Bugun...


Mehmet Ali ABAKAY

facebook-paylas
KİMİN İSMİ OLMAMALI?
Tarih: 06-11-2021 00:02:00 Güncelleme: 06-11-2021 00:02:00


Şehirlerde Cadde Bulvar-Sokak isimleri üzerine, iki ay içinde beş- altı yazıda kimi değinmelerde bulunmuş, bir şehirde ya da ilçede isim verilmek istenen cadde, sokak ya da bulvar var ise, o isim verilen kişinin konumuna göre hareket edilmesi üzerinde durulmuştu.

Bir sporcu atlet ise, ismi atletizm pist alanına verilir.

Bir Doktor ise ismi kararlaştırılan kimse, o şehirde ya da ilçede doğmuşsa doğduğu evin bulunduğu sokak ya da görev yaptığı hastahane yolu idealdir, hatta hastahanenin bir dersliği olabilir, ad vermek için.

Kişi politikacı ise, şehrine hizmet etmiş ve eser derecesinde yatırımlar yapmış, insanının gönlünde yer etmişse ismi yine doğduğu evin sokağına ya da eve yakın bir caddeye verilir.

Siz şairinizin ya da yazarınızın, mimarınızın, bir savaş kahramanınızın  veyahut fikir adamınızın ismini bir ana caddeye, bulvara kendisinin hatırlanması, genç kuşakların bilmesi ve unutulmaması için vermeniz, mümkün.

İdeolojik davranarak isim verme, ne o sokağı yaşatır ne caddeyi ne bulvarı...

Kalkıp Alman bir yazarın ismini şehrinizin merkezi bir caddesine verirseniz, nedeni ve niçini sorulmaz mı?

Hiç ortada bir durum yok iken bir parka Arjantinli bir kişinin ismini verin ve bu başbakanlık yapmış olsun, ülkesinde.

S..... Holding, çok önemli bir yatırım yapmış, fabrika ya da fabrikalar açmış ise, yatırım alanına giden caddeye ya da bulvara verin, ismini. Yetmedi Avrupaî bir heykel dikin, dedelerinin. Kimseler, eleştirmez...

Siz, Clark Gable'nin adını verin, şehrin en büyük caddesine, bir mana taşımaz halkın nazarında.

İşinde ve gücünde, ekmek derdinde olan insan için, sinemanın en öncelikli isimlerini kitaplaştırıp dağıtın etrafa, harcadığınız emek, heba olan parayla çöpe gider.

Bir yere isim vermek, kolay iş değildir, benimsenmesi yüzde yüz beklenemez.

Bir Kızılderili ismini verseniz, o cadde ya da sokak daha iyi bilinir, Clark Gable'den.

Siz, kalkıp mevcut olan ve anlamsız duran isimlere bir halka daha eklerseniz, ne bekleyebilirsiniz, kabulü için?

Yerelde kalmamalı, insan.

Bir şehrin ya da ilçenin isim taşıyan caddesinde, bulvarında gelip geçenler o ismi nakşeder, zihnine. O isim, o çevrede benimsemiyorsa değişecek zamanla.

Değişecek bir isim, neden verilir, caddeye ya da bulvara?

Birçok yer biliriz, şehir içi ulaşımı sık kullandığımız için. Otobüsün ya da minibüsün durduğu durağa vatandaş, kendince bir isim vermiştir. Kalkıp bu ismi değiştiremezsiniz, resmiyette yoktur, çünkü.

Mercimek Fabrikası, yıllardır kapanmış, yerine apartman dikilmiştir. Halen bu durağa gelince vatandaş, " Fabrika Durağı" denince araçtan iner. Neden ve niçin fabrika? Bazısı bilmese de bilenler, vaktiyle burada bir mercimek fabrikası olduğunu anlatır.

Bir un fabrikası. Bildiğimiz değirmen ki elektrikle çalışır. Aksamı yurt dışından getirilmiş, Cumhuriyetin ilk yıllarında.

Bu fabrika, şimdi beldeye isim olmuştur. Halk " Fabrika" diyemediği için zamanla " Palukê" der.

Niçin Palukê?

Söyleyiş zorluğu var.

Biz, bunun bir köprü adı olduğunu sanır, dururduk uzun zaman.

Beldenin şimdiki adı Çarıklı...

Çarıklı, köyü ve köylüyü çağrıştırır. Resmîyette bu isim de Fabrika Köyü, halen bilinen ve ifade edilen isimdir.

