Bugun...


Mehmet Ali ABAKAY

facebook-paylas
YERELDE İTHÂL YÖNETİM ANLAYIŞI- 1
Tarih: 13-11-2021 00:02:00 Güncelleme: 13-11-2021 00:02:00


Ülkeden dışarıya mal satışının tam tersi ithalât, ayakları üzerinde durmak isteyen ülkenin üretmedikçe tükettiği için daîma başkasına para kazandırıp yoksullaşması, para kaybetmesidir.

Ekonomi konusunda biz de ithalât-ihracat terminolojisini öğrendik, merak ede ede.

Bir şehirde yönetici grubun önemli kısmı, o şehirden oluşmalıdır. Karar veren mekanizma, yönetici ekibi alışkanlık haline getirip, diğer şehirlerin başarılı isimlerinden seçip, bir şehirde topluyorsa, yönetimde idarî ithalât söz konusu olur.

Yerel yönetim anlayışına "İthâl yönetici daha iyidir." düşüncesi, hiç bir şehirde hoş karşılanmaz, karşılanmamaktadır. Şehirler arasında ithâl yönetici arayışı netice buldukça ihlâllere zemin hazırlanmış olma olasılığı artar.

Osmanlı merkezi anlayışında, yönetimde şehri bilen, o şehirde doğmuş ve yaşamış isimler beraberinde son dönemlerde ithâl yöneticiler, ekipleriyle şehri yönetirdi.

Günümüzde kimi şehirlerde şehrin yerel yönetim anlayışında şehre yabancı, ne denli başarılı olursa olsun, görevlendirilen isimler, akla" Bu şehirde görevleri üstlenecek kimseler yok mu?" sorusunu cevapsız bırakmaktadır.

A.... Şehri'ne Z... Şehri'nden her anlamda tam yetkili atama, A.... Şehri'nde olumlu karşılanabilir mi?

Ithâl yönetim anlayışı, ekonomilerde ülkelerin boyunduruk altına alınması ise, şehirlerin bir başka şehirlerden ithâl yöneticilerle idamesi, yönetim anlayışında olumsuzlukların daha da filizlenmesine, içinden çıkılmaz kördüğümleri " Kordüğüm" haline getirir.

Tanıklık ettiğimiz ve şahidi olduğumuz bir çok hadisede, yönetici kadrosunda olanlar, her ne kadar kararların altına imza atıyorsa da bu imzalanacak dosyalar, kimin tarafından hazırlanmaktadır?

Dosyaları hazırlayanlar, yerel isimlerse ithâl yöneticiye ne gerek vardır?

Karar merciî, istediği zaman  istediği biçimde hareket ediyor ve dediği yerine getiriliyor ise o zaman sıkıntı başlar.

Yerele güvensizlik içinde bulunmanın yerele olumsuz yansımaları, ithâl idarecinin güveninin sorgulanmasını gündeme getirir.

Birbirinden razı olmama durumu, tezatlarla zıtlıkları derinleştirir. Bundan zarar gören daima  "Şehir "  olmuştur.

Ithâl yönetici, her şeye kuşku ile bakar, her adımda başka bir şeyler düşünür, açıklamalarında bile kâğıda yazılandan dışarı çıkmaz.

Ithâl yönetici kadrosu, kalıcılık arz etmez, hiç bir zaman.

Siyasî kaygılarla hareket edildiğinde denize açılan yelkenli, rüzgâr esmezse yerinde durur, ilerlemez. Yelkenli, kürekle de az zamanda fazla yol almaz.

 

Yerel yönetimlerde insanın iş gücü, yelkenlik harekete geçiren rüzgârdır.

Donanımlı iş gücüne sahip insan varken, yönetici vasııflarına  sahip insan bulunurken, dışardan ithâl yönetici atamasında aşırıya kaçma, gövdesi yerli başı yabancı ikililik oluşturan yapı ortaya çıkar.

Hem gövde hem baş, uyumluluk arz etmeyince olan şehre olur.

Şehir konusunda  düşüncemiz, yasalara uygun yerel yönetimler olduğu müddetçe, müdahalelerin şehre zarar vermesinden duyduğumuz endişedir. 

Yereldeki yönetim anlayışında ısrarla ithal yönetici tavrı, halkla devlet arasındaki bağları kuvvetlendirme kanaati yerine zayıflatırken, Şehirlerde bu tarz davranış tarzı ve yönetim anlayışı, zaman içinde  beklenen ile gerçekleşen arasındaki uçurumu, makası büyütmektedir.

Sonuçta ithâl edilen ekonomide olsun yönetimde olsun ülke ve şehir için istenmeyen, üretkenliği azaltan, yönetmeyi durduran bir yoldur.

İnsan tabiatına aykırı her durum, özü itibarıyla revaç bulmaz.

Bir yapı çeşme olarak yapılmış ve gelip geçenin, o civarda ikamet edenin su ihtiyacını karşılamak içinse susuz bırakılması düşünülemez.

Fotoğraf karesinde çeşmenin musluğu kapalı.

Su içme taslarının ya da kaplarının bırakıldığı muhafazalık,  ortadan kaldırılan ana yapının bahçesinin yerine yapılan yeni yapıyı gösteren pencereye dönüştürülmüşse ne demeli?

Madem şehirle ve şehirlerle uğraşıyoruz, madem "Şehir" dememiz insanı çağrıştırır o halde bu ikiliye yönetim anlayışını da doğal olarak eklememiz gerekiyor.

Bakış açımız, tüm şehirler için geçerlidir. Bu tespitleri sadece bir şehir için düşünmemek lazımdır.

Bizim kalkıp Sivas 'ta bir çok yönetici kadrosuna Ağrı'dan ya da Isparta'dan ithal yönetici aramamıza gerek var mı? Ya da  İstanbul'dan Kars'a  veya Muğla'ya yönetici kadrosu atama arasında, Sivas emsalinde  fark yoktur.

Metin bu şekilde okunursa kimi ön yargılar ortadan kalkar, düşüncesindeyiz.



Bu yazı 2115 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI