Ramazanın değeri içinde Kur’an’nın indirilişindendir. Allah, kitabında bunu açıkça belirtiyor: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur´an´ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah´ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.” 
(Sure No:2  Ayet No :185) 
Bu ayette belirtildiği gibi ramazanın değerli olması, onda Kur’an indirilmiş olmasındandır. Ayrıca kadir gecesinin de bu kadar hayırlı olması da o gece Kur’an’ın indirilmiş olmasındandır. Madem öyle; biz Müslümanlar Ramazan’a değer verip kendimize çeki düzen verdiğimiz gibi Allah’ın bize reçete olarak gönderdiği kitabına da sımsıkı sarılıp bir ay değil, bir yıl değil; yaşadığımız sürece okuyup anlamaya ve yaşamaya çalışmalıyız.  Kur’an’ı sadece okumak değildir görevimiz; okumakla birlikte onun istediği doğrultuda yaşamak; onun verdiği reçeteye göre yaşamakla ancak görevimizi tam anlamıyla yapmış oluruz. Yoksa halk arasındaki yaygın kanaate göre Kur’an’ı ezberlemekle (hıfzetmek, hafızı olmak), defalarca okuyup bitirmek (hatmetmek) yeterli değildir. Yani görevimizi tam yapmış olmayız. 
Mademki ramazan ayı değerini Kur’andan almaktadır, o halde ne edip edip ramazan ayında Kur’ana uyma konusundaki ihmalkârlıklarımızı ve tembelliklerimizi, bilgisizliğimizi bir tarafa atıp üzerimizdeki gaflet yorganından sıyrılmalıyız. 
Kur’ana göre yaşamak Müslümanın hayat tarzıdır. Hz. Ayşe ‘ye soruyorlar: “Ey Ayşe, bize Allah resulü’nün yasayışını anlatır mısın?” Hz. Ayşe: ” Siz Kur’an okumuyor musunuz? O yasayan/ yürüyen bir Kur’andı.”  
Anlaşılan o ki Allah’ın resulünü sevdiğimizi söyliyorsak Kur’an’ ı yaşayanlardan olmamız gerekir. Üstat M. Akif de dikkatimizi şöyle çekiyor: 
 “İbret olmaz bize, her gün okuruz ezber de! 
Yoksa, bir maksad aranmaz mı bu âyetlerde? 
Lâfzı muhkem yalınız anlaşılan, Kur’ân’ın: 
Çünkü kaydında değil, hiçbirimiz ma’nânın: 
Ya açar Nazm-ı Celîl’in , bakarız yaprağına; 
Yâhud üfler geçeriz bir ölünün toprağına. 
İnmemiştir hele Kur’ân, bunu hakkıyle bilin, 
Ne Mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!” 
Hayırlı ramazanlar.