Toplu ses güçlü mesaj verir. Güçlü mesaj sorunun çözümünü beraberinde gerektirir.

Tarihin hangi sayfa veya dönemine bakarsanız bakınız. Hakkı, adaleti tesis etmek veya hâkimiyeti sağlamak hep birlikte hareket etmekle mümkün olmuştur.

Birlik içinde beraber hareket etmek, ortak eylem, ortak ses vermek iktidarın yanlışlarını düzeltmesine, hatalarından vaz geçmesine hep sebep olmuştur.

Şuanda Müslümanların sahip olduğu dernek, vakıf, odalar, sendika, cemaat yani Sivil Toplum Kuruluşları olarak tanımladığımız binlerce adet vardır. Ve bu STK lara Bağlı milyonlarca insanımız mevcuttur.

Sivil Toplum Kuruluşlarının temel hedefleri başarılı, ahlaklı, ailesine, beraber yaşadığı insanlara, Müslümanlara faydalı, dinine, vatanına bağlı insan yetiştirme, sağlıklı, mutlu ve huzurlu aileyi oluşturma ve bu ailelerin oluşturdukları toplumun önünde olabilecek engelleri kaldırmada, ilgililere duyurmada ve kendi imkânları çerçevesin de yardımcı olmadır. Bütün STK lar bu anlamda maddi manevi fert, aile ve toplumsal boşlukları doldurmaya çalışıyorlar ama bazı engeller var ki, bu engeller sistem, kanun ve yasalar tarafından belirlenmiştir. Bu engelleri kaldırmak içinde yine hukuki zeminde birlikte ses vermeleri ve birlikte eylem yapmaları gerekmektedir. Bu ses kısık ve eylemler birlikte yapılmadığında dikkate alınmamaktadır. Hatta gündem bile olamamaktadır.

Şimdi hangi sivil toplum kuruluşu bugün içki, kumar, fuhuş ve faizi kaldırabilir, yasaklayabilir.

Hangi sivil toplum kuruluşu can, mal, akıl, nesil, din ve vatan güvenliğini sağlayabilir. Bunlar devletin güvencesindedir. Eğer devletin bu konulardaki kanun ve yasalarında eksik ve yanlış uygulama varsa buna kim karşı çıkacak bunu kim uyaracak bunu kim gündeme getirecektir. Buna kim dur diyecektir. Elbette ki STK lar.

Bugün bu konularda yanlış, eksik, olmaması gereken kanun ve yasaların olduğunu hepiniz biliyoruz. Buraya da yazmayacağım. Hedefimde bu değildir.

Bu devlet, bu vatan hepimizindir.  Onu her türlü maddi manevi, içeriden dışarıdan gelebilecek bütün tehlikelerden korumak hepimizin görevidir. Yaşayanımızı, vatandaşlarımızı huzurlu, mutlu, başarılı kılmak yine hepimizin görevleri arasındadır. İşte bunun için birlikte ses vermek lazımdır. Neslimizi, ailemizi, toplumumuzu tehdit eden, ifsad eden, bataklığa sürükleyen bütün her şeye beraber hayır (la) demeliyiz.

Hepimiz bu gemide beraber yol almaktayız. Geminin altını delmek isteyenlere sessiz kalırsak veya engel olanlara destek olmazsak hep beraber batmak mecburiyetinde kalırız. Sonra iş işten geçmiş olacaktır.

Bütün Sivil Toplum Kuruluşlarımızın yaptıkları değerlidir. Ayrı ayrı her STK bir boşluğu dolduruyor. Allah bütün STK ların yaptıklarını güzel ve faydalı eylesin. Âmin.

Faydalıdır. Ama yeterli değildir. Hiçbir STK mevcut olumsuzlukları kaldırabilecek güçte değildir. Vereceği ses birlikte verilecek ses kadar güçlü çıkmaz. Etkili de olmaz.

Değerli Sivil Toplum Kuruluşları yetkilileri!

Kıymetli başkanlarım!

Bir araya geliniz.

Birlikte toplantılar yapınız.

Beraber eylem kararları alınız.

Üyelerinizle beraber sahaya ininiz. Binlerce değil yüzbinlerce yürüyüşler yapınız. Hakk’ın hakikatin gür sesi olunuz. Mazlumlar, masumlar, mutsuzlar, fakirler, ezilenler, sömürülenler sesinizden şifa bulsun. Sapıklar, sapkınlar, zalimler, despotlar seslerinizden ödleri kopsun.

Daha geç kalmadan ferdimizi, ailemizi, toplumumuzu devletimizi korumak için sapkınlık ve sapıklık bataklıklarının kurutulması için can, mal, akıl, nesil, din, aile ve topluma, maddi maneviyatımıza zarar veren içki, kumar, fuhuş ve faiz yasaklansın. Kardeşçe hep beraber adil bir ortamda, mutlu, mesut, müreffeh, sağlıklı ve başarılı bir hayat için el ele verilsin. Güven içinde beraber birbirimizin rengine, diline, dinine saygılı olarak yaşayalım. Bu dünya hepimize yeter. Kullar kullara kulluk yapmasın. Allah’ın bizlere tanıdığı hak ve özgürlükleri yine bizlere koyduğu sınırlar içinde yaşayalım. Desek kötü mü olur? Yanlış mı yapmış oluruz?

Ahmet YOLDAŞ