Bayramlar, paylaşma, dayanışma, yardımlaşma, sevinç, barış ve ziyaretleşme günleridir. Ancak,

Müslüman ülkelerin birbirleriyle veya iç çatışmaları, emperyalist ülkelerin İslâm ülkelerindeki işgal ve sömürü düzenleri,

İktidarın, yanlış, karar ve icraatlarından dolayı ülke ve millet olarak yaşadığımız ekonomik sıkıntılar, iflâs eden esnaf ve iş adamları, pazar artıklarını toplayan aileler, işsizlikten yuva kuramayan gençler, dağılan yuvalar, çocuğuna pantolon alamadığı için intihar eden babalar, gelecek için umutları kalmamış ve yurt dışına gitmeye çalışan gençlerin,

Başta Cumhur İttifakı bileşenleri olmak üzere siyasilerin kullandığı dil ve üslup yüzünden vatandaşlar arasında meydana gelen kutuplaşma, ötekileşme, nefret ve kinin, yönetim kademelerindeki, rüşvet, yolsuzluk, partizanlık, torpil, hukuksuzluk ve adaletsizliklerin,

Toplumla beraber cemaat, vakıf ve derneklerde yaşanan dünyevileşme, yozlaşma ve çürümüşlüklerin,

Hak, hukuk adalet, liyakat ve dürüstlüğün değil, güç, çıkar ve menfaatin ölçü alındığı, İslâm kardeşliği yerine ırk, dil ve milliyetçiliğin öncelenmesi gibi sıkıntılar göz önüne aldığında ülkemizde ve İslâm aleminde, bayramın hikmet ve anlamına uygun bayramdan bahsetmek ne kadar gerçekçi?

Bütün bu sıkıntıların temel sebebi, Türkiye dahil İslam ülkelerinin, ehil ve liyakatlı yöneticiler tarafından yönetilmeyişi, adil düzen ve adil paylaşımın olmayışıdır. Bu liderler lüks ve şatafat içinde yaşarken, vatandaşa sabır tavsiye etmekte, fakirliğin faziletlerini anlatmaktalar.

Vatandaşlar olarak bizler, bu liderlere, bu şartlara mahkum ve mecbur değiliz. Allah bizlere akıl ve fikir vermiş, düşünmemizi ve buna göre irademizi kullanmamızı istemiştir.

Ve Allah (cc) içinde bulunduğumuz durumla ilgili bizleri ikaz etmiştir:

“İnsan için ancak çalıştığı vardır.” (Necm 39)

“…… Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe, Allah onların durumunu değiştirmez…….” (Rad 11) diye buyurmuştur.

Hepimizin üzerine düşen görev ve bayramların bayram olarak kutlanması için; başka bir ifade ile üzüntünün yerine sevincin, savaş yerine barışın, dağınıklık yerine birliğin, ötekileştirme yerine kucaklaşmanın, zulüm yerine adaletin, ön yargılar yerine diyaloğun, kin ve nefret yerine sevgi ve kardeşliğin, insanca yaşam ve adil paylaşımın hakim olması için çalışmaktır.

Bütün bu sıkıntılara rağmen umut var olacağız ve Bayramların bayram olarak kutlandığı bir gelecek dileğiyle, bayramınızı tebrik ediyor, ülkemize, İslam alemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.

Vesselam