Kalkıp bilinen ve alanında haklı şöhreti olan bir aďı de şehrin bes- altı noktasına isim olarak vermenin gereği yok, kısaca.

Bir güreşçi ise kişi, Stada değil, doğduğu yere,  bulunduğu mekâna yakın bir cadde ya da bulvar, en iyi seçimdir.

Tekel Tütün Fabrikası ve Fabrikalar sizlere ömür.

Şehrimizde bir fabrika özellestirilince yaprak işleme üniteleri elden çıkarıldı. Arsası ve binaları şimdi misli kere misli değer kazandı. Kapanalı yıllar oldu da halen ismi "Tekel" olarak kaldı, bulunduğu semt.

Daha önce tarihî bir cami isminin yanlış biçimde tabelada yer aldığını ifade etmiştik, şehrimiz için. Bilinen ve tarihe geçmiş "Lala Kasım Beg", ismini taşıyan camide "Lala Bey " şeklinde tabelada durur. Mahalle ismi, resmîyette "Lale" ise sokak adı, " Lale Sokak" olmuşsa çok mu göreceğiz, bu çelişkiyi? Hangi zamanda kim bu laleliği yapmışsa ortaya çıkmayacak mı, laleliği?  

Hoca Ahmed Camiî, minare yapısıyla Aynî Minare Camiî bilinir de tabelada " Aynalı Minare" adı, ne kadar şık ve nezîh görünür?

Dört Ayaklı Minaresi ile bilinen şehirde, cami adı Mutahhar mı Matar mı bilinmez. Vakifiyede Matar olan ismi halk, Mutahhar yapmış ise de minarenin mimarî tarzı, cami adını geride bırakmıştır. Bu yerinde ve kabullenilebilir, halk seçimidir.

Sahabinin medfûn olduğu ve çok sonra yapılan Meşhed Cami, oldukça isimle anılır da sonuçta Hz. Süleyman'da  karar kılan vatandaşa istediğiniz kadar gerçek adını sorun. Vali, onarımda bulunduğu için cami "Murteza Paşa Cami " olarak mı, anılacak?

Aziz Mahmud Urmevî, Osmanlı Padişahı 4.Murad ile daha çok tanınır. Katline değinmeyeceğiz, uzun bir meseledir. Azizin camisi, şimdi onarımını yapanlar sebebiyle "Hacı Müştak " olarak tabelada yer almıştır.

Biz, yirmi sene sonra Aziz Mahmudun evi ortada iken bilmeyeceğiz. Konağını kaşla göz arasında yıktık, cami adını değiştirdik. Bunu kaçımız bilecek, yasıyorsak otuz sene sonra?

Bir şehre aid olan izleri taşıyan, tarihe, inanca mal olmuş, kültürde yer edinmiş isimler, bir oldu- bitti mantığı ile değitiriliyorsa hayra alamet değil, bu seyr û sefer.

 

Köy, kaza ve şehir isimleri değiştirilse dahi, zaman içinde aslına ruc'û eder, etmelidir.

Son söz olarak ilk kez teklifi tarafımızdan yapılan caddenin ismine verilen CENTO adının şehirle yakından ve uzaktan ilgisi olmadığı için değiştirilmesi hususuna bir aya yakındır, cevap alamadık.

Dilekçe yerine kamu hizmeti gören ve halkla da paylaştığımız husus, doğrusu açık dilekçe idi.

Yakın zamanda iki bulvara isim verildi: Necmettin Erbakan ve Mesut Yılmaz.

İkisi de dünya değiştiren, milletvekilliği yapmış, bakan olmuş, başbakanlığa yükselen isimler.

Tabiatı ve duruşu ile ilk isim benimsendi, ikincisi tepkilerle karşılandı.

Bari, başbakanlık yapmış diğer isimler de bulvara ad olarak konulsun, şehrimiz medyatik olsun.

Denilebilir ki Inönü adı olamaz mı? Iki okulda adı var. Gazı Caddesi, tarihî bir cadde ve ismini alan okullar var, müzeler mevcut. Süleyman Demirel Lisesi var. Açılışa katılmıştı, Mesut Yılmaz ile adına açılan ilk öğretim okulu sebebiyle.

C.Bayar, Ş.Yaltkaya, B.Ecevit, E. İnönü olmak üzere birçok isim var. Her bulvara isim verilse, şehir bulvarlar şehri olur. "Adnan

Menderes" adı okul olarak lisede var, bulvarda var mı yok mu bilmiyoruz?

Her başbakanlık yapan ismin bir şehirde bulvarlara isim olarak verilmesi de anlam taşımaz, mana kazanmaz." Devlet Adamı" vasfı önemlidir. Fakat, bu isimler, daha çok alanıyla ilgili kurumlar olursa, mana taşır, anlam kazanır.

İşin latife kısmı, isimler verilirken biraz dikkat edilmeli.

Vali iken adı okullara valilik yaptığı şehirde verilen valileri kim tanır, şimdi. Çetinkaya, Ayaz gibi.

Özellikle eğitim camiasında okul adları, okul sayısı artıkça zenginleşiyor.

Bulvar sayımız çok değil, okullarımız çok. Şu okullara verilen isimleri bir sorgulasak, iyi olmaz mı?

Bir şahsın adı verilmişse bir okula, tekrarları anlamsız kalır.

Ilkokullar Ortaokullar ve Liseler gözden geçirilse iyi olur. "Bulvar" dediğiniz elli tane değil ya!..

Mesut Yılmaz'ın adı okula konulmuşsa Bulvar'a da verilmiş.

Siz, ismi okullara ve sokağa verilen Ali Emirî Efendi'nin isminin şehrin en büyük kütüphanesine verilmediğini bilirsiniz. Buna değinmiştik, köşe yazımızda.

Biri Mardin'den öbürü Bitlis''den değerli iki bilim adamı, kütüphaneye isim olmuş.

Rahmetli Fuad Sezgin'in adı İl Halk Kutuphanesi'ne, Aziz Sancar'ın ismi Çocuk ve Oyuncak Kütüphanesi'ne verilmiş.

Çocuk Kütüphanesi olur da keşke "Oyuncak Müzesi" ayrı olsaydı, bir başka isim taşısaydı...

Mardin'de ya da Bitlis'de Ali Emirî adını taşıyan kütüphane olursa ne denir?  

Sanırız, bu isimler verilirken komisyonda yeterince ele alınmıyor, hemen kabul ediliyor.

 

İyi de güzel de ismi verilen okullarda bu şahıslar yeterince tanıtılmakta ve bilinmekte mi?

Emin olun, bunu da bilmiyoruz.

Hattat Hamid ismi, Celâl Güzelses adı, Hamravat'ın anlamı, Cahit Sıtkı'nın şiiri, Ahmed Arif'in hasreti, Sezai Karakoç'un Diriliş'i, Âli Pasa'nın kimliği, Fatih Pasa'nın Fethi, Karsĺı Hatunoğlu İsmail Hakkı Paşa'nın kimliği bilinmiyor.

Bir okula ismi konulmayan Şevket Beysanoğlu vardır, unutulanlar arasında.

Yeni bir bulvar yapılırsa bari bu şehirde doğmuş, bu şehire kültürel zenginlik katmış, hakimlik, avukatlık yapmış, onlarca kitab yazmış biri niçin olmasın?

Belki isabetli olmayan son isim verme ile yetkililer rahat nefes alır!..

Şehrin birbirinden değerli ve her biri alanında mücevher kıymetinde olan isimler tanınmıyorsa sorulması lazım.

Şevket Beysanoğlu adı, bulvar yerine bir kültür merkezine ismi verilmesi gereken şahsiyet.

Ali Emirî Efendi Külliyesi- ki meselesi uzundur- yapılıyorsa, en azından bir okula ismi verilmesi elzemdir, Beysanoğlu' nün. Bir lise olmalı, orta okul ya da ilkokul değil.

Hattat Hamid ismi bir ilkokula verilmişti, uzun zaman önce. Sekiz-On yaşındaki çocuk, ne bilsin, Hattat Hamid'i?

Meseleye bir de böyle bakmalı.

"Esma Ocak" dendi mi, adına yapılan parkı bilen gençler, kaç kitap yazdığını bilmezken ne demeli?

Bir şehir tüm değerleriyle bütünlük taşır. Zincirdeki bir halkanın kopuk hali, zincirin vasfını bozar.

İsimler üzerinde polemik yapmaktansa alınacak kararlar, iyice gözden geçirilmeli ve değişimine mahal vermeyecek olgunluga eriştikten sonra uygulanmalıdır.



Bu yazı 1806 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI