YILBAŞI'NDA SAHİPSİZ MÜSLÜMANLIK!..

Dünya, Filistin'de katliama alkış tutarken Yılbaşı'nı kutlamak...

Dünyanın dört bir yanında insanlık zülum altında inim inim inlerken eğlenmek...

Açlıktan ve susuzluktan, hastalıktan ölenler varken...

Yokluk, bıçak misali kemiğe dayanmışken vur çatlasın çal patlasın mı?

Bu sefalet ve rezalet çarkını çevirenler kim?

Kimdir, bu rezaletlere çanak tutanlar?

31 Aralık'ı 1 Ocak'a bağlayan kutlamaların büyük bir coşku(?) ile devam ettiği yılbaşı gecesinde biz Müslümanlar olarak onlara hiçbir şekilde benzemememiz söz konusu.

Fasıkları ve kafirleri taklid ederek ahiretimizi tehlikeye atmak yerine yılbaşı gecesini de her zamanki gibi sıradan bir günmüş gibi önem vermeden geçirmek lazımdır.

Bu âdet bizim mi?

Bunu kim olağan hale getirdi?

Bundan murad olunan nedir?

Yılbaşı kutlanması gereken bir gece mi?

Doğum günleri, bu gün olmazların olmazı haline gelmişse iyice düşünmek gerekir.

Yılın 365 Günü'nde farklı haftalar ve günler.

Bunları icad(?) edenler kim?

Kim bunlar?

Yılbaşı Gecesi kutlamaları neden?

Bir yılın değerlendirilmesi yapıldığında neleri hatırlamamız lazım?

Depremler ve Filistin-Gazze işgali ve katliamı mı?

Her şey güllük gülistanlık mı?

Her yıl, barıştan bahsediliyor...

Yeni yıldan umut bekleniyor.

Müslüman, Allâh'tan bekler.

Çalışır, çabalar ve muvaffakiyeti bekler.

Takdir Allâh'tan, çaba kuldandır.

Müslüman ülkelere yayılmış bu virüsün tedbiri neden alınmıyor?

İş bu önemli noktaya gelirken lâik, sosyal, hukuk devleti çığırtkanlığı başlar, durur.

Bizde büyük ve küçük şehirlerin meydanlarında bağırışlar ve çığırışlar alıp gider, başını.

Sarhoş olan sürücüye yardımdan tutun da diğer manzaralar.

Bu insanın sarhoş olma özgürlüğü neyse bizim bu sefîl ve rezil kutlamadan kendimizi uzak tutma özgürlüğümüz yok mu?

Kumarın ismine " Millî" denmiş.

Piyango Bileti almak millî vazife mi?

Arada bir televizyon ekranlarında ilginç vaatler ve masum (?) itiraflar var:

-Dünyayı dolaşırım.

-Fabrika sahibi olurum.

-Fakirlere yardımcı olurum.

En acısı şu olmalı:

- Allahım bana çıkarsa cami yaparım!..

Bu kumara, millî yardımlaşmaya(?) ne demeli?

Hz. Rasul, "Başka kavme benzemeyin." öğüdüyle hareket etmek gerekir.

Müslüman, Müslüman olmayana benzer mi?

Hristiyanın, Yahudînin Müslüman'a benzediği görüşülmüş mü?

Adetlerimizde ve kültürümüzde yer almamasına rağmen birtakım kesimler tarafından uygulatılması empoze edilen yılbaşı kutlamaları, dinimiz açısından hoş görülmeyen bir durumdur.

Din, bizim için yaşam tarzıdır.

Hak yoldan sapan, Allah'a isyan eden anlamına gelen "fasık" kimselere benzeyerek dünyalık nefsani yaşam şekillerini taklit etmeye zemin hazırlar?

Biz Müslümanların imanını tehlikeye sokabilecek en ciddi durumlardan biridir, bu.

İslâm Âlemi'ni çepeçevre saran, kuşatan, içimizdeki İrlandalılar ile bize tavrını alenîleştiren, Allâha ve Kitabı'na öfke kusanlar neyin nesi?

Biz, onların dinine, mabudlarına söz söylemezken, maharetlerini dile getirmek dahi suça teşvike yakın.

Üretenler onlar, tüketenler biz!..

Zam yapıp servetine servet katan onlar, zam sebebiyle suçlanan, sosyal medyada linç edilen Müslümanlar.

Her türlü rezaletin ve sefaletin mucidi olanlar kendileri, gazetelerde, televizyonlarda reklâm edilen, toplumun çürümesinden suçlu tutulanlar Müslüman.

Hırsızlık yapan kendileri, suçlanan Müslüman.

Dünyanın dört yanında tetiklere basıp insan katleden kendileri, canî ilan edilen Müslüman.

Bankalar yoluyla kurumlar yoluyla sömürgeciliği çağdaş ekonominin gereği haline getirenler belli, vicdansız ilan edilen Müslüman...

Ve Yılbaşı...

Kuran-ı Kerim'deki Maide Suresinin 5. Ayetinde; "...Sizden kim onları dost edinirse, o da onlardandır..." (Maide: 5/51)

 ifadesi de geçmektedir.

Allah (c.c), kimleri örnek almamız gerektiğini bize belirtirken kimlerle olmamız gerektiğini de Nisa Suresinde şu şekilde vurgulamaktadır: “Kim Allâhʼa ve Rasûlʼe itaat ederse işte onlar, Allâhʼın kendilerine lûtuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!” (en-Nisâ, 69)

Avrupa'da Hristiyan ve Yahudî Müslümanların bayramını kutlamazken,  toplumumuzun onların bayramı haline gelen Yılbaşını kabullenir hale geldiğinin niçini nedeni izaha muhtaç mı?

Kimileri 'Milli Piyango, bana çıkarsa fakirlere yardım edeceğim, cami yaptıracağım' gibi şeyler söylüyorsa bunun sebebi nedir?..

Necasetle temizlik yapılamaz.

 Hayır yapmak isteyen alnının teriyle çalışsın.

Müslümanların taklit hastalığından kurtulması gerektiği ortadadır.

Herkes sevdiğinin bayrağı altında haşrolunur.

Milli Piyango' var.

Hiç alakası yok, millîlikle.

Böyle bir millilik olmaz.

Kumarın ve kumarbazlığın milliliği olmaz.

Milli kelimesi başa getirilerek zehirin üzerine bal damlatılmış.

İçi zehir dışı elma şekeri gibidir.

 Bir tarafın kazanıp diğer tarafın kaybettiği her türlü maddî şey kumardır.

Haram paranın, haram kazancın ne zekatı vardır, ne infakı ne de sadaka olarak verildiğinde ne de hediye olarak verildiğinde hükmü...

Haram kimseye yâr olmaz.

 Yılbaşı indirimi gibi tuzaklara kanmamak lazım...

 Noel endüstürisinin çarklarına para taşıması, bize kurşun olarak geri geliyor.

 Yahudi ve Hristiyan, Kurban Bayramı'nda gelip kurban keser mi?

 Ramazan ayında senin orucunu tutar mı?

Biz, Kafirûn Sûresi'ne göre hareket etmek zorundaysak, Müslüman olarak, onların dini onlara, bizim dinimiz bizedir.

Onların inancına, yaşantısına özenti içinde olan son kuşağın kumaşı ve mayası bozulmuş ise  bozanların plânları tutmamış olabilir mi?

Ben, Yılbaşı'nı kutlamıyorum.

Kutlayan ve aynı inancı paylaştığını ifade edenlere inancım gereği, uyarımı yapmam bir görev.

Ne Hristiyanın Paskalyası'na sözümüz var ne Yahudinin bayramına.

Kim kime benzemek isterse ondandır.