha sonrasında Dostlukspor; İzmir Filizspor, Ankara Nazende Spor, İstanbul Derya Spor, İstanbul Atılım Spor gibi kadın futbol takımlarının kurulmasına öncülük eder.

Her şey yolunda giderken ülkenin üzerine bir kara bulut gibi çöken 80 darbesi Türkiye’nin ilk kadın futbol takımlarının kurulmasına öncülük eden Dostlukspor’u da etkiler. Hürriyet, Zekiye Coşkun, Nuray Baykut, Yurdusev Şen, Neşe Algür, Meral Baykut, Lale Orta (kaleci), Mediha Nihalyükse, Medime Düzen, Nilgün Yılmazer ve Füsun Aral’dan oluşan ve bir dernek olarak açılan Dostlukspor, 1980 yılında bütün derneklerle birlikte kapatılır."

Makaleyi okurken kadın futbolunun önemini bir kez daha anlıyoruz aslında. Peki bölgemizde durum ne? Bölgemizde bulunan Amedspor Kadın Futbol Takımı ve Hakkarigücü Kadın Futbol Takımı yıllardır önemli bir misyon edinmiş durumda. Öyle ki Amedspor, bünyesinde iyi sporcular barındırdı, yetiştirdi; başarılı sonuçlar elde etti. Milli takımlara Zelal Baturay, Büşra Becerikli, Bedriye Cam gibi yetenekli kadın futbolcuları gönderdi.

Şimdi sıra geldi büyük kulüplerin, süper lig kulüplerinin bu branşa yönelmelerine. Geçtiğimiz günlerde Altay, Atakaş Hatayspor, Çaykur Rizespor, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'un kurdukları kadın futbol takımlarının belirlenecek kriterleri sağlamaları koşuluyla yeni oluşturulacak en üst Kadınlar Ligi'ne alınmasına karar verildiği açıklandı. Bu elbette sevindirici bir haber. Hem kadın futbolunun gelişmesi hem ilginin bu yöne kayması hem de geliştirici bir rekabet ortamı yaratılması açısından oldukça önemli. Bu gelişmenin bir diğer önemli özelliği ise bölgemizdeki kadın sporcular açısından da bir fırsat yaratıyor oluşu. Kadın sporculara ve kadın futbol takımına öteden beri önem veren Amedspor'un kadın sporcularına daha fazla fırsat yaratarak bu rekabetçi ligde önlerindeki yollarını açmaları, güzel bir gelecek hedefi koymaları ve kadın futbolcularımızın da bu hedeflere ulaşmaları işten bile değil. Bu konuda hem yönetime hem de sporcularımıza olan inancımız da itimadımız da tam